MALATYA (A.A) - Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti,
Malatyada Alevi vatandaşlarca kurulan sivil toplum kuruluşlarının
temsilcileriyle bir araya geldi.
Heyette yer alan İzzettin Doğan, İl Özel İdare Toplantı Salonunda
düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, göreve davet edildiklerinde olumlu yanıt
verdiklerini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğannın kendilerine, "Ne pahasına
olursa olsun, akan kanın durması gerekiyor ve Türkiyede artık bir gencecik yavru
ölmemeli, bir ana ağlamamalı ve bunun için eğer ödenecek bir bedel varsa bu
bedeli ödemeye hazırız" dediğini aktardı.
"Böyle bir öneriye, bana göre hiçbir aklı selim sahibi hayır diyemezdi"
değerlendirmesinde bulunan Doğan, kendisinin de bu nedenle "evet" dediğini
söyledi.
İzzettin Doğan, "Barış sürecine katkı sunmamız gerekiyor. Bu kan artık
dökülmemeli, Türk-Kürt meselesi diye bir mesele en azından Anadolu topraklarında
söz konusu olmamalı. Bir ülkede barıştan daha değerli bir şey düşünemiyorum"
dedi.
Başbakan Erdoğanın kendilerine önerdiği barışa katkı sunma görevini büyük
bir mutlulukla yerine getireceklerini dile getiren Doğan, Türk halkının barışçıl
olduğunu, bu nedenle halkı ikna etmek için büyük bir çaba sarf etmeleri
gerektiğine inanmadığını söyledi.
"Yanlış yönetimler, politikalar, anayasaların bizatihi kendi hükümlerinin
siyasi iktidarlar tarafından yeterince titizlikle uygulanmaması neticesinde
Türkiye yeniden barışı arar hale gelmiştir" diyen Doğan, şöyle devam etti:
"Siyasi partilerin mutlaka bir masa etrafında oturup bu sorunları tartışması
gerekir. Bunda yalnız başına birinin diğerlerini ikna etmesi sonucunun çıkması
gerekmiyor ama bir masa etrafında eğer toparlanılamıyorsa Türkiyede bir barış
sürecinin işlemesi fevkalade zordur. 63 akil adam değil 6 bin 300, 630 bin akil
adamı da seçip halkın yanına yollasanız, yine de pozitif, sürekli bir sonuca
varmanız zor olur, eğer iktidar partisiyle ana muhalefet partisi ve diğer siyasi
partiler Mecliste en azından grubu olan siyasi partiler, bir masanın etrafında
oturup bu konuyu tartışmıyorlarsa...
İzzettin Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk-Kürt olayının halline ilişkin açılacak kapı, ümit ediyorum ki,
başlamış olan barış süreci arkasından da Alevi-Sünni ayrımının ortadan
kaldırılmasını sağlayacak şekilde ve Alevi yurttaşların anayasal haklarının,
eşitliklerinin sağlanması olanağı da gündeme çok süratle gelir ve o zaman ikinci
bir akiller heyeti kurulabilir diye düşünüyorum."
-"Biz sadece asistanlık yapacağız"-
Heyetteki Abdurrahman Kurt da süreçte sivil toplum kuruluşlarıyla devlet
arasında diyalogların hiçbir zaman bu kadar gerçekçi olmadığını vurgulayarak,
"Birbirimizi dinlemeye, anlamaya geldik. Bu devletin durup düşünmesi gerekiyor.
Kendi içindeki sorunları çözemeden bölgesinde bu kadar güçlü olduğu halde ileriye
gidemiyor. Biz de bunun nasıl olurunu konuşmaya geldik. Geçmişteki acılarımıza
takılmadan önümüze bakmamız gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Heyette bulunan Mehmet Uçum ise toplumun kendine ait egemenlik hakkını geri
istediğini, iradesini temsilcileri aracılığıyla ortaya koyacağını söyledi.
Bunun bir enstrümanının da Meclis olduğunu dile getiren Uçum, salondaki
katılımcılara seslenerek, "Biz hükümetin görevlendirdiği kişiler olarak değil,
dolaylı olarak sizin adınıza tayin edilmiş temsilciler olarak burada bulunuyoruz.
Biz sadece asistanlık yapacağız" ifadelerini kullandı.
Vatandaşların iradelerini açıklamaları gerektiğini ifade eden Uçum,
"Hayatınızı kolaylaştırması gereken hükümete bu sorunlarınızı aktarmalıyız" dedi.
Heyetteki Mahmut Arslan da insanları birleştirmeye, insanlar arasında
köprüler olmaya geldiklerini, hiçbir şeyin çatışmasızlıktan daha önemli
olmadığını düşündüklerini belirterek, "Türkiyenin normalleşmesi için mutlaka
çatışmasızlık sürecinin sürdürülmesi ve barışın sağlanması gerekiyor" diye
konuştu.
Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, programı olması dolayısıyla toplantıya
katılmadı.
-Heyet, Malatya esnafına süreci anlattı-
Toplantının ardından heyet üyeleri, İnönü Caddesindeki esnafı ziyaret
ederek, çözüm süreci hakkında bilgi verdi, görüş alışverişinde bulundu. Heyet
Başkanı Can Paker, buradaki bir iş yerinden aldığı cezeryeyi, çevredekilere ikram
etti.
Muhabir: Tuba Karahan / Cemal Coşkun
Yayıncı: A. Fatih Tekcan