GÜMÜŞHANE (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu Başkanı
Yusuf Şevki Hakyemez, "Herkes kanın durmasını istiyor, farklı dünya görüşlerine
sahip 63 kişinin ortak görüşü budur" dedi.
Grup Başkanı Hakyemez ile Grup Başkan Vekili Vedat Bilgin, Grup Sekreteri
Fatma Benli, grup üyeleri Oral Çalışlar, Yıldıray Oğur ve Ahmet Gündoğdu,
Gümüşhane Kültür Merkezinde sivil toplum kuruluşu, meslek grubu temsilcileri,
sendika yetkilileri ve yerel basın çalışanlarıyla bir araya geldi.
Hakyemez, burada yaptığı konuşmada, çözüm sürecine ilişkin karar alma
yetkileri bulunmadığını belirterek, "Sizi ikna etme gibi bir endişemiz hiç yok.
18 vilayeti dolaşacağız. Bizim için akil insanlar sizlersiniz. Bu nedenle biz bu
kavramın da kullanılmasını çok fazla istemiyoruz" diye konuştu.
Grup Başkan Vekili Bilgin, "Türkiye 20-30 yıl önceki Türkiye olsaydı bu
sorunu çözemezdi. Nitekim de çözemediği için bu noktaya gelmiştir ve büyük acılar
yaşamış, yaralı bir toplum yaratmıştır ama bugün çözebilecek aşamaya gelmiştir"
dedi.
Bunun iç dinamiklerinden kaynaklandığını savunan Bilgin, şöyle devam etti:
"Türkiye, bölgede olağanüstü değişim içinde olan bir ülkedir ve bu değişim
ülkeye olağanüstü güç katıyor. Türkiye bölgesel ekonomik güç haline geliyor.
Hangi ülkeye gitsek Türk iş adamlarıyla karşılaşıyoruz. Türkiyenin ekonomik
bakımdan bir anlamda patlama yaptığı dönemden geçiyoruz. Cari açık ne olacak
diyenler olabilir önemli olan büyümesini sürdürebilir, tasarruf imkanlarını
dışardan bulması ve uygun koşullarda geri ödemesidir. Türkiye büyük bir ülke,
bunu dost düşman biliyor. Bunu en son kabul eden İsrail özür diledi. Türkiye 30
yıllık sorununu yırtıp çöpe atıyor. Bunun karşısında sağduyuyla meseleye sahip
çıkmamız lazım. Bu projenin başarılı olması esas itibariyle ayrıştırılmak
istenen, bin yıldır birlikte yaşadığımız insanlarla iç savaş yaşanmasını
isteyenlerin oyunlarını bozacak."
-"Yolculuğumuza devam edeceğiz"-
Grup üyesi Ahmet Gündoğdu, devlet millet kaynaşmasında geriye dönüp
hesaplaşmaya yer vermemek için tarihe not düşmek gerektiğini dile getirerek,
şunları söyledi:
"1960 darbesi ve 1961 Anayasası ile derin devlet, milletin değerlerini
kurumlarıyla bölmeye çalışmıştır. Bunlar artık geride kalmıştır. Şiddete
dönüşmeyen her düşüncenin yer bulduğu, devletin de vatandaşını tanımlayıp dövme
ayıbında bulunmadığı, sosyal devlete geçmemiz lazım. Bizi vatan haini ilan
edenlerin tabanlarına da haksızlık yaptığını düşünüyorum. Niçin karşı olduğunuzu,
tabanınızı dinleyin ve ortaya çıkın, öneride bulunun. Terör bitmesin diyecek
birileri olduğunu düşünemiyorum. Vatan hainliği ve ihanetle suçlanmayı hak
etmiyoruz. O seviyeye inerek bunları söyleyenlere cevap vermek bize yakışmaz.
Aylardır şehitliği, milleti, iradeyi, demokrasiyi bilmeyen insanlar bize hakaret
ediyor. Hiç önemli değil. Milletin iradesinin yanında bu yolculuğumuza devam
edeceğiz. Bataklığı kurutacağız ve terörü geçim kaynağı edinenlerin elinden
alacağız. Allah bize milletin değerlerine hizmet etmeyi nasip etsin."
-"Gerçek barış, kadınlarla olur"-
Grup üyesi Oral Çalışlar, 14. ili ziyaret ettiklerini, başladıklarından beri
giderek sürecin daha çok toplumsal destek aldığını, ilgi çeken bir hale geldiğini
ifade ederek, şunları kaydetti:
"PKKnın yarından itibaren Türkiyeyi terk edeceğini biliyoruz.
Kafalarımızdaki sorular da aydınlanmaya başladı. Türkiyenin bu işi başarıyla
yürüteceğine daha çok inanmaya başladım. Sürecin başarılarının yanında en önemli
zaaflarından biri çok az sayıda kadın katılımcı olması. Kadınların katılmadığı
barış sürecinin başarılı olması mümkün değil. Burada çok sayıda kadın
katılımcının olması sevindirici. Gerçek barış, kadınlarla olur diyoruz niye,
anneler ağlamasın diye. Yıllardır yapılamayana neden siyasi iktidar şimdi cesaret
ediyor çünkü bugün asker siyasete müdahale etme yeteneğini ve gücünü kaybetti.
Normal vazife alanlarına çekilmeye başladı."
Grup üyesi Yıldıray Oğur ise 102 gündür hiçbir ile şehit gitmediğini
söyleyerek "Çözüm süreci işe yaramazsa ne olur diye sorduğumuzda en kötüsü
başladığımız yere döneriz" dedi.
-"Bu kardeşimiz gencecik yaşında dul kalmasaydı"-
Grup sekreteri Fatma Benli ise Bayburtta bir şehidin ailesini ziyaret
ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Şehit eşi diğer ziyaret ettiklerimizden biraz daha farklı çünkü yaşı çok
genç, henüz 19 yaşında. 18 yaşında evlenmiş, iki ay evli kalmış ve sonrasında eşi
askere gitmiş, 7 ay sonra da vefat etmiş. İnsanın aklına bu çözüm süreci daha
önce olsaydı da bu kardeşimiz gencecik yaşında dul damgasını yemeseydi, bu acıyı
yaşamasaydı geliyor. Farklı sözler elbette olacak, herkes aynı kanaatte olsaydı
18 ili dolaşmazdık. 30 senedir canımızı yakan mesele çözüm sürecine girdi. Bu
görev bize teklif edildiğinde biz yaşanacakları göze alarak girdik bu işe,
elimizi, yüreğimizi taşın altına koymak zorundaydık."
-Katılımcıların görüşleri-
Toplantıya katılanlardan Hasan Pir, kanın durmasını, teröristlerin sınır
dışına çıkmasını desteklediklerini ifade ederek, "Ancak milli bütünlüğümüzden,
devletimizin isminden ve bayrağımızdan, TC ibaresinden, İstiklal Marşımızdan,
dilinin Türkçe oluşundan taviz verilmemesini istiyoruz, gerek bu süreçte, gerekse
normalleşme sürecinde. Suç işleyen PKKlı olsun, ister terörist başı olsun suç
işleyen kimsenin affedilmesini istemiyoruz" ifadesini kullandı.
Sinan Akıcı ise "Bu ülkede millete, devlete hainlik yapmadıkları müddetçe
Romanından Süryanisine Ermenisine Yahudisine kadar herkes başımızın tacıdır.
Allahın kullarına vermiş olduğu hakları hiçbir devletin, sistemin elinden almaya
hakkı yoktur" dedi.
Hiç kimsenin korkmaması gerektiğini, ülkenin Allahın izniyle ileriye
gideceğini dile getiren Akıcı, ağlayarak sözlerine şöyle devam etti: "Bayburtta
ziyaret ettiğiniz eşi şehit olan 19 yaşında dul kalmış kızımızın Allah yardımcısı
olsun. Bu sorunu çözmek için milletin çok iyi hesap etmesi, elini vicdanına
koyması lazım. Allahın izniyle bu ülkede birlik, beraberlik temin edilecektir.
İktidarımızdan, milletimizden, devletimizden Allah razı olsun."
Temel Ağaç ise kimsenin kan akmasını istemediğini belirterek, "Dağlara
akıtılan para da bizim paramız, bunun durmasını biz de istiyoruz. Her rengimizle
Türk milletinin mensubuyuz. Bu topraklardan başka gidecek yerimiz yok. Onun için
akıllı olmamız lazım" şeklinde konuştu.
Grup Başkanı Hakyemez de kapanış konuşmasında, toplantıya katılanların ortak
görüşünün kanın durması yönünde olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Herkes kanın durmasını istiyor, farklı dünya görüşlerine sahip 63 kişinin
ortak görüşü budur. Çözüm büyük Türkiyenin gerçekleşmesi için fevkalade önemli
durumdur. Türkiye büyük bir ülkedir, bu sorunlardan kurtulmadan bunu
gerçekleştiremeyiz. Süreci hükümet yönetiyor, bence de süreci yönetirken çok
dikkatli, seri ve organize hareket etmeyi bilmesi lazım. Oda hükümetin
inisiyatifinde bir durumdur."
Toplantının ardından Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı
Hakyemez, Sekreter Fatma Benli ve Ahmet Gündoğdu, 1997 yılında Hakkaride şehit
olan Murat Akçayın, Hasanbey Mahallesi Cumhuriyet Caddesindeki evine gitti.
Hakyemez ve beraberindekiler, şehidin babası Hasan Akçay ile görüştü.
Muhabir: Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Murat Kaban