DİYARBAKIR (A.A) - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, Sayın Başbakana bu sorunun çözümü için parlamentoda tüm siyasal
partilerin katılımı ile bir uzlaşma tartışma komisyonu kurulmasını, arkasından da
akil adamlar heyeti oluşturulmasını söyledim. Ama kabul görmedi dedi.
Siirtin Pervari ilçesi kırsalında askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit
olan 17 asker için düzenlenen uğurlama törenine katılan Kılıçdaroğlu, törenin
ardından yemekte gazetecilere yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğana
giderek, bu sorunun çözümü için parlamentoda bir çalışma yapılması gerektiğini,
Mecliste grubu bulunan siyasal partilerden eşit sayıda milletvekilinin bu
çalışmada yer alması teklifinde bulunduğunu belirtti.
Başbakana bu sorunun çözümü için parlamentoda tüm siyasal partilerin
katılımı ile bir uzlaşma tartışma komisyonu kurulmasını, arkasından da akil
adamlar heyeti oluşturulmasını söyledim. Ama kabul görmedi diyen Kılıçdaroğlu,
sorunun çözümü için parlamentoda ciddi ciddi tartışmayı önerdiğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, Başbakanlık koltuğunun sorunlara çözüm bulma koltuğu olduğunu
kaydederek şöyle dedi:
Sayın Başbakan iktidarı devraldığında Türkiyede terör yoktu. Sayın
Başbakan ucuz eleştirilere kendisini kaptırmasın. Yönetim mevkisindedir.
Başbakanlık koltuğu şikayet koltuğu değildir. Eğer bir başbakan sorunları
çözemiyor, sürekli şikayet ediyorsa o koltuktan ayrılması lazım. Çünkü o koltuğa
sorunları çözmeye muktedir kişilerin gelip oturması gerekiyor, Türkiyenin temel
sorunu budur. Başbakan sorunların altında ezilmiştir, sorunları çözemiyor. 17
şehidimizin cenazesini bugün Diyarbakırdan uğurladık. Tüm Türkiye kan ağlıyor,
ne oldu- 10 Kasım şehitleri bunlar. Sayın Başbakan sorunun çözümüne ilişkin bir
öneri mi getirdi- Biz bir yol haritası çizdik. Getirsinler bir öneri, kapalı
oturum yapalım. Kapalı oturumda anlatsınlar. Hem sorunları çözmeyeceksiniz, hem
şikayet edeceksiniz, hem de muhalefeti suçlayacaksınız. Sonra da diyeceksiniz ki;
ben bu ülkeyi yönetiyorum. Sorunları çözemeyen bir siyasal iktidar ülkeyi
yönetme gücünü kaybetmiş iktidar demektir.
-Hiç kimsenin ölmesini istemeyiz-
Kılıçdaroğlu, ister tutuklu ister hükümlü olsun kişinin hapishaneye girdiği
andan itibaren can güvenliğinden hükümetin sorumlu olduğunu ifade ederek, bu
konuda kimsenin ölmesini istemediklerini belirtti.
Açlık grevleri başladığında Başbakana bir çağrı yaptım, daha yumuşak bir
üslup kullanın diye, ama tam tersini yaptı diyen Kılıçdaroğlu, toplumu
germeden, kutuplaştırmadan bu sorunun aşılması gerektiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, cezaevlerindeki bir kişinin hayatını kaybetmesinin siyasal
iktidara ciddi sorumluluk getireceğini savunarak şöyle konuştu:
Başbakan toplumu ne kadar gererse oradan o kadar kazançlı çıkacağını
sanıyor. Hiç kimsenin ölmesini istemeyiz. Adalet Bakanı olayla ilgili sivil
toplum örgütleri ile görüşüyor, bu beni aşar diyor. Sormak gerekiyor, sizi
aşarsa, sizi aşmayacak kişi kim-. Sayın Başbakan bizden çözüm mü istiyor- Hayır
bizden çözüm istediği de yok. 2002nin Türkiyesi ile 2012nin Türkiyesini tüm
yurttaşlarımın karşılaştırmasını isterim. Bu ülkeye 10 yılda ne oldu, neden biz
bu noktaya geldik, neden kutuplaştık, neden bu kadar kan akmaya başladı- Analar
ağlamasın edebiyatı yaptılar, şimdi bu edebiyatı yapamıyorlar onların elinden
aldık bunu. Sen çözüm üreteceksin arkadaş. Millet sana ülkenin sorunlarına yeni
sorunlar ekle diye sana oy vermedi. Türkiyenin yeni bir iklime ihtiyacı var.
Yeni bir anlayışa ihtiyaca, barışa, huzura, birbirini kucaklamaya ihtiyacı var.
Türkiyenin sert söylemlerden kaçınan bir başbakana ihtiyacı var. Türkiyenin
kimliği, inancı ne olursa olsun tüm yurttaşlarını kucaklamaya hazır bir yönetime
ihtiyacı var. Bu yönetim bunların hiçbirisini yapamaz. Tüm yurttaşlarıma
Diyarbakırdan çağrı yapıyorum, barış mı, huzur mu, bir arada yaşamak mı,
anaların ağlamadığı bir Türkiye mi istiyorsunuz- Şapkayı önünüze koyup düşünün
2002de Türkiye ne idi, 2012de ne oldu- Bu ülkenin aydınları, gazetecileri,
üniversitelileri konuşmak zorundadır. Hepsi suskun, hepsi korkuyor. Sorumluluğun
bilincinde olan hiçbir yurttaşın, hiçbir aydının, hiçbir politikacının yılmadan
ve korkmadan baskı rejimi kurmak isteyen siyasi iktidara karşı mücadele etmesi
lazım. Biz CHP olarak bu mücadeleyi sonuna kadar yapacağız.
Yemeğe, Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, Baro Başkanı
Tahir Elçi ve partililer katıldı.
Ticaret Borsası Başkanı Akyıl, yemekte Kılıçdaroğluna artık insanların
ölmemesini, akan kanın durmasını istediklerini, bu sorunu Mecliste çözmelerini
rica ettiklerini ifade ederek, Kılıçdaroğlunun da bu konuda üzerine düşeni
yapmaya hazır olduğunun sözünü verdiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, daha sonra şehirden ayrılmak üzere Diyarbakır Havaalanına
haraket etti.
Muhabir: Sema Kaplan-Aziz Aslan
Yayıncı: Behçet Güngör