KAYSERİ (A.A) - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecine
ilişkin, "Hedefimiz, bütün renkler, bütün farklılıklar, bütün etnik özellikler,
bütün inançlar ülkemizde birlik ve bütünlük içinde, huzur içinde yaşasın. Bu
güzel ülkede, bu güzel bayrağımız altında, bütünlük içinde hepsi birlikte
yaşasın" dedi.
Atalay, Orta Anadolu Sivil Toplum Platformunun Kayseri Büyükşehir
Belediyesi Kültür Sanat Merkezinde düzenlediği "El Ele Hep Birlikte Türkiyeyiz"
Programında yaptığı konuşmada, daima haksızlıkların ve yanlışlıkların üzerine
gittiklerini söyledi.
Orta Anadolunun ve salonda bulunanların hassasiyetlerini bildiklerini
vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:
"Ben de iki adım ötedeki bir köydenim. Hepimizin duyguları bu manada
ortaktır ama bizler haktan ve adaletten yana olmak durumundayız. Bir yerde yanlış
varsa yanlış, doğru varsa doğru dememiz lazım. Bir defa vatandaşla teröristi
ayırırken, vatandaşın haklı taleplerini göz önüne aldık ve vatandaş talep etmeden
biz birçok konuda değişiklik yaptık. Demokratikleşme adımları dediğimiz bunlar.
Vatandaşın bugüne kadar çektiği pek çok acılar var, muhatap olduğu yanlışlar var
ve bunların önlenmesi gerekiyor. Bunların aslında birçoğunu hepimiz biliyoruz.
Vatandaş çocuğuna isim koyuyor, nüfus memuru diyor ki O ismi koyamazsın.
Ana dil meselesi. Ana dilini kullanamıyor, müzik dinleyemiyor, ben örneklerini
yaşadım. Yani bir tarafı şehitlerimiz, bir tarafı orada yaşayan insanlar... Bunun
hepsine adaletli bakıp, ülkemizin birliğini, bütünlüğünü nasıl sağlarız-
İşkenceler, faili meçhuller, bütün bunlar, samimi, masum insanları, teröre zerre
kadar pay vermeyen, bu güzel ülkede birlik ve bütünlük içinde yaşayan pek çok
insanı da tabii olumsuz etkilemiş."
AK Parti hükümetleri olarak çok ileri adımlar attıklarını anlatan Atalay,
pek çok sorunu aştıklarını dile getirdi.
"Hedefimiz, bütün renkler, farklılıklar, etnik özellikler, inançlar
ülkemizde birlik ve bütünlük, huzur içinde yaşasın" diyen Atalay, "Bu güzel
ülkede, bu güzel bayrağımız altında, bütünlük içinde hepsi birlikte yaşasın. Bunu
aslında ecdadımız en iyi şekilde başarmış. Ne kadar çok farklılığı bir arada,
uyumla huzurla yaşatmış. Şunu da bilelim, bugün de dünyada bunu başaranlar büyük
devletlerdir. Ulusalcı darlıklara düşenler küçük devlet olmaya mahkumdur"
şeklinde konuştu.
-"Darlıklara düştüğünüzde kaybediyorsunuz"-
Atalay, Türkiyede geçmişte ana dilde yayın yapan televizyon kanalı
bulunmadığını hatırlattı.
Türkiyede ana dili Arapça olan vatandaşlar da bulunduğuna dikkati çeken
Atalay, şunları belirtti:
"Sovyetler Birliği döneminde Bizim Radyo vardı, Moskovadan yayın yapardı.
Amerikanın Sesi Radyosu vardı, onlar Türkçe, Arapça yayın yapardı ve
Türkiyedeki vatandaşlar bunları dinlerdi ya da Avrupadan ideolojik yayınlar
olur, onları dinlerdi. Biz bir adım attık. TRTnin bugün hem İngilizce hem Arapça
hem de Türkçe 24 saat yayın yapan kanalları var. Bugün hiç kimse bu konuda hiçbir
tartışma yaşamıyor. Geçti, gitti. Bize ne zararı oldu- Hiçbir zararı olmadı.
Faydası ne- Türkiye, büyük ülke. Bugün Ortadoğuda El Cezireden sonra en
çok dinlenen haber kanalı Arapça televizyonumuz. Suriyedeki, İrandaki,
Iraktaki Kürtler artık bizim televizyonumuzdan haber alıyor. Türkiye, hem kendi
vatandaşını koruyan hem de çevresine büyük ülke havası veren, bu konulardan
korkmayan, bu konularda rahat eden bir ülke haline geldi. Bunlarda darlıklara
düştüğünüzde kaybediyorsunuz."
Vatandaşların kendilerine güvendiğini dile getiren Atalay, "Bu güveniniz
sürsün. Biz çok çalışırız. Mutfak dediğimiz bizim stratejik çalışmalarımız çok
yoğundur. Biz günübirlik politika yapmayız, konjonktürel siyasetle uğraşmayız.
Türkiyenin büyük geleceğiyle daha çok ilgileniriz ve bunun için siyaset yaparız.
Orada da darlıklara düşmeyiz" ifadesini kullandı.
-"Terörden kurtulduğunda Türkiye çok büyüyecek"-
"Biz bu çalışmaları yapmazsak, bir gün bu sorunlar çözülemez hale gelir"
diyen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ülkenin terörden kurtulduğunda çok
büyüyeceğini söyledi.
Türkiyedeki terörün uluslararası olduğunu, Avrupa ve komşu ülkeler boyutu
bulunduğuna işaret eden Atalay, şunları vurguladı:
"Neticede iz uyguladığımız politikalardan sonra şunu başardık. Bölgede de
Türkiye genelinde de Kürt kökenli vatandaşlarımızdan en çok oyu biz alıyoruz. Biz
çözmezsek bu sorun zor çözülür. Herkes öyle diyor. Şu an araştırmalar
yaptırıyoruz. Süreci onaylıyor musunuz diye soruyoruz. Hamdolsun, büyük bir
vatandaş desteği var. Onaylamayanlara şunu da soruyoruz, Türkiyede terör
sorununu kim çözer- AK Parti çözer diyor Egedeki vatandaş. Onaylamayan ile AK
Parti çözer diyen arasında yüzde 10 fark var. İkinci soruya verilen cevap daha
yüksek. Şunu herkes biliyor, AK Parti Türkiyede birliğin, bütünlüğün
çimentosudur."
Atalay, hükümetin süreci bütün boyutlarıyla yönettiğini belirterek, başından
beri inisiyatifin kendilerinde olduğunu kaydetti.
Hiç kimse ile pazarlığın söz konusu olmadığını ifade eden Atalay, "Buradaki
hedef şudur, terör bitsin, siyaset konuşsun. Terör bittiğinde silahlar
bırakıldığında, siyaset her şeyi çözmek için tek yöntemdir. Türkiye, şu anda
oraya doğru gidiyor. Bizim gelecek için politikamız budur. Siyaset zaten bunun
için yapılır. Eğer farklı toplum kesimlerinin farklı talepleri varsa bunlar
siyaset kurumu içinde ele alınacak, dile getirilecek, tartışılacak ve çözümü
orada olacak" diye konuştu.
-"Bu sürecin hiçbir yerinde gizlilik yok"-
Süreç konusunda son derece şeffaf olduklarına işaret eden Atalay, "Bu
sürecin hiçbir yerinde gizlilik yok. Biz önceden çok konuşmuyoruz, doğru ama
gelişmelerin hepsini vatandaşımız biliyor, öğreniyor. O kanalları açık tutuyoruz.
Önceden çok konuşmuyoruz siyaset kesimi olarak, nedeni şu, gereksiz
spekülasyonlara meydan vermeyelim diye" ifadesini kullandı.
Atalay, Türkiye Cumhuriyetinin büyük bir devlet olduğunu aktararak, şunları
dile getirdi:
"Güvenlik birimlerimiz ne yapacaklarını bilir. Biz terör unsurlarıyla, terör
örgütü mensuplarıyla, İmralı veya diğer yerlerle siyaset kurumu olarak kendimiz
görüşme yapmadık. İstihbarat birimlerimiz daha önce olduğu gibi bugün de o
görüşmeleri, zaten görevleridir ve onlar yürütürler. Halen de onlar yürütüyorlar.
Burada tabii ne vaat edildi, silahlar bırakılıyor, dışarı çıkıyorlar, ne
verilecek deniliyor. Bizim bugüne kadar toplumu yanıltan hiçbir ifademiz
olmamıştır.
Biz doğrular üzerine siyaset yaptık. Eğer Recep Tayyip Erdoğan diyorsa ki
Hiçbir pazarlık yok, bu çok önemlidir."
Muhalefetin de sürece katılmasını istediklerini, bunun için her şeyi
yaptıklarını anımsatan Atalay, kapılarının hala açık olduğunu ifade etti.
Çözümün milli bir mesele olduğunu vurgulayan Atalay, "Tarih önünde
muhalefet, özellikle ana muhalefet çok sorumlu durumda kalacaktır" dedi.
Programda konuşan şehit er Emir Urhanın babası Hasan Urhan da "Bizim
ciğerimiz yandı, başkalarının yanmasın. Başka anneler ağlamasın. Ana yüreği
dayanmıyor" dedi.
(Bitti)
Muhabir: Orhan Canbulatel
Yayıncı: Kemal Kaymak