CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Adanada:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Adanada: OECD ülkeleri içinde İsveçten sonra en pahalı enerjiyi kullanan Türk sanayicisidir. Siyasetçinin sanayiciye önem ve ağırlık vermesi gerekir Güney Korenin Samsung markası dünyada ses


ADANA (A.A) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, OECD ülkeleri içinde İsveçten sonra en pahalı enerjiyi kullanan Türk sanayicisidir. Siyasetçinin sanayiciye önem ve ağırlık vermesi gerekir dedi.
     Kılıçdaroğlu, partisinin İş Dünyası Diyalog ve Dayanışma Birimince bir otelde düzenlenen, İş Dünyası ve Meslek Örgütlerinin Sorunları ve Çözüm Yolları toplantısında, bereketli topraklara sahip Adananın Türk tarımında çok önemli yerinin olduğunu söyledi.
     CHPnin iş dünyasıyla arasında mesafe olduğu algısı bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, siyasi parti olarak ne sorun varsa onlarla ilgilenmeleri gerektiğini ifade etti.
     Üreten ve risk alan insanların önündeki engellerin kaldırılmasının önemine değinen Kılıçdaroğlu, Son kurultayda Önce üreteceğiz, sonra hakça bölüşeceğiz dedik. Sosyal demokratlar olarak halkın zenginleşmesinden söz ediyoruz. Bir ülke üretirse dünyada saygınlığı artar, işsizlik azalmış olur, ekonomide de diğer ülkelerle mesafeler kat edebilir diye konuştu.
     Kılıçdaroğlu, üretmenin yolunun sanayicinin önündeki engelleri kaldırmaktan geçtiğine değinerek, şöyle devam etti:
     Küreselleşmenin yaygınlaştığı dünyada sadece Türkiyede sanayiyi düşünerek sorunları çözemeyiz. Bizim sanayicimiz İtalya ve Fransadaki sanayiciden daha pahalı enerji kullanıyorsa bu sorunu çözmemiz lazım. En azından rakibimiz olan ülkelerde enerji maliyeti neyse, aynı maliyette bizim sanayiciye vermemiz gerekiyor. OECD ülkeleri içinde İsveçten sonra en pahalı enerjiyi kullanan Türk sanayicisidir. Siyasetçinin sanayiciye önem ve ağırlık vermesi gerekir. Bu kur politikası ile hızlı ve sağlıklı büyüyemezsiniz. Şişkin Türk lirası sanayicinin önündeki en büyük engellerden birisidir. Türk lirası çok değerlidir diye övünüyoruz. Bir para yerinde ve kararındaysa değerlidir, çok değerliyse onun ekonomiye zararı vardır. Türk lirasının da şişkin olması ihracatçının önündeki bir engel olarak çıkıyor karşımıza. Bunun düzeltilmesi gerekir.
    
     -Katma değeri yüksek ürün ihraç etmeliyiz-
    
     İhracat yapan bütün sanayicilere teşekkür eden ve Ancak 2023te en gelişmiş 10 büyük ekonomi arasına gireceksek ihraç ettiğimiz ürünün kalitesinin artması gerekiyor diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
     Katma değeri yüksek ürün ihraç etmemiz gerekir. İhracatımız artıyor ama katma değeri yüksek ürün, toplam ihracat içinde gerilemiş durumda. Araştırma ve geliştirme çok önemli. Bunun için insana yatırım yapmamız lazım. Güney Korede 2005-2010 yıllarında gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3,4ü araştırma ve geliştirmeye yatırılıyor. Türkiyede ise bu rakam binde 8. Otomobil üretimine aynı anda başladık. Bizim Anadolumuz, onların iki markası vardı. Bizim Anadol bitti, onların iki arabası dünya markası oldu. Güney Korenin Samsung markası dünyada ses getiriyor, bizim öyle bir markamız yok. Bizim sadece Samsun sigara markamız var. İnsanımız çalışıyor, tuttuğunu koparıyor ama biz Güney Korenin gösterdiği başarıyı yakalayamıyoruz. Bilime ve insana yatırım yapacaksınız. Dünyanın en stratejik ürünü insan beynidir. Üniversitenin bilim üretmesi, sanayicinin ise bu bilimi üretime dönüştürmesi gerekir.
     Kılıçdaroğlu, vatandaşların, ödediği verginin nereye harcandığı konusunda soru sorması gerektiğini vurguladı.
     İktidarın son 10 yılda 1,1 trilyon dolar vergi topladığını ve 38 milyar dolarlık özelleştirme yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, Borçlanmayı da bunun üzerine ilave ettiğiniz zaman 1,7 trilyon dolar para harcandı. Bu, çok büyük bir para. Bir siyasal iktidarın en temel görevi, toplanan vergileri nereye harcandığını kendi halkına anlatmasıdır. Yani hesap vermesidir diye konuştu.
    
     -Türkiyenin mukayeseli üstünlükleri-
    
     Bir ülkenin büyümesinin ve dünyada saygınlık kazanmasının temel yolunun, o ülkenin üretmesiyle mümkün olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sürekli büyümeyi yakalamanın yolunun da üretmekten geçtiğini ifade etti.
     Türkiyenin mukayeseli üstünlüklerinin olduğunu ve bunun iyi değerlendirilmesinin önem taşıdığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
     Rakiplerimize göre, Türkiyenin hangi konularda avantajlı durumda olduğunu düşüneceksiniz. Bu açıdan 3 temel konumuz var. Bunlardan biri Türkiyenin mukayeseli önceliği olan tarımdır. Türkiye, tarım açısından olağanüstü zengin bir ülke ve dünyada bazı bitkilerin üretimi sadece bu ülkede var. Konyadan küçük olan Hollandanın bir yıllık tarım ürünü ihracatı yıllık 80 milyar dolar. Ama bizim ihracatımız 12 milyar dolar. Bizim ne eksiğimiz var. Hayvancılık ülkesi olan Türkiye kurbanlık koyun ithal ediyorsa bunun düşünülmesi gerekir. 2,8 milyon hektar arazi son 10 yılda tarımın dışında kaldı. İnsanlar zarar ettiği için üretmiyor. Tarıma büyük önem vermek lazım.
     Mukayeseli üstünlük alanımızdan ikincisi ise lojistik. Türkiye olağanüstü bir coğrafyada ve bunun iyi değerlendirilmesi gerekir. Üçüncüsü de insan potansiyeli. Nüfusun yüzde 50si genç. Bunları harekete geçirmek için ne yapmalı- Bunlar için para politikasının üretime endekslenmesi lazım. Olması gereken, Türk lirasının kararında ve değerinde olmasıdır. Vergi politikasının da üretim üzerine endekslenmesi lazım. Vergi politikası ile sanayici ve tarımı cezalandırırsanız olmaz. Dünyanın en pahalı mazotunu, ilacını, gübresini çiftçiye uyguluyorsunuz. 4 liraya mazot mu olur. Vergi toplayamıyorlar, her benzin istasyonu bir vergi dairesi. Bu kadar olur mu- Tarım çok stratejik bir yere sahip.
    
     -Dış politika-
    
     Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye konusundaki dış politikasını eleştirdi
     Dış politikanın ülkenin çıkarları üzerinde inşa edilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
     Komşuda yangın olursa önce söndürmek gerekir. Söndürmezseniz sizin eve de sıçrar. Bizim Suriye ile ne alıp veremediğimiz var- Yapmamız gereken tüm komşularla iyi olmamız lazım. Ürettiğimizi satmak için dış politikamızın barışa endekslenmesi gerekir. Bölgedeki lojistik sektörü Suriye nedeniyle çöktü. Niye kendi ayağımıza kurşun sıkalım. Evrensel hukuk uygulanırsa belki müdahale edilebilir. Buna itiraz etmeyiz. Dış politika duygusal alan değildir, dış politika iç politikada kullanılmaz. Dış politikada akıl egemendir duygu değil, devlet terbiyesi egemendir efelik değil. Dış politika böyledir.
     Toplantıda, Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan, Adana Ticaret Odası Başkanı Ali Gizer ve Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök de kent ekonomisi ve sorunlara ilişkin konuşma yaptı.
    
     Muhabir: Ali Güreli
     Yayıncı: Murat Taydaş
<< Önceki Haber CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Adanada: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER