TRABZON (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu
Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, "İnşallah bu toplantıdan da süreçten de hepimiz
için, Türkiye için hayırlı sonuçlar ortaya çıkar" dedi.
Grup Başkanı Hakyemez ile Grup Başkan Vekili Vedat Bilgin, Grup Sekreteri
Fatma Benli, grup üyeleri Oral Çalışlar, Şemsi Bayraktar, Yıldıray Oğur ile Akil
İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubundaki çalışmaların tamamlanmasının ardından
Karadeniz Bölgesi Grubuna dahil olan Ahmet Gündoğdu, Novotelde sivil toplum
kuruluşları, meslek örgütleri temsilcileri ve aktivistlerin çözüm sürecine
ilişkin görüşlerini dinledi.
Katılımcılardan Zerrin Aydın, "3 aydır kan dökülmediği söyleniyor, şükürler
olsun ve asla da dökülmesin. Üç aydır kan dökülmedi demek artık bu iş çözülmüştür
demek mi- Madem bu iş bu kadar kolaydı da neden bu süreç daha önce yaşanmadı.
Ülkemizde Kürt sorunu yok, PKK sorunu var. Kimse maşa olmasın" diye konuştu.
Mazhar Yıldırımhan ise maalesef birbirine endişe ile yaklaşılan bir ortamda
yetiştirildiklerini belirterek, "Bu endişeleri geleceği inşa etme noktasında da
önümüzde engel olarak görüyorum. Daha önce de çözüme yönelik süreçler yaşadık hiç
bu şekilde topluma sorulmadı, bu nedenle düşüncelerin alınmasını önemli buluyorum
ve heyeti kutluyorum. Milletin huzurunu ve barış projesini geliştirmek için bütün
tehditlere rağmen elini taşın altına koyan heyet üyelerini takdir ediyorum"
ifadesini kullandı.
İsmail Hakkı Küçükali, "Her türlü taciz, tehdit ve hakarete rağmen yolunuza
devam ediyorsunuz, Allah yardımcınız olsun. Bu süreci destekleyenlerdenim.
Ülkemizin bekası için böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Bu hareket ilk
başladığında hep kesintiye uğradı. Bu sefer başarıya ulaşacağını inanıyorum çünkü
halk hareketine dönüştüğünü görüyorum" şeklinde konuştu.
Ali Öztürk ise "Bu süreç çok mübarek bir süreçtir. Baldıran zehirinden daha
da kötü olsa bu süreçten vazgeçilmemeli" görüşünü savundu.
Toplantıya Batmandan katılan Güneş Tekin, "10 yıl önce böyle bir toplantıda
rahatlıkla Kürdüm diyemiyordum ancak artık diyebiliyorum. Çalışmalarınızı takdir
ediyorum. Bu sorunun çözümünü sonuna kadar destekliyorum. Bu sorun çözülürse PKK
diye bir şey ortada kaymayacaktır" dedi.
Üniversite öğrencisi Elif Yıldırım, "Bugüne kadar silahlar konuştu binlerce
eve ateş düştü. Benim de erkek kardeşim var ve askere gitmesini istemiyorum.
Çünkü doğuda askerlik yapmak demek ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmak
demektir. Bu sorunun çözümünü destekliyorum" ifadesini kullandı.
-"Biz sadece süreci niçin desteklediğimizi anlatıyoruz"-
Grup Başkanı Hakyemez, katılımcıların fikirlerini dile getirmelerinin
ardından yaptığı konuşmada, Türkiyenin ilk kez bazı şeyleri konuştuğunu,
belirterek, şunları kaydetti:
"Birincisi çözüm süreci, ikincisi de anayasa değişikliği. Bu heyecan verici
bir şey, bunu mikro düzeyde burada olduğu gibi her yerde konuşabiliyoruz.
Geldiğimiz nokta açısından çok önemli. Karadenizde özel olarak biz varız,
Türkiyenin her yerinde de konuşabiliriz. Bu listedeki 9 kişiden 7si
Karadenizli. Ben burada söylediklerimi her yerde de söylerim. Güvenlikli toplantı
yapmak istiyoruz. Evet bu doğru, hiç kimsenin başkasının sözünü kesmediği,
fikirlerini söylediği toplantılar yapmak istiyoruz. Biz burada üzüm yemek
istiyoruz. Sürece ilişkin değerlendirmelerimizi yapmak sizin görüşlerinizi almak
istiyoruz. Katılımcıları biz belirledik. 500 kişiye yakın bir liste bana verildi.
Ben bu listenin içindeki isimleri elerken emin olun daha fazla tanıdığım kişileri
eledim, çoğulculuğu sağlamak için.
Bir katılımcı toplantıdakilerin çoğunluğu süreci destekliyor dedi, bana
kalırsa da Türkiyede çoğunluk destekliyor. Süreci niye destekliyorsunuz diye
enteresan bir itham mı yapacağız. Karadenizde gittiğimiz 12inci il burası,
hiçbir siyasi partinin başkanını çağırmadık, burada da çağırmadık. Kimseye özel
muamele yapmıyoruz burada. Onlarla başka bir şekilde görüşebiliriz."
Bir konuşmacının "akil insanlar bilgileri olmadan halkın önüne atılmıştır"
ifadesini kullandığını dile getiren Hakyemez, şöyle devam etti:
"Biz bu süreçte, süreci yöneten değiliz, süreci yöneten hükümettir.
Süreçteki tek amacımız akan kanın durması, bu sürecin gerekliliği, denenmesi
gereken bir yol olduğudur. Onun dışında bir inisiyatif bizde yoktur. Bundan
sonraki süreçte diyelim ki hükümet bizim beğenmediğimiz, tasvip etmediğimiz bir
adım attı bunu da pekala eleştirebiliriz. Biz inisiyatif sahibi değiliz, bunu
karıştırmamak lazım. İnsanlarda haklı olarak şöyle bir düşünce olabiliyor, akil
insanlar heyeti dediğimiz ismini şık bulmasak da model, dünyadaki terör sorununu
çözen diğer ülkelerdekinden biraz daha farklı. Orada gerçekten iki taraf arasında
yer alıyor ama biz öyle değiliz. Biz sadece süreci niçin desteklediğimizi
anlatıyoruz."
Sorunun yıllardır devam ettiğini ifade eden Hakyemez, "Bu sorun 30 günde,
300 günde bitecek bir sorun da değildir. Böyle düşünürsek bir hayal kırıklığı da
olabilir ama gidişat olumlu yöndedir. Pek çok sorunda olduğu gibi bu sorunun
çözümünde de gidişat olumlu yöndedir. İnşallah bu toplantıdan da süreçten de
hepimiz için, Türkiye için hayırlı sonuçlar ortaya çıkar" diye konuştu.
-Grup üyelerinin konuşmaları-
Grup üyesi Gündoğdu, Trabzona bir korkuyla gelmediklerini, "Buraya
memleketime geldim, Gümüşhaneliyim, Trabzonsporluyum. Fikrin konuşulduğu yerde
birbirimizi besleriz, konuşamadığımız yerlerde sıkıntı yaşıyoruz. Artık silah
kimseyi mağdur etmesin. Bataklığı kurutalım, eylemi bitirelim" dedi.
Grup Sekreteri Benli ise "Hiç birimizin yaşadığı herhangi bir acıyı,
başörtüsü sorunu ya da diğer sorunlar da dahil şehit ailesinin yaşadığı acıyla
kıyaslama gibi bir düşüncesi yok. Korkularla 12 sene sürmesine neden olduğu için
bu örneği verdim. Şu anda yaşadığımız çözüme ilişkin korkuyu da sürecin önündeki
engel olarak görüyoruz" diye konuştu.
Grup Başkan Vekili Bilgin, Trabzonda Kürt sorununu çözmek için
bulunmadıklarını, esas konunun terör sorunu olduğunu, bunların birbirine
karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.
Grup üyesi Çalışlar, "Bir arkadaşımız dışarıda bekleyenlerle konuşmamızı
önerdi. Biz de isteriz ama biz konuşmayı isteyenle konuşabiliriz. Arkadaşlar
bağırmadan, çağırmadan konuşmak isterlerse biz buna hazırız. İstedikleri kadar
bağırsınlar, bağıranların sesi azalıyor, milli irade egemen oluyor" ifadesini
kullandı.
Grup üyesi Oğur da bazı katılımcıların bölgelere göre farklı söylemlerde
bulunduklarını öne sürdüğünü belirterek, "Bu doğru değil, ben bundan önce
Diyarbakırdaydım, orada da burada anlattıklarımı hemen hemen aynı cümlelerle
söyledim. Burada duyduğum sözlerden sonra daha da umutlu oldum" dedi.
Muhabir: Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Murat Kaban