GAZİANTEP (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, "Gaziantepe epeyce yük ve sorumluluk düşüyor. Bugüne kadar nasıl şiddetten çatışmadan uzak durmayı başarabilmişse, çözüm sürecinde de çok etkin fonksiyonel bir yükü var" dedi.
     Heyet üyeleriyle Zeugma Mozaik Müzesini gezen Ensaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte bir takım temaslarda bulunduklarını, sivil toplum örgütleri, yöneticiler ve iş adamlarıyla bir araya geldiklerini söyledi.
     Ensaroğlu, kentin siyasi olarak Güneydoğu şehri olmaktan ziyade, Türkiyenin Güneydoğu ile geri kalan bölgeleri arasında köprü görevi üstlendiği ifade etti.
     Kentte müthiş bir "Anteplilik kimliği" olduğunu, bunu başka şehirlerde de gördüğünü vurgulayan Ensaroğlu, bunun yanında da "şehir milliyetçiliği"ni gözlemlediklerini kaydetti.
     Kent ahalisinin birbirine tutkun, dayanışma içerisinde olduğunu hatırlatan Ensaroğlu, şunları kaydetti:
     "Ama farklı kimlikler eğer o hegemon şehir kimliği altında yok oluyorsa bu da çoğulculuk açısından, farklılıkların korunması bakımından sorunlu bir şey. Bu kısa süreli yoğun toplantılarda edindiğim kadarıyla bir Gaziantep var ama Gaziantepin etrafında da oluşmuş gettolar var. O gettolara merkez Gaziantepin, deyim yerindeyse duyarlılıkla bakması, onların kendi farklılıklarını özgürce koruyup geliştirebilmesinin önünü açması gerekir. Görebildiğim kadarıyla Gaziantepin böyle bir şeye ihtiyacı var."
     Ziyaretlerinde iş adamlarıyla da bir araya geldiklerini anımsatan Ensaroğlu, "Mesela Kürt sorununu reddeden, Kürt sorunu gibi bir sorunun olmadığını ileri süren, sorunu bir terör sorununa indirgeyen ya da sorunu, Güneydoğuya yeterinde yatırım yapılmamasına bağlayan bir yaklaşım da var. Güneydoğu ile hem bu kadar yakın olmak hem de hemen yanı başındaki illerde yaşayan insanların psikolojisini yeterince anlayamamak gibi bir sorunu da var" diye konuştu.
     Gaziantep, Şanlıurfa ve ötesine biraz daha yakından, ön yargısız bakılmasını isteyen Ensaroğlu, bunu sadece Gazianteplilerin değil, herkesin yapması gerektiğini söyledi.
     Türkiyenin şuanda bir çözüm süreci yaşadığını ve herkesin bu sürecin yabancısı olduğunu ifade eden Ensaroğlu, en kritik konumda bulunan aktörlerin dahi zaman zaman çözüm sürecinin, barış sürecinin ruhuna aykırı tutumlar sergilediklerini savundu.
     Barışın çatışmayla, çözümün, sorunların silahla değil konuşarak, tartışarak, müzakere ederek çözmeye dair bir tecrübeyi yeni yaşadıklarını belirten Ensaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
     "Bu tecrübeyi üniversitelerin ciddi ölçüde beslemesi, rahatlatması ve dünya örneklerini bize yansıtmaları gerekiyor. Ayrıca önümüze ışık tutması gerekiyor. Bu açıdan Gaziantepe epeyce yük ve sorumluluk düşüyor. Bugüne kadar nasıl şiddetten çatışmadan uzak durmayı başarabilmişse, çözüm sürecinde de çok etkin fonksiyonel bir yükü var."
    
     Muhabir: Yusuf Atlıhan - Zerin Özdilek / Veli Gürgah
     Yayıncı: Ahmet Caner Baysal