MUŞ (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu
Başkanı Can Paker, "Güvenlik sorunu ortadan kalkarsa bireysel hakların önünün
açılması imkanlar dahilindedir" dedi.
Muşta iki gün süren temaslarıyla ilgili gazetecilere değerlendirmede
bulunan Paker, Muş halkının kendilerine güzel bir misafirperverlik örneği
sergilediğini söyledi.
Yaptıkları görüşmelerde vatandaşların barışa büyük bir özlem duyduğunu
sezdiklerini anlatan Paker, insanlardaki barış özleminin bu bölgede daha fazla
olduğun belirtti.
Paker, Altınova beldesine dün gerçekleştirdikleri ziyarette, insanların
yaşadığı büyük dramları dinlediklerini anımsatarak, şöyle konuştu:
"O dönemde insanlar canlı canlı evlerin içinde yakılmış. O insanları canlı
canlı yakan kişiler, o zaman herhalde ordu mensubuydu. Bunların ruhsal dengesinin
çok yerinde olmasına imkan yok. Böyle bir cinayeti Türk ordusunun hepsine mal
etme imkanı da yok. Ama önemli olan, bu nevi şeylerin yaşanmasına imkan
yaratıldığı bir ortam oluşması ve bu insanlardan da hesap sorulmamış olması.
İnsanlar şikayetlerini yapıyorlar. Demokratikleşme süreci başladıktan sonra
bunların hızlanacağını düşünüyorum. Çünkü insanlık dışı davranışlar olmuş.
Şimdiye kadar olan yasalar, güvenlik nedeniyle bireysel hakları ihmal edebiliyor.
Ama güvenlik sorunu ortadan kalkarsa bireysel hakların önünün açılması imkanlar
dahilindedir."
Türkiyede, uzun yıllar sadece Kürtlerin değil pek çok zümrenin bireysel
haklarının ezildiğine işaret eden Paker, "Bunun içine dindarlar ve Hristiyan
azınlıklar da dahildir. Dolayısıyla ben bunu, bölge sorunundan ziyade Türkiyede
eksik olan insan hakları sorunu olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.
Paker, ülkede kendi yarattığı insan tipini topluma empoze etmeye çalışan bir
devlet anlayışının uzun yıllar iktidarda kaldığına dikkati çekerek, toplumun bu
dar elbiseyi giymeyip kendi öz varlığından vazgeçmediğini dile getirdi.
Gelinen dönemde ise insan haklarının ciddi şekilde ele alınacağına
inandığını bildiren Paker, "O zamanki devletle bugünkü devlet artık birbirinden
farklı. O zamanki devlette asker ve sivil bürokratlar siyaseti tayin ediyordu.
Onların kendine göre bir dünya görüşü vardı ve toplumu ona göre şekillendirmeye
çalışıyordu. Fakat sonraki yıllarda, devletin nasıl yönetileceğini seçilmiş
insanlar, siyasetçiler tayin ediyor" diye konuştu.
Halkın yüzde 81inin barış istediğini hatırlatan Paker, bunun ciddi bir
irade ve umudun temeli olduğunu, her siyasi iktidarın da yüzde 81lik talebi
dikkate alması gerektiğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Sabri Yıldırım - Fahrettin Gök
Yayıncı: Levent Harman