MERSİN (A.A) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Şemdinlide nelerin olup bittiği konusunda Türkiyede kamuoyuna hiç bir
açıklama yapılmış değil, gazetelerden öğreniyoruz dedi.
Kılıçdaroğlu, Mersin Nükleer Karşıtı Platformunun Gülnar ilçesine bağlı
Büyükeceli beldesinde kurduğu çadır kampı ziyaretinde gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, Şemdinlide yaşanan bazı olaylar var. Bununla ilgili bir
değerlendirme yapabilir misiniz- şeklindeki soru üzerine, Şemdinlede
nelerin olup bittiği konusunda Türkiyede kamuoyuna hiç bir açıklama yapılmış
değil. Gazetelerden öğreniyoruz. Gazetelere Şemdinlide yaşanan olaylardan dolayı
ambargo uygulandığı da ifade ediliyor dedi.
Bugün milletvekillerinin Şemdinliye gidip olayları yerinde
gözlemleyeceklerini ve halkla konuşacaklarını bildiren Kılıçdaroğlu, Böylece
bizim coğrafyamızda, Şemdinlide neler olup bittiğini öğrenmeye çalışacak ve bunu
kamuoyuyla paylaşacağız. Biz Suriyede yaşanan olayları dakikası dakikasına canlı
televizyon bağlantılarıyla izlerken ülkemizde nelerin olup bittiğini maalesef
öğrenemiyoruz. Bu bizim için üzüntü verici dedi.
Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunun Kerkük ziyareti ve
Irakın gösterdiği tepkinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
Bir Dışişleri Bakanı, hangi ülkenin olursa olsun ilerde kendi ülkesine
yönelik bir gerekçe oluşturmamasına dikkat etmeli. Eğer bunu yapabilirse başarılı
bir Dışişleri Bakanı olur. Yapamazsa çapsız bir Dışişleri Bakanı olur. Zaten onu
da söyledim. Çapı olmayan, maalesef büyük bir talihsizlik, AKP hükümeti açısından
da büyük bir talihsizlik, böyle bir Dışişleri Bakanın bu kadar sorunlu ortamda
Türkiyede Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturmuş olmasıdır.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Rusyanın savaş gemilerini Suriyeye
indirmek gibi bir planını var demesi üzerine, Suriye olayının bir Libya ve Irak
olayı olmadığını söyledi.
Suriyeyi düşünen kafaların, Rusyayı, Çini ve İranı da düşünmesi lazım
olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
Bu boyutta düşünmezseniz dış politikanızı sağlıklı belirleyemezsiniz. Eğer
dış politikanızı egemen düşlerin dış politikası üzerine inşa etmişseniz
başarısızlık kaçınılmazdır, faturayı size ödetirler. Ortadoğuda yanan ateşi niye
biz ellerimizle tutuyoruz da onlar tutmuyorlar. Ortadoğuda yaşanan sorunların
faturasını bize çıkarmak istiyorlar, biz de kabul ediyoruz. CHP olarak bu
politikaya karşıyız. Bizim özgün dış politikamız olmalı. Bizim kendi duruşumuz
olmalı. Kendi ülkemizin çıkarları üzerine dış politikamızı inşa etmeliyiz. Bizim
dış politikamız başka ülkelerle çatışma üzerine inşa edilmemeli. Bu bölgede barış
içinde yaşamalıyız. Komşumuzun evini yakarsak, komşumuzun evi yansın diye oraya
ateş atarsak, o ateşin bize sıçrayacağını unutmamamız gerekiyor. Bu kadar sorunlu
bir bölgede Türkiye dış politikasını yeniden gözden geçirmek ve egemen güçlerin
dış politikasına kendi politikasını endekslememek durumu vardır.
Suriyenin kuzeyindeki gelişmelerin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu,
sözlerini şöyle tamamladı:
Suriyeye bakış açısı Libyaya Tunusa bakış açısı ile aynı olmamalıdır
diye boşuna söylemedim. Suriye politikasının özellikleri vardır. Bizim sınır
komşumuzdur, akrabalık bağları vardır. Şimdi biz iki halkı düşman ettik. Kimin
çıkarları için düşman ettik. Kim bundan yarar sağlıyor. Suriye halkı mı- Biz mi
yarar sağlıyoruz. İki halk da kaybediyor. Kazanan batının egemen güçleri, enerji
politikalarını yönlendirmek isteyenler. Eğer siz bunlara bakmazsanız, büyük
fotoğrafı görmezseniz küçük dere de boğulursunuz. Onun için bizimkiler dereyi
görmeden paçaları sıvadılar. Geldiğimiz nokta da budur.
(Sürecek)
Muhabir: Anıl Bağrık / Aykut Ünlüpınar
Yayıncı: J.Jale Müminoğlu