İSTANBUL (A.A) - Akil İnsanlar Heyetinden bir grup, Barış İçin
Akademisyenler Girişimi üyeleriyle bir araya geldi.
Boğaziçi Üniversitesindeki basına kapalı toplantıya, Akil İnsanlar Heyeti
üyelerinden Kadir İnanır, Lale Mansur, Beril Dedeoğlu, Can Paker, Yücel Sayman,
Celalettin Can, Zübeyde Teker, Levent Korkut, Mehmet Uçum ve Öztürk Türkdoğan
katıldı.
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Sekreteri Levent Korkut,
toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantı talebinin
akademisyenlerden geldiğini belirterek, "Kendi bulgularını paylaşmak için bizi
davet ettiler. Bu akademisyenler, sosyologlar, antropologlar, siyaset bilimciler,
hukukçular. Daha çok çatışmayla ilgili alanlarda çalışıyorlar" diye konuştu.
İleride akademik bulguların da kendileriyle paylaşılacağını dile getiren
Korkut, şu bilgileri verdi:
"Bu, aslında bizim meselenin ihmal ettiğimiz bir boyutu. Akademisyenler
konuya nasıl bakıyor- 30 yıllık çatışma, ortam insanları nasıl etkilemiş-
Sosyolojik, psikolojik etkileri neler- Bunların doğurduğu sonuçlar ne- Bu
sonuçları nasıl giderebiliriz- Çocuklar, kadınlar, yakınlarını kaybedenler
üzerinde ne tür etkileri oluyor- Tüm bunları araştırıyorlar ve bize de ileride
bunlar hakkında bilgi sunmak istediklerini belirttiler. Biz de kendi
gözlemlerimizi onlarla paylaştık."
Korkut, gelecekte alınacak kararlarda yol gösterici niteliği olan bu tür
çalışmaların fazlalaşması gerektiğinin altını çizdi.
İki aylık çalışma sürecinde toplantıları bitirerek, raporları yazmaları
gerektiğini hatırlatan Korkut, toplumun yaklaşımına ilişkin şu değerlendirmelerde
bulundu:
"Toplumun yüzde 70-80i çözüme evet diyor fakat bu çözümün nasıl olacağı
konusunda farklı görüşler, anlayışlar var. Bu farklı görüşlerin, anlayışların bir
orta noktada buluşması gerekiyor ama bunu halkın kendi kendine yapması en doğru
yöntem. Halkın sahiplenmediği bir barış süreci kesinlikle sonuç vermiyor.
Akademisyenlerin de bulguları bu yönde. İçeride Kolombiya örneği verildi.
Kolombiyada halkın güçlü desteği sayesinde barış süreci ilerliyor. Halktaki
destek ve irade çok önemli. Tabii ki endişeler, farklı öncelikler var kesimler
arasında. Bunlar, konuşarak belli bir noktaya getirilebilir diye düşünüyorum.
Korkut, gittikleri yerlerde de insanların önemli bir kısmının yavaş yavaş ön
yargısız bakma becerisi geliştirdiğini ve karşı tarafı anlamaya çalıştığını
belirterek, Çok önemli bir gözlemimiz, Türkiyede kesimlerin bir araya gelip
konuşmadıkları. Bu, bir demokraside düşünülemez. Bu tür organizasyonların aslında
sivil toplumun kendi iç dokusunda gelişmesi gerekiyor çünkü insanlar konuştukları
zaman öfkelerini, sinirlerini bir süre sonra bir yana bırakıp, nerelerde
ortaklaştıklarını ve karşısındakinin sorununu anlıyor" diye konuştu.
Muhabir: Andaç Hongur / Erdal Turanlı
Yayıncı: Zekeriya Kaya