İZMİR (A.A) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu,
çözüm sürecinin yanlış yöntemle yürütüldüğünü savunarak, "Eğer Türkiyenin bu
meselelerini bir demokrasi meselesi olarak görüyorlarsa, gelsinler çözüm sürecini
Mecliste yasama faaliyeti yaparak meşru adreste yürütelim. Biz buna hazırız"
dedi.
Tanrıkulu, partisinin İzmir il başkanlığında düzenlediği basın
toplantısında, İzmirin, sahip olduğu bir arada yaşama ve dayanışma kültürü ile
Türkiye için çok iyi bir örnek oluşturduğunu, parti olarak bütün Türkiyeyi İzmir
yapmak istediklerini söyledi.
Hükümetin terör sorununun çözümü için başlattığı süreci eleştiren Tanrıkulu,
buna karşı partilerinin geçen yıl haziran ayında, toplamda 200e yakın yurttaşın
terör nedeniyle yaşamını yitirdiği bir ortamda, tüm siyasi riskleri de alarak en
doğru yöntemi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Cemil Çiçeke
sunduğunu savundu.
Tanrıkulu, öneriyle sorunun çözümü için Türkiyeye iki yeni kavram
kazandırdıklarını, bunlardan birinin "mecliste çözüm", diğerinin de "meclisteki
çözümün bir parçası olacak, meclisin çerçevesini çizdiği sınırlar içerisinde
çalışacak ve başbakanın atayacağı değil, meclisin seçeceği akil insanlar"
olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
"Bugüne geldiğimizde Sayın Başbakan, biz 6 Haziranda Başbakana gittik, 7
Haziran tarihli gazetelere bakabilirsiniz, Sayın Başbakan bizim önerdiğimiz akil
insanlarla ilgili olarak aynen şu cümleyi kullanmıştı; kim bu akil insanlar,
bizden daha akili mi var demişti. 9 ay sonra bizim dediğimiz noktaya geldi, ama
yanlış bir yöntemle yanlış bir görevlendirmeyle. Kendisinin atadığı insanları,
bütün Türkiyeye gönderdi. Böyle bir çalışma yöntemi, yöntem olarak doğru değil.
CHPnin Türkiyeye kazandırdığı kavramın içini boşalttı."
"Mecliste çözüm" kavramıyla da dört siyasi partinin mutabakatla oluşturduğu
bir çözüme hazır olduklarını söylediklerini anlatan Tanrıkulu, "Çünkü, her iki
partinin, AKP ve CHPnin oyları yüzde 75se de sorun bu yüzde 75de değil, bunun
dışında kalan yüzde 25te. Bizim o çevreyi ikna edebileceğimiz araçlara sahip
olmamız gerekir dedik. O zaman Başbakan, BDPyi MHPyi çok ağır eleştirerek ve
daha ilk günden sürecin dışında kalmalarını sağladı. Dolayısıyla akil insanlar da
mecliste araştırma komisyonu da yanlış oluşturuldu" diye konuştu.
-"Gelin meşru adreste yürütelim"-
CHPnin Türkiyede bir arada yaşamanın, uzlaşmanın güvencesi olduğunu ifade
eden Tanrıkulu, bunu da genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlunun 3 hafta önce grup
toplantısında açıkladığı 16 maddelik "Demokrasi Manifestosu" ve bu yasama
döneminde CHPli milletvekillerinin tamamı adalet, demokrasi ve insan hakları
sorunlarının çözümüne ilişkin verdiği kanun teklifleriyle ortaya koyduklarını
belirti.
Tanrıkulu, AK Partinin gerçekten çözüm istiyorsa mecliste bu tekliflerin
yasalaşmasını sağlaması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
Bunun için kimseyle pazarlık yapmaya gerek yok, kimseye gitmelerine gerek
yok. Bir şey beklemelerine de gerek yok, haziranı, temmuzu, ağustosu
beklemelerine de gerek yok. Bu sorunlar Türkiyede var mı, bize göre var. O zaman
başbakanın bize güvenin, bana güvenin demesinden öte, kimse kimseye güvenmek
zorunda değil, biz meclise güveniriz. Yurttaşlarımızın temel haklarının mecliste
yasalarla güvence altına alınmasını savunuyoruz. Eğer Türkiyenin bu meselelerini
bir demokrasi meselesi olarak görüyorlarsa, gelsinler çözüm sürecini Mecliste
yasama faaliyeti yaparak meşru adreste yürütelim. Biz buna hazırız."
-Onançın istifası-
Tanrıkulu, Gülseren Onançın CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden
istifasına ilişkin gazetecilerin sorusu üzerine de şunları kaydetti:
Hepimizi son derece üzmüştür. Arkadaşımız büyük gayret gösterdi MYK
içerisinde. Ancak bizde esas olan parti meclisi üyeliğidir. Parti meclisi üyeleri
içerisinden tüzüğümüz uyarınca, genel başkan takdiriyle genel başkan yardımcıları
ve genel sekreteri seçilir. Genel başkanımızın takdiridir. Arkadaşımızla parti
meclisinde çalışmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla Gülseren arkadaşımız partiyle
yollarını ayırmış değil, genel başkan yardımcılığı genel başkanımızın takdiridir,
bu takdire saygılıyız."
Tanrıkulu, CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmazın disiplin kuruluna
sevkiyle ilgili bir soru üzerine ise parti içi meseleleri basın önünde tartışmayı
uygun bulmadığını ifade etti.
Muhabir: Ufuk Kırabalı / Serdar Yılmaz
Yayıncı: Ömer Erim Baştimar