KARABÜK (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu
Üyesi Oral Çalışlar, "Çözüm sürecinin, Türkiye tarihini değiştirecek önemli, yeni
bir dönem olduğu inancındayım" dedi.
Çalışlar, Büyük Kulüpte sivil toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat
önderleriyle bir araya geldikleri toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiyenin yeni
bir sıçramanın eşiğinde olduğunu, ekonomik ve siyası olarak son 10-15 yılda çok
önemli değişimler yaşadığını söyledi.
Türkiyenin Kürt meselesini çözmesi gerektiğini vurgulayan Çalışlar, şöyle
devam etti:
"Bu kadar büyük bir potansiyeli, enerjisi olan bir ülkenin halen kendi
içinde 10-15 milyon nüfusa sahip bir toplulukla çatışma halinde işleri götürmesi
ve buna rağmen iddialı bir ülke olması, mümkün değil. Sloganları yıllarca attık.
Attığımız sloganlar sonucu birbirimizi de öldürdük. Sonunda ne oldu, zarar eden
sağcısı da solcusu da Türkiye oldu. Askeri darbeler geldi, hepimize işkenceler
yaptı. Artık bu dönem bitiyor."
Oral Çalışlar, Türkiyenin artık dünya çapında iddialı bir ülke olmak
durumunda bulunduğunu ifade ederek, "Bir insan milliyetçiyse ülkesinin iddialı
bir ülke olmasını ister. Çatışmayla birbirini yiyen ülke iddialı olabilir mi-
Ekonomimiz düzelebilir mi- Şimdi yeni bir döneme geçtik. Çözüm sürecinin, Türkiye
tarihini değiştirecek önemli, yeni bir dönem olduğu inancındayım. Onun için
hepimiz bunun bir tarafından tutmalıyız" diye konuştu.
Grup Üyesi Bendevi Palandöken de herkese birebir sorduklarında "İnşallah bu
iş sonlanır" dendiğini belirterek, insanların, bunun nasıl sonlanacağını merak
ettiğini söyledi.
"Bu ülke bölünür mü, parçalanır mı-" şeklinde kuşkulanmaya gerek olmadığına
vurgu yapan Palandöken, şöyle konuştu:
"Birbirimizden ayrılmış insanlar değiliz. Dolayısıyla bu milletin arasına
nifak tohumu saçan teröristler, ülkeyi bu hale getiriyor. Herkese yetecek kadar
yiyecek aşın olduğu, müreffeh, insanların güvenle evlerine, işlerine gittiği bir
ortama karşı gelen hiç kimse yok. İnşallah bu soruların cevaplarını önümüzdeki
süreçte hep beraber birlikte göreceğiz. Gördük bile, 3 aydır Allaha şükür şehit
haberi, dirliğin ve birliğin üzerinde bir şey yok.
Heyeti oluşturan 63 kişinin bir siyasi partinin uzantısı olmadığını belirten
Palandöken, her bir üyenin, kendine göre ayrı düşünceleri olduğunu belirtti.
-Yıldıray Oğur-
Grup Üyesi Yıldıray Oğur da Türkiyede 91 gündür hiç bir insanın hayatını
kaybetmediğini, Türkiyenin hiçbir şehrine şehit cenazesi gitmediğini ifade
ederek, içine girilen olumlu süreç eleştirilirken, bunun hiç unutulmaması
gerektiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın dün bir şehit annesinden gelen mektubu
okuduğunu ve bundan çok etkilendiği aktaran Oğur, şöyle devam etti:
"Demiş ki Keşke buna 6 ay önce başlasaydınız. Benim çocuğum 6 ay önce
çatışmalarda hayatını kaybetti kaybedenler, kaybedecek evladı olanlar, bunu çok
daha iyi bilirler. Kaybedecek şeyleri olmayanlar için dökelim, vuralım, kıralım
demek çok kolay tabi. O yüzden biz burada konuştukça, haftalardır süren çözüm
sürecinde insanlar ölmüyor. Diyelim ki bunun sonucu fiyaskoyla sonuçlandı. Belki
onlarca, yüzlerce insanın hayatı kurtuluyor bu konuşmalarla."
Oğur, şehit aileleri ile görüşmelerinde, duvarlarda gencecik insanların
fotoğraflarını gördüklerini dile getirerek, her iki tarafta da çok fazla acı
yaşandığını anlattı.
Her çatışma ve savaşın bir yerde bittiğini dile getiren Oğur, "2. Dünya
Savaşında bütün Avrupa birbirine girdi. Milyonlarca insan hayatını kaybetti.
Onlardan daha çok birbirlerine kin duyan insanlar yoktur herhalde. Toplama
kamplarında insanlar birbirlerini öldürdü. Sonra da hep beraber Avrupa Birliğini
(AB) kurdular. Bir gün biter. 30 yıl çok uzundu zaten. Aynı ülkenin insanlarının
birbirlerini öldürmesinin sonu geldi işte" ifadesini kullandı.
Oğur, bunun büyük bir cesaret istediğini vurgulayarak, Türkiyenin bu
tespiti ilk defa yapmadığını kaydetti.
Eski bir genelkurmay başkanının "PKKyı 5 kere askeri olarak bitirdik"
dediğini aktaran Oğur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"5 kez biten bir şey, artık ezdirilmiş demektir. Demek ki sorun başka. Demek
ki sorun sadece dağları bombalayarak çözülmüyormuş. Burada cesarete ihtiyaç var
ama maalesef Türkiyede geleceği planlayanlar, cesur adımlar atanlar, hep
cezalandırılmıştır. Yeni bir döneme giriyoruz. Bu mesele, öyle askeri yöntemlerle
çözülemiyor. Çünkü bu bizim iç sorunumuz. Türkiye kendi vatandaşlarını öldürerek,
onların taleplerini yok sayarak bir yere gelemiyor. Şimdi bu meseleyi geride
bırakmamız gereken bir aşamadayız. İki tarafta da bir olgunlaşma seviyesi var.
Neden şimdi- Çünkü Türkiye daha yeni yeni demokratikleşmeye çalışıyor."
Oğur, Kürt meselesinin, modern bir ülkenin kaldıramayacağı bir mesele
olduğunu savunarak, Türkiyede, 2 bin ila 5 bin arasında PKKlı olduğunun
söylenmesine rağmen BDPnin 2 milyon oy aldığını ifade etti.
Bu kadar vatandaşı mutsuz eden, kendine düşman eden devletin, büyük bir
devlet olamayacağını belirten Oğur, şimdi sıranın bu sorunu çözmeye geldiğini
söyledi.
-Kürşat Bumin-
Grup üyesi Kürşat Bumin de 30 senedir devam eden sorunda, devlet veya
hükümetlerin işi çözmekten ziyade daha da içinden çıkılmaz bir hale
getirdiklerini dile getirdi.
Türkiyede 30 bin insanın öldüğünü ve 400 milyar dolarlık bir kaynağın
silaha aktarıldığına dikkati çeken Bumin, bu sorunun çözülmemesi durumunda,
yaşanan terör felaketinin giderek büyüyeceğini kaydetti.
Grup Sekreteri Fatma Benli de her kentte şehit ailelerini ziyaret
ettiklerini vurgulayarak, "10-15 yıl önce çocuklarını kaybeden ailelerin
acılarını içlerinde yaşadıklarını görüyoruz. Onlara yapabileceğimiz hiçbir şey
yok ama hiç olmazsa bundan sonra bu devam etmesin. Türkiye bu kadar güçsüz mü ki
kolay bölünebilir olsun- Her şeyi denedik, buna rağmen sonuç alabildik mi-" diye
konuştu.
Sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile kanaat önderleri de toplantıda
görüşlerini paylaştı.
Muhabir: Sinan Özmüş - Erdinç Aksoy
Yayıncı: Murat Paksoy