KOCAELİ (A.A) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa
Mahkemesinin CHP hakkındaki kararına ilişkin, Arkadaşlarımız araştırıyor,
önümüzdeki günlerde bu dosyayı gerekirse AİHMe götüreceğiz dedi.
Kılıçdaroğlu, Kocaelide yerel gazete ve televizyon sahipleriyle bir araya
geldiği Emex Otelde yaptığı açıklamada, Kocaelinin geriye gidiş yaşadığını
ifade ederek, Kocaelinin üniversite sınavlarında 74. il olduğunu, Kocaeli gibi
bir üniversite kenti, sanayinin başkenti diye tabir edilen bir ilin üniversite
sınavlarında 74. sırada olmayı haketmediğini kaydetti.
İşsizlikte Türkiye ortalamasının üzerinde olmasının da Kocaeli açısından
ciddi bir sorun olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, işsizlik olan yerde barış ve
huzur olmayacağını, bu durumun en büyük sosyal yaralara yol açacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Kocaelide çevre ve trafik sorunları başta olmak üzere çeşitli
sorunlarının bulunduğunu ve kentin gelirine rağmen temel sorunların
çözülemediğini savundu.
Yerel seçimlerde adayların belirlenmesine de değinen Kılıçdaroğlu, kamuoyu
yoklamaları, eğilim yoklamaları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin
görüşlerine göre aday belirleyeceklerini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneşin çok önemli bir görev
yaparak Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yabancı askerlerin konuşlandığı tabloyu
Türkiyeye gösterdiğini anlatarak, Düşünebiliyor musunuz, Türkiye
Cumhuriyetinde parlamentoda görev yapan bir milletvekili, kendi topraklarında,
sivil mülteciler için olduğu söylenen bir kampa giremiyor. Ne için, neden yasak-
Nedenini söyleyeyim. Bu ülkenin topraklarında yabancı askerlerin konuşlanmasına
iktidar izin verdi. Oysa yabancı askerlerin Türkiye Cumhuriyetine gelmeleri,
konuşlanmaları ancak parlamentonun iznine bağlıdır. Son günlerdeki tartışmanın
özünde de bu vardır. Siz nasıl olur da parlamentonun yetkisini gasp edip
ülkenizde yabancı askerleri konuşlandırabiliyorsunuz. O yabancı askerler sabah
gidiyorlar çatışmaya, akşam dönüyor, kampa giriyorlar şeklinde konuştu.
Bunun Türkiyenin saygınlığına gölge düşürdüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu,
Hurşit Güneşin hazırladığı gensorunun imzaya açılarak Meclis Başkanlığına
verildiğini ve bu konunun ilerleyen günlerde parlamentoda görüşüleceğini
kaydetti.
Kılıçdaroğlu, Suriyeden gelen sivillere hiçbir zaman itiraz etmediklerini,
onlarla bir sorunlarının olmadığını anlatarak, Apaydın Kampında madem ki
siviller vardı, niye milletvekilleri gidemiyor- Sonra usülen açtılar. Bunlara her
yerde itiraz ediyoruz. Gönül isterdi ki batı medyasının gösterdiği duyarlılığı
bizim medyamız da göstersin. Bir siyasal iktidarın bu konuda halkına hesap
vermesi, halkın da hesap sorması lazım. Şimdi Özgür Suriye Ordusu diyor ki
Türkiye topraklarından ayrıldık, Suriyeye döndük demek ki Türkiyedeydi.
Başbakan kendi halkına doğruları söylemiyor ifadesini kullandı.
Gaziantep, Kilis ve Hataya arkadaşlarıyla beraber gittiklerini dile getiren
Kılıçdaroğlu, burada yaptıkları toplantılarda, AK Partinin Suriye
politikasındaki yanlışlıklarını gördüğünü söyledi.
-Sarıgül, partimize gelirse bundan memnunluk duyarız-
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, halkın haber alma hakkının kutsal olduğunu
ve tüm demokrasilerde en temel hak olduğunu dile getirerek, bu hakkın
kısıtlanmasına meslek örgütleri, demokrasiler, sivil toplum örgütleri
temsilcilerinin izin vermeyeceğini belirtti.
Gazetecinin özgürce haber yapmasının önündeki tüm engellerin kaldırılmasının
demokrasilerde temel bir hak olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, Bugün yaşadığımız
Türkiyede medyanın özgürlüğünden söz edemeyiz. Ciddi bir baskı var. Bu baskı
anayasadan kaynaklanmıyor, medya üzerindeki baskılar anayasa dışındaki darbe
yasalarından kaynaklanıyor. Darbe yasalarının değişmesi lazım. 12 Eylül
darbesinin getirdiği yasaların yaklaşık hepsi yürürlükte şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, AK Partiye sivil bir anayasa yapılması konusunda öneri
sunduklarını, uzlaşma komisyonunun da çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, 12
Eylül darbesinin tüm yasalarını yeniden ele alalım dedik. Ama AKP bunu kabul
etmedi. Darbe hukukundan yola çıkıp, bununla yola devam ederseniz sizin anayasa
talebiniz de samimi değildir anlamına gelir. Yüze yakın gazetecinin cezaevinde
olduğu bir ülkede demokrasi var denilmez. Bunların üzerinde hep beraber
duracağız diye konuştu.
Bir gazetecinin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgülün partiye davet
edilip edilmeyeceği yönündeki bir soruya Kılıçdaroğlu, Anayasada ön görülen
Türkiye, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir ilkesini kabul eden
her yurttaşı CHPye davet ettiklerini dile getirerek, Genel Başkan olduktan
sonra partiye kim üye olmak istiyorsa kapılarımızı sonuna kadar açalım
talimatını verdik. Bizim ilkelerimizi, tüzüğümüzü benimseyen herkes partiye
gelebilir. Sayın Sarıgül, zaten eski CHP üyesidir. Partimize gelirse bundan
memnunluk duyarız ifadesini kullandı.
-Cephanelikteki patlama-
Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisarda cephanelikte meydana gelen patlamaya ilişkin
bir soruya, tüm demokrasilerde böyle bir olay meydana geldiği zaman halkın tüm
boyutlarıyla aydınlatıldığını, patlamaya ilişkin vali, belediye başkanı ve
bakanın ayrı ayrı açıklamalar yaptıklarını dile getirdi.
Sorumlu bir parti olarak konunun uzmanlarını davet ettiklerini, emekli
askerler, kimyagerler, silah uzmanlarıyla oturup bu konuyu konuştuklarını
vurgulayan Kılıçdaroğlu, Bir cephanelikte patlama nasıl olur- Varılan ortak
kanaat bunun bir sabotaj olduğu şeklindeydi. Böyle bir iddia her zaman
ağırlıklıdır dendi. Bir el bombası yere düşmekle patlamaz, bir el bombası
cephaneliği bu hale getirmez. Sonra Başbakan çok garip bir açıklama yaptı. Bir
asker meraktan bir el bombasının pimini çekmiş dedi. Rahmetli Aziz Nesin de
mizah yazıyordu, böyle bir şeyi asla düşünemezdi diye konuştu.
Olayın nedeninin henüz belli olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ne olursa
olsun sorumlularının ortaya çıkması gerektiğini, bürokratik ve siyasal
sorumluların bulunmasının önemli olduğunu bildirdi.
Kılıçdaroğlu, Uluderede 34 yurttaşın hayatını kaybettiği olaya ilişkin
sorumluların hala ortaya çıkarılmadığını dile getirerek, Bunlar bizim
demokrasimizin kalitesinin zaaflarıdır. Böyle demokrasi anlayışı olmaz. Her
siyasetçi sorumluluğunu bilecek, olayın üzerine kararlılıkla gidecek ve sorunu
aydınlatacak dedi.
İstihbarat örgütlerinin yasa dışı unsurlarla görüştüğünü, bunun sadece
Türkiyeye özgü olmadığını, dünyada da böyle işlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu,
şöyle konuştu:
Hukuk devleti, yasa dışı işlemlerin içinde olmaz. Bizde istihbarat
örgütleri görüştüler, itiraz etmedik. Ama Oslodaki görüşmede Başbakanın
istihbaratçı olmayan temsilcisi de vardı. Sorun o. Bu yeterince sorgulanmadı. Bir
başbakanın talimat verip, Benim temsilcimdi, ben gönderdim, gerekirse bir daha
gider demesini, hele hele İmralıyla da görüşülür demesini ne kabul etmek, ne
de içimize sindirmek mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir
Başbakan böyle bir ifade kullanmıştır. Bunun hesabını bu millete vermek
zorundadır.
-Gerekirse AİHMye gideriz-
Hüseyin Aygünün kaçırılmasına da değinen Kılıçdaroğlu, Aygünün
kaçırıldıktan sonra ortak bir tavır sergilenerek, bunun doğru olmadığının
söylendiğini, PKKnın da bu açıklamalardan sonra Aygünü serbest bırakmak zorunda
kaldığını kaydetti.
Aygünün daha sonra yaptığı açıklamaların CHP adına bir açıklama olmadığını,
nasıl tutulduğu ve kendisine nasıl davranıldığını anlatan bir açıklama yaptığını
belirten Kılıçdaroğlu, AKP milletvekili Dağdakiler benim canımdır, ciğerimdir
diye bir tweet attı, tık yok. Aygünde kıyamet koptu ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesinin partileriyle ilgili aldığı kararın
yanlış olduğunu ve hukukla uzaktan, yakından ilişkisinin olmadığını kaydederek,
Genel Merkezde doğalgaz kullanıyoruz. Satan resmi kurum, banka talimatıyla
otomatik ödeniyor. Faturası yok diye tüm ödemelere ceza kestiler. Akıl var,
mantık var. Onların Vergi Usul Kanunundaki fiili durum kavramından haberleri
yok. Bu mahkeme, bu ülkeye adalet dağıtacak. Arkadaşlarımız araştırıyor.
Önümüzdeki günlerde bu dosyayı gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
götüreceğiz diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Başbakanın doğalgaza küçük zam yapacağız şeklinde
açıklama yaptığını hatırlatarak, Oradaki yüzde 10-15lik zamma küçük diyorsun
ama emekliye, memura ne verdin- Yüzde 10-15 mi- Hayır, yüzde 2-3 verdin. O zam
çalışanlar için büyük zamdır. Arkasından elektriğe zam gelecek dedi.
(Bitti)
Muhabir: Tahir Turan Eroğlu
Yayıncı: Murat Paksoy