Çözüm süreci

Çözüm süreci -Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Sekreteri Korkut: -"Bu riski birisinin alması gerekiyordu, fakat bugüne kadar alan, üstlenen olmadı, bu iktidar bu riski almıştır ve biz de bu nedenle bunu destekliyoruz"


BURSA (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Sekreteri Levent Korkut, "Bu riski birisinin alması gerekiyordu, fakat bugüne kadar alan, üstlenen olmadı, bu iktidar bu riski almıştır ve biz de bu nedenle bunu destekliyoruz" dedi.
     Grup sekreteri Korkut ve grup üyesi Ahmet Gündoğdu, bir otelde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
     Levent Korkut, burada yaptığı konuşmada, "akil insanlar" sıfatını aslında çok da benimsemediklerini, bu sürece aklını asıl halkın koyacağını belirterek, kendilerinin ise bir diyalog grubu olarak hareket ettiklerini söyledi.
     Toplumda bir ortak paydanın oluşması gerektiğini vurgulayan Korkut, "Ancak ne yazık ki Türkiyede herkesin paylaştığı ortak değerlerin son derece az olduğunu, kötü bir sembolizme indirgendiğini, günlük olaylarda ortak değerlerimizden hareketle ortak çözümler geliştirme yeteneğimizin çok zayıf olduğunu gözlemliyoruz. Bunun nedeni halk değil, nedeni uzun yıllar Türkiyenin yaşamış olduğu vesayetçi sistemler " diye konuştu.
     Korkut, süreç çerçevesinde bazı görüşmelerin yapıldığını, ancak varılacak olan bütün kararların, hukuki düzenlemelerin halkın onayı ve izniyle mümkün olabileceğini belirterek, burada çekinilecek bir şeyin olmadığını, halkın iradesinin son sözü söyleyeceğini vurguladı.
     Tepeden inme çözümlerin tutma ihtimalinin bulunmadığını, tabanın gücü ve ortak paydasının oluşturulması halinde, kalıcı çözümlere ulaşılabileceğini ifade eden Korkut, şunları kaydetti:
     "İşte bu adım, bu çözüm adımı, daha genel bir projenin, Türkiyenin demokratikleşmesi, sivil topluma dayalı, yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya şekillenen bir demokrasiye dönüşmesinin çok önemli bir merhalesi, bir adımıdır. Bu adımın arkasında bir siyasi iktidar da durmakta ve riski alan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Bu siyasi iktidarın partisi benim açımdan önemli değil, bu siyasi iktidar başka bir parti de olabilirdi. Bugüne kadar olsaydı, yüzde 100 desteklerdik, ama bu bugün çıktı, bu iradeyi gösteriyor ve ben bu işin arkasındayım diyor. Bu aslında siyaseten bir risktir, kardan çok zarar getirebilir. Bu riski alan bir siyasi iktidara, biz Akil İnsanlar Heyeti olarak Hayır diyemezdik. Çünkü biz öteden, eskiden beri, barışçıl çözüm yöntemlerinin de kullanılmasını savunduk. Hatta bunu eski genelkurmay başkanları da ifade etti. Defalarca ifade ettiler... Dolayısıyla bu riski birisinin alması gerekiyordu, fakat bugüne kadar alan, üstlenen olmadı, bu iktidar bu riski almıştır ve biz de bu nedenle bunu destekliyoruz."
    
     -"Eğer vatandaş kendisini eşit hissetmiyorsa"-
    
     Korkut, klişeleri, sembolleri kullanarak hiçbir yere varılamayacağını, o sembollerin arkasındaki değerleri savunmanın önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
     "Eğer cumhuriyeti savunacaksak bunu eşit vatandaşlık temelinde savunmak zorundayız. Çünkü, cumhuriyet bir vatandaşlık sistemidir, vatandaş üzerine şekillenen bir rejimdir. Eğer vatandaş kendisini eşit hissetmiyorsa, burada cumhuriyetin geliştirilmesi, bu eşitliğin sağlanması gerekir. Cumhuriyetin en büyük değeri budur, vatandaştır ve vatandaşın eşitliğidir. Eğer vatandaşın eşitliğini sağlamıyorsa bir cumhuriyet, adı cumhuriyet olarak kalacaktır. Bunu ise kabul edemeyiz. Türkiye, hiçbir zaman, niteliksiz, içeriksiz cumhuriyete, demokrasiye, hukuk devletine tahammül edemez. Konumu, geçmişi ve değerleri açısından bu mümkün değildir."
    
     -"Çözmeliyiz, çözebiliriz, çözeriz"-
    
     Grup üyesi Ahmet Gündoğdu da teröristle, PKK ile ergenekon ile mücadelenin kendilerinin değil, devletin ve güvenlik kuvvetlerinin işi olduğunu belirterek, terörle mücadele, bataklığı kurutmak ve özgürlükleri genişletmekle meşgul olduklarını söyledi.
     Milletin en az yüzde 99unun bu sorunun bitmesinden yana görüş bildirdiğini, ancak "Sorun bitsin ama, ben şuna karşıyım" gibi gerekçelerin ortaya konulduğunu, bunların kendileri için çok önemli olduğunu anlatan Gündoğdu, kaygıları ve destekleri yerinde tespit edip, bunları siyasi partilerle ve meclisle buluşturmak istediklerini ifade etti.
     Gündoğdu, 30 yıldır "Arkasında kim var, maliyeti ne, ne kadar askerimizi şehit verdik-" gibi sorulara cevaplar arandığını, ancak şimdi "Çözmeliyiz, çözebiliriz, çözeriz" noktasına gelindiğini belirterek, "Karşı koyanların fikirle karşı koyması bizim için mükemmel bir destektir ve işimizi iyi görmemizi sağlar. Çünkü, biz 76 milyon Türkiyeyiz. Bu gemi su alırsa Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürtü, Lazı, Çerkezi hep birlikte zarar göreceğiz" diye konuştu.
     Burada bir cümleyi çok net şeklide kurmak gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, şöyle devam etti:
     "Bu ülkenin Kürtlük ya da Türklük adına ortaya çıkan ırkta bir şeyler arayarak, insani değerleri devre dışı bırakan her illegal yapılanması, bu millete topyekun zarar vermiştir. Belki de Türk ergenekonunu da Kürt ergenekonunu da bitirince, Türkiye rahat edecek diyebilmeliyiz, demeliyiz, diyorum. Onun için şöyle bir cümle kuruyorum; Kürt kardeşlerimiz, JİTEMin, ergenekonun yapmış olduğu katliamların faturasını Türk kardeşlerine, Türk ırkına çıkarmayacak, Türk kardeşlerim de PKK terör örgütünün yapmış olduğu katliamları, Kürt kardeşlerine, Kürt ırkına çıkarmayacak."
     Gündoğdu, bu süreçle başkanlık sistemi arasında bir bağlantı göremediğine de değinerek, bununla ilgili tartışmaların ayrı bir kategori olduğunu dile getirdi.
     Toplantı, daha sonra basına kapalı devam etti.
    
     Muhabir: Haluk Yüksel
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER