İZMİR (A.A) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ana
muhalefet partisinin genel başkanı olarak, önceliğim CHP iktidarı değil,
Türkiyenin selametidir dedi.
Kılıçdaroğlu, İzmir Ticaret Odasında (İZTO) düzenlenen Özel Meslek Komitesi
ve Meclis Üyeleri Toplantısında yaptığı konuşmada, siyasetin toplumda
belirleyici unsur olduğu gerçeğinden hareketle her insanın siyasetle ilgilenmesi
gerektiğini, demokrasilerde siyaseti belirleyen temel unsurun halk olduğunu
söyledi.
Türkiyenin iyi yönetilip yönetilmediği sorusunun iyi düşünülmesi
gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, Ana muhalefet partisinin genel başkanı
olarak, önceliğim CHP iktidarı değil, Türkiyenin selametidir. Ülke kötü
yönetildiği için çıkmaz sokaklara giriyorsa, herkesin sorumluluğu vardır.
İktidara yön verecek olan halkımızdır dedi.
Türkiyenin geldiği noktada, sorunları büyüyen ve kronikleşen bir yapıya
sahip olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
Dış politikada kavgada olmadığımız kimse kalmadı. Tarihi birikimden gelen
dış politikamız vardı. Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir anlayışı
benimsenmişti. Yurtta ve dünyada barış istiyoruz diyerek, komşularla huzur
içinde yaşamak istiyorduk. Bugün herkesle kavgalıyız. Bunun ekonomiye de iç
siyasete de etkisi olur. Türkiyenin sınırında bulunan iller de, komşularla
ticaret de açmazla karşı karşıya. Dış politikayı çıkar üzerine belirlerseniz,
karşılıklı çıkarları dengelemelisiniz. Bunu yapmadığımız için açmazla karşı
karşıyayız.
Terör sorununun çözümünde siyaset kurumunun etkili olamadığını ifade eden
Kılıçdaroğlu, CHP olarak çözümde sorumluluk üstlenip yol haritası ürettiklerini,
sorunları çözme konusunda irade gösteren CHPye yeniden güç ve yetki verilmesi
gerektiğini bildirdi.
-Yeni ekonomi politikası oluşturulmalı-
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiyenin ekonomik sorunlarının çıkmaza
girdiğini, 10 yılda 6 kez mali af çıkarılmasının, sorunların en önemli göstergesi
olduğunu söyledi.
Gelinen noktada sistemin düzelmesi gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu,
şunları kaydetti:
Yeni ekonomi politikası oluşturulmalı. Reel ekonomi, üreteceksiniz, hakça
bölüşeceksiniz. İşsizliği önlemenin yolu, üretmektir. Huzurlu toplum yaratmak
istiyorsak, üreten Türkiyeyi yeniden ayağa kaldırmalıyız. Üreticinin önündeki
engelleri ortadan kaldıracağız. Yeni bir teşvik politikası geliştirilmeli.
Türkiye Avrupanın en büyük tarım üreticisi olmalı. Saman, kırmızı et, canlı
hayvan ithal ettik. Bu tablonun değişmesi lazım. Bu tabloyu yaratan politikacı,
halkın seçtiği politikacı, halkı samana muhtaç hale getiriyor. 1987 yılında 20
büyük ekonomi arasında 14üncü sırada olan Türkiye, 2012de 18inci sırada. Bu
ekonomi politikaları ile gidersek, ilk 20 arasına giremeyeceğiz.
Bilginin, büyümenin önemli ayakları arasında bulunduğunu, bilgi toplumunun
yaşandığı günümüzde bilgi toplumuna aklı özgürleştirerek ulaşılacağını vurgulayan
Kılıçdaroğlu, merakın insanı geliştirdiğini, eğitimin merak üzerine kurulmaması
halinde Türkiyenin bilgi toplumundan kopacağından endişe duyduğunu belirtti.
Türkiyede sanayiciler, ticaret erbapları, işsizler, çiftçiler, tüm toplumun
sorumlulukları bulunduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye iyi yönetilmiyor.
İşsizlik, terör almış başını gidiyor. Sorumlu yurttaşlar, Ne olacak bu
memleketin hali- diye soruyor. Yeni bir iklime, siyaset anlayışına ve iktidara
ihtiyaç var. Ülkesini seven, devlet adamı kimliği olan, daha cesur politikalar
üreten bir anlayışa ihtiyacı var diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından İZTO Meclis üyelerinin sorularını
yanıtladı.
Yerel seçimlerde CHPnin belediye başkan adaylarına ilişkin soru üzerine
Kılıçdaroğlu, halkın sevdiği, güvendiği kimseleri belediye başkan adayı olarak
belirleyeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına ilişkin soruya ise
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yasaklanamaz. Ulusal bayram yasak kapsamına
giremez yanıtını verdi.
-Açlık grevleri-
Kılıçdaroğlu, insanları ötekileştirmenin yanlış olduğunu, siyasetin dilinin
ayrım üzerine değil, herkesi kucaklamak üzerine kurgulanması gerektiğini
bildirdi.
Cezaevlerindeki açlık grevlerinin sürdüğünü hatırlatan Kılıçdaroğlu,
sözlerini şöyle sürdürdü:
Beğeniriz beğenmeyiz, insanlar bedenlerini ölüme yatırmışlar. Başbakanın
kullandığı dil, doğru bir dil değildir. Ayrımcı bir dile izin vermemeliyiz.
Kimsenin ölmesini istemeyiz. Neden insanlar ölsün- Ayrımcı dil kullanmaktan, sert
ifadeler kullanmaktan özellikle iktidarın kaçınması lazım, varsa bir sorun oturup
çözülmesi lazım. Her sorun çözülmeyebilir. Bazı sorunları çözemeyebiliriz ama bir
insan bedenini ölüme yatırmışsa, siz sert söylemler kullanmamak durumundasınız,
çünkü biz bu ülkeyi beraber kurduk, beraber yaşıyoruz. Çocuklarımız evli,
komşuluklarımız var. Terörle diğer olayları birbirinden ayırmamız lazım. Terör
farklı bir olay. Kürt kökenli arkadaşlarımız olabilir, barış varken neden kavga
edelim- Çözümü üreteceğiz. Mustafa Kemalin Türkiye Cumhuriyetinde hepimiz
bağımsız yaşayacağız. Özgür yaşayacağız, hedefimiz bu.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise İZTO olarak her siyasi
partiye eşit mesafede bulunduklarını, siyasi partileri çok partili demokratik ve
parlamenter rejimin vazgeçilmezi olarak gördüklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından Demirtaş ve İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz,
Kılıçdaroğluna incir hediye etti.
Muhabir: Zeynep Hoşgörür / Ali Korkmaz
Yayıncı: Erdem Gültekin