KASTAMONU (A.A) - Sinan Özmüş - Günümüzde çocukların yaşadığı
olumsuzluklar ve kitle iletişim araçlarının çocuklar üzerindeki etkisi nedeniyle
çocuk yetiştirmek eskiye oranla daha da zorlaştı.
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan
Kıldan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 21. yüzyılda insanlığın geleceğini
tehdit eden en önemli sorunun değerler bunalımı olduğunu söyledi.
Bugün bütün devletlerin şiddet ve kültürel dezenformasyon sorunuyla karşı
karşıya bulunduğunu belirten Kıldan, bu nedenle özellikle aile kurumunun
korunmasının önemine dikkati çekti.
Yılda 80 binden fazla kadının eşinden şiddet gördüğünü ifade eden Kıldan,
son yollarda boşanma oranlarının sürekli arttığına dikkati çekti.
-Dramlarla iç içe yaşayan bir nesil
Bugün ebeveyn olmanın daha dikkatli ve özveri gerektirdiğinin altını çizen
Kıldan, şöyle konuştu:
Bugünün çocukları, çağımızda çok çeşitli olumsuzluklara şahit olan ve
dramlarla iç içe yaşayan bir nesildir. Bu yüzden çocuk ve genç yetiştirmek,
günümüzde eskiye oranla daha zor ve daha çok çaba gerektirmektedir. Annelik ve
babalık, çocuğun cebine harçlık koymakla, karnını doyurmakla, yatacak bir yer
sağlamakla olmuyor. Özelikle bugünün çocuklarının ebeveynlerinden daha fazla
duygusal ve sosyal desteğe ihtiyaçları vardır. Çünkü onların rekabet ettikleri
çok ciddi rakipleri vardır. 21. yüzyılda kitle iletişim araçları, televizyonun,
bilgisayarın, internetin olumsuz etkileri, şehir hayatında karşılaşılan
güçlükler, çocukluğun tam anlamıyla yaşanamadığı küçük yetişkinler
oluşturmuştur.
-Kitle iletişim araçlarının etkisi-
Günümüzde televizyonu olmayan evin neredeyse kalmadığını ve çocukların günde
ortalama dört saat televizyon izlediğini aktaran Kıldan, bu durumun çocukların
hayatı yanlış algılamalarına neden olduğunu belirtti.
Yetişkinler için televizyon sadece bir eğlence aracı iken çocuklar için
hayatı öğrenme aracı olduğunu vurgulayan Kıldan, şöyle devam etti:
Özellikle 0-6 yaş döneminde gerçeği tam olarak algılayamayan çocuklar
düşünüldüğünde, televizyondaki programlar onların duygusal dünyaları için büyük
risk oluşturmaktadır. Ayrıca, internet kullanımı da başka problemler ortaya
çıkarmıştır. Bugün bazı okul öncesi çocuklarının bile facebook hesabı vardır.
Problem bu hesabın olması değildir. Araştırmalar 14 yaşın altındaki birçok
çocuğun hiç tanımadığı insanlarla internette arkadaşlık kurduğunu ve çocukların
bu kişilerle dışarıda buluştuklarını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla çocuklar
internet kullanımı açısından da risk altında bulunmaktadır.
Kıldan, 21. yüzyılın çocuklara teknolojinin bütün imkanlarını sunarken, bir
insanın en fazla ihtiyacı olan sosyal ve duygusal gereksinimlerini
karşılayamadığını savunarak, değerler bunalımı ile yetişen yetişkinlerin
çocuklarının risk altında olacağını kaydetti.
-Evde roller değişti
Bugünün yetişkinlerinin çocukluğu ile 21. yüzyıl çocukluğu kıyaslandığında,
ebeveynlerle çocukların rollerinde değişim görüldüğünü ifade eden Kıldan, bugün
bir evde çocuğun baba, babanın çocuk rolüne geçtiğini savundu.
Kıldan, 21. yüzyılda televizyonda çizgi film izleyen çocuğun babasının haber
izlemek istemesi durumunda, çocuğuna yalvaran bir tonla Canım haberleri izlemem
gerekiyor. Lütfen haberleri açabilir miyim- dediğini, ancak çocuktan Hayır
cevabını aldığına işaret ederek, 20. yüzyılda geleneksel bir evde ise bu olay
tam tersi yönde, yani çocuğun babasına çizgi film izleme konusunda ricada
bulunması şeklinde gelişmekteydi diye konuştu.
Yayıncı: Ebubekir Gülüm