ISPARTA (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Grubu
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Bu dönem, güzel işlerin yapılabilmesi ve demokrasi
için müthiş bir fırsat" dedi.
Hisarcıklıoğlu başkanlığında grup üyeleri Kadir İnanır, Tarık Çelenk, Lale
Mansur, Nihal Bengisu Karaca, Şükrü Karatepe, Muhsin Kızılkaya, Öztürk Türkdoğan
ve Hüseyin Yayman, Ispartada merkeze bağlı İslamköy beldesindeki gül bahçelerini
gezdi. Grup üyeleri, bellerine çuval bağlayarak, üreticilerle gül topladı. Grup
Başkanı Hisarcıklıoğlu, gül üreticisi Hüseyin Aykut ile gülün toplanmasından
işlenmesine kadarki süreçle ilgili bilgi aldı.
Hisarcıklıoğlu, akan durması için Ispartaya geldiklerini söyledi. Aykut da
sürece destek verdiklerini, artık ülkede kan görmek istemediklerini belirtti.
Grup üyeleri, daha sonra bir parkta muhtarla kahvaltıda bir araya geldi.
Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, heyet olarak dördüncü
ziyaretlerini Ispartaya gerçekleştirdiklerini söyledi. Ispartada ilk olarak
İslamköye geldiklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, İslamköyün hem Isparta hem de
Türkiye için ayrı bir yeri olduğunu kaydetti. Hisarcıklıoğlu, Süleyman Demirelin
memleketi İslamköyün, Türk siyasetine yön veren bir yer olduğunu vurguladı.
Yeni bir dönem başlatan devletin milletin ne düşündüğünü merak ettiğini
ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Bu dönem, güzel işlerin yapılabilmesi ve demokrasi
için müthiş bir fırsat. Buraya istişare için geldik. Elde edeceğimiz görüşleri
rapor halinde Ankaraya sunacağız" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, farklı görüşlerin olabileceğini ancak doğru yolu bulmayı
amaçladıklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Biz iki noktada buluşuyoruz. Özellikle ülkemizin ayağına pranga olan terör
sorununun bitmesi, akan kanın durması ve demokrasinin kalitesinin arttırılması.
Demokrasinin kalitesi en iyi Isparta ve İslamköydedir. Bu köyde doğmuş bir
çocuk, yani bir köylünün çocuğu cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık yaptı. Bu,
cumhuriyetin ve demokrasinin ülkemize kazandırdığı en büyük fazilettir."
Kadir İnanır ise gülün, dünyadaki bütün güzel şeylerin toplamını içeren bir
mana taşıdığını, dünyanın her yerinde güller açtıkça insanların da güldüğünü
belirterek, gülün en önemli anlamının barış olduğunu söyledi.
-"Tarihi bir olaya tanıklık ediyoruz"-
Hüseyin Yayman da sürecin Türkiye için tarihi bir dönüm olduğunu, süreçle
yeni bir sayfa açıldığını dile getirdi. Türkiyede çözüm süreci denilen bir
süreçte halkın görüşlerinin alınmak istendiğini anlatan Yayman, şöyle konuştu:
"Belki de ilk defa Türkiyede siyaset kurumu, hükümet, devlet, vatandaşa
Bir konuda ne düşünüyorsunuz şeklinde doğrudan bir soru soruyor. Daha önce
seçimler aracılığıyla kanaatlerinizi söylediniz. Bugün Türkiyede tarihi bir
olaya tanıklık ediyoruz. Akan kanın durması, anaların ağlamaması, akan
gözyaşlarının dinmesi için yeni bir süreç başladı. En önemlisi sizin
söyledikleriniz nedir, Isparta nasıl bakıyor- Akan kan dursun, Türkiyeye barış
gelsin diyor."
Nihal Bengisu Karaca, Türkiyenin çok uzun yıllar boyunca insanını,
enerjisini, gelecek rüyalarını kaybettiğini dile getirerek, "Artık daha fazla
teröre, savaşa, şiddete zaman ayıracak, kurban verecek bir lüksümüz yok. Siz de
inşallah, düşüncelerinizle barış fikrini derinleştirirsiniz" dedi.
-"Türkiyenin gül bahçesi olmasını istiyoruz"-
Lale Mansur da Türkiyenin her yerinin Isparta gibi gül bahçesi olmasını
istediklerini kaydetti.
Muhsin Kızılkaya, güllerle karşılanmanın kendileri için mutluluk verici
olduğunu ifade ederek, "Gülün adı yok. Güle bir isim bulacaksak, bunun adı barış
olsun" dedi.
Öztürk Türkdoğan, yıllardır bu ülkede yaşam ihlallerini incelediklerini, bu
nedenle bu sürecin kıymetinin bilinmesi gerektiğini ifade etti.
Aylardır silahlı çatışmalarda kimsenin ölmediğine dikkati çeken Erdoğan, "Bu
çok önemli bir şey. Bizler bu süreci yakından izliyoruz. İnanıyoruz ki bu süreç
bittiği zaman tamamen çekilmiş olacaklar. Artık bu ülkede eli silahlı kimse
olmayacak. O zaman masada sorunlarımızı tartışacağız" diye konuştu.
Kahvaltıya katılan İslamköy Belediye Başkanı Zekeriyya Şataf da süreci
desteklediklerini söyledi.
Muhabir: Murat Yolcu
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu