KAYSERİ (A.A) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, OECDnin
son bir raporu yayınlandı, 2060 dünyasını tahlil ediyor. 48 yıl sonra bile biz
rapora göre, ilk 10 ekonomi içine giremiyoruz dedi.
Kılıçdaroğlu, Kayseri Sanayi Odasının (KAYSO) ocak ayı meclis
toplantısında, Kayseride bulunmaktan mutluluk duyduğunu, yabancı olmadıkları iş
dünyası ile aralarındaki mesafeyi kapatmak istediklerini söyledi.
Kayserinin kendisine özgü dinamikleri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu,
Hep şunu düşünürüm, keşke Kayserinin doğusunda onun gibi 10 il daha olsaydı.
Üreten, istihdam yaratan, ihracat yapan, emek harcayan. Ama olmadı, olmuyor ancak
bundan sonra olmayacak anlamına gelmiyor diye konuştu.
Kayserinin, verdiği emeğe rağmen karşılığını alamadığını savunan
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
Kayseriye gereken önem veriliyor mu- Bana göre hayır. Bu, sadece Kayseri
için değil, sanayi için izlenen politika, sanayiciyi cezalandıran bir politika
olarak karşımıza çıkıyor. Sanayici, ülkesi için çalışan kişidir. Sanayiciyi
ekonominin kamu görevlisi olarak görüyoruz. Biz 1990lı yıllarda sanayi
denildiğinde dünyada ilk 15 ekonomi arasındaydık. 2013te biz ilk 15te yokuz.
Şapkayı önümüze koyup düşüneceğiz. Nasıl oldu da böyle oldu. Başka bir örnek,
1987de dünyanın en gelişmiş, en büyük ilk 14üncüydük, satın alma gücüne göre.
Bugün 2012de 16ncı ekonomiyiz, gerilemişiz.
-Neden onlarla birlikte büyümüyoruz-
(Büyüyoruz) diyoruz, inkar etmiyorum elbette büyüyor, genişliyoruz diyen
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
Elbete büyüyoruz ama birileri bizden daha hızlı gelişirse biz büyümemiş
oluruz. Neden biz onlarla birlikte büyümüyoruz. Tipik bir örnek vereceğim. Güney
Kore ile aynı sürede büyüme trendine başlamıştık. Bizim bir otomobil markamız,
onların da iki otomobil markası vardı. Biz otomobil markamızı, Anadolu
bitirdik. Onların iki markası da şimdi dünya devi. Büyümeyi ve kalkınmayı,
bizimle aynı kulvarda olanlarla yarışırsak ve başarırsak sonuç elde ederiz. Yoksa
hepimiz büyüyoruz ancak birileri bizden daha hızlı büyüyor.
Kılıçdaroğlu, kısa süre önce Çine bir gezi düzenlediklerini hatırlatarak,
şunları söyledi:
Neden Çin bu kadar olağanüstü büyüme trendini yakalamış. Çin, yüzde 11
büyüyor. Birinci nedeni üretiyor, ikinci nedeni bilime önem veriyor, üçüncü
nedeni ise katma değeri yüksek ürünlere kilitlenmiş durumda. Bizim de bunlar
yapmamız gerekiyor. OECDnin son bir raporu yayımlandı. 2060 dünyasını tahlil
ediyor. 48 yıl sonra bile biz rapora göre, ilk 10a giremiyoruz. Bu politikayla
gidersek giremiyoruz.
-Dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyoruz-
Sanayicinin bir sorununun da enerji pahalılığı olduğunu vurgulayan
Kılıçdaroğlu, Uluslararası Enerji Ajansının raporlarına göre, dünyanın en
pahalı enerjisini kullanan ikinci ülkeyiz. Meksikalı sanayici, enerji maliyetleri
açısından bizim sanayiciden yüzde 50 avantajla başlıyor. Nükleer enerji yaptık,
sözleşmeyi imzaladık. Kilovatsaati 13,5 sent. Bunun bedelini ben ödemeyeceğim,
birinci durumda siz ödeyeceksiniz. Sonra toplum olarak hepimiz ödeyeceğiz. Peki
sanayiciyi nasıl güçlendireceğiz- dedi.
-Çocuklarımıza ilkokuldan itibaren matematik öğretmeliyiz-
Kılıçdaroğlu, ekonomide ilerlemek için bilgi toplumunun yakalanması
gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Eleştirileri aklımızın bir köşesinde tutalım. Üniversitelere önem vererek
bilgi toplumunu yakalamak zorundayız. Çocuklarımıza ilkokuldan başlayarak
matematik öğretmek zorundayız. Hindistan, yazılımda dünyada bir numara. Bunun
araştırılması için bir arkadaş gönderdik. Matematiği çocuklara oyun içinde
öğretiyorlar. Sorgulamayı, mukayese etmeyi öğretiyorlar. Eğitimde sorgulamayı
öğretirseniz, sorun çözülür. Bazı üniversitelerimizin fizik bölümü kapandı. Fizik
bölümünün kapandığı bir ülkede bilgi toplumundan söz edilemez, kendimizi
kandırmayalım.
Değişik düşüncelerin tartışıldığı üniversitelerin oluşturulması gerektiğine
değinen Kılıçdaroğlu, Eğitim sistemimizi allak bullak ettik. 4+4+4 getirdik.
Bu, nerede tartışıldı- Bu sistemi üniversiteler mi Milli Eğitim mi tartıştı-
Hayır. Böyle eğitim politikası olmaz ifadesini kullandı.
-Vergilerin hesabını sormalıyız-
Kendisinin eski bir vergici olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
Yıllarımı vergi denetimine verdim. Demokrasinin çıkış noktası vergidir.
Yurttaş, kendi cebindekini vergi olarak ödüyor. Siyasetçiye Bunu nereye
harcıyorsun diye sormalı. Demokrasimizin kalitesiz olmasının nedeni ödediğimiz
vergilerin hesabını sormamamız. 2013 bütçesi geldi, Sayıştay raporu gelmedi.
Yasaya göre Sayıştay raporu gelmeden bütçe görüşülmez. Demokrasimiz kaliteli
değil işte. Siyasetçi halka hesap vermek zorundadır. Bu halka da hesap mı
verilir anlayışında olunulursa eğer, toplumun geleceği tehlikeye atılır.
Parlamentoda Plan Bütçe Komisyonu dışında kesin hesap komisyonu kurulmalı. Bunu
önereceğiz.Bu komisyonun başında muhalefetten biri olmalı ve iktidar ona hesap
vermeli.
-KAYSO Başkanı Boydak-
KAYSO Başkanı Mustafa Boydak ise Kılıçdaroğlunu meclislerinde ağırlamaktan
mutluluk duyduklarını belirterek, iş dünyası olarak CHPnin açık desteğini
gördüklerini belirtti.
CHPnin önemli mesajlar verdiğini vurgulayan Boydak, iş dünyasının yararına
olan konularda iktidar ile muhalefetin birlikte hareket etmesini istediklerini
söyledi.
Bu arada, Kılıçdaroğlu toplantıya katılmadan önce Mehmet Can adlı kişi KAYSO
binasının önünde Türk bayrağı açtı. CHPli olduğunu iddia eden Can, davranışının
sebebini soran gazetecilere, PKKlı vekil istemiyoruz, isim duymak istiyorsanız
Hüseyin Aygünü istemiyoruz dedi.
Öte yandan, Kemal Kılıçdaroğlu, toplantının ardından vefat eden eski parti
yöneticilerinden Kahraman Gençin Fevzi Çakmak Mahallesindeki evine taziye
ziyaretinde bulundu.
Muhabir: Esma Aygün
Yayıncı: Murat Taydaş