ANTALYA (A.A) - Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili
Deniz Baykal, Bilinmelidir ki Adnan Menderesi CHP idam ettirmemiştir, Menderes
CHPye rağmen idam edilmiştir. Bu tarihi bir gerçektir dedi.
Deniz Baykal, CHP Antalya Milletvekilleri Osman Kaptan, Yıldıray Sapan ve
Arif Bulut ile Antalya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı
Mustafa Erdemi ziyaret etti.
Ziyarette gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, Adnan Menderesin
idamının yıl dönümünde Türkiyenin bu konuya daha sıcak bir ilgi gösterdiğine
dikkati çekti.
Yaşanmış tarihi olayların, günün siyasi ihtiyaçları açısından sürekli
değerlendirilmeye tabi tutulmasının doğal olduğuna işaret eden Baykal, siyasetin
her an kendi şartları içinde tarihi yeniden değerlendirebileceğini ifade etti.
Bu durumu anlayışla karşıladığını kaydeden Baykal, bir Başbakan ve
bakanlarının tartışmalı bir yargılama içinde, özel mahkemelere özel hakimler
atayarak, özel bir yargılamaya uygulayarak idama mahkum edilmesinin kabul edilir
olmadığını vurguladı.
Dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönünün çok açık, net ve kararlı bir
biçimde idamlara karşı çıktığını belirten Baykal, İnönünün idamın yanlış
olduğunu açık bir şekilde o dönem ortaya koyduğunu kaydetti.
Baykal, şöyle konuştu:
O dönem CHPnin sorumlu temsilcileri bu idamın çok büyük yanlışlıklara yol
açacağını, siyasi hayatımıza kan bulaştıracak tehlikeli bir geleneği
başlatacağını kaygıyla tespit etmişler ve ısrarla bu konuda güç sahibi olanlara
yazıyla başvurarak, bu durumu önlemeye gayret etmişlerdir. İdamların yanlış
olduğu bugün tespit edilmemiştir. Başından beri yanlıştır. Bilinmelidir ki Adnan
Menderesi CHP idam ettirmemiştir, Menderes CHPye rağmen idam edilmiştir. Bu
tarihi bir gerçektir. CHPnin idamda özel bir sorumluluğu yoktur. Elbette bu
toplumun bir parçası olarak hepimiz ülkemizde bir Başbakanın idam edilmesinden
dolayı üzüntü duyarız ve bu üzüntüden üzerimize düşen payı da alırız. Ama özel
olarak CHPnin bu idamdan sorumlu olduğu kanaatinin ortaya çıkması sakıncalı ve
yanlıştır. Tarihi gerçeklere aykırıdır.
Tarihi şahsiyetlerin olumlu ve olumsuz olan tartışmaya açık pek çok
uygulamasının bulunduğunu, ancak o tartışmaları tarihin değerlendireceğini dile
getiren Baykal, şunları kaydetti:
İdam ve hukuk dışı yargılama, sözde ve göstermelik yargılama kabul
edilebilir değildir. Maalesef bu olmuştur. Yasa, adalet tarihi açısından da utanç
konusudur. Kararlar da ayıptır. İdam kararı hiçbir şekilde kabul edilemez. Adnan
Menderesin bu acı sonu dolayısıyla toplumumuzun gönlünde, zihninde başka bir
yeri vardır. Mağdur edilmiş bir insandır. Siyasi nedenlerle idam ettirilerek
büyük haksızlıklara maruz bırakılmış bir insandır. Halkımız onu büyük bir
sevgiyle kucaklamıştır. Buna da saygı duymak lazımdır. Bu duygu bizi tarihi
gerçekleri, o süreç içerisinde yaşanan siyasi tartışmaları ve idamın ta başından
beri yanlış olduğu gerçeğini ve o idamın CHPnin sorumluğunda gerçekleşmiş bir
idam olmadığı gerçeğini görmemize engel olmamalıdır.
-Turgut Özalın mezarının açılması-
Deniz Baykal, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, ölümüyle ilgili iddialar
üzerine soruşturma yürüttüğü 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özalın mezarının açılarak
inceleme yapılmasına karar vermesiyle ilgili de açıklamalarda bulunarak, mezarın
açılmasının çok acı bir olay olduğunu söyledi.
Mezarın açılma kararının güven konusundaki eksiklikler ve zaafların 19 yıl
sonra böyle bir kararla ortaya çıkmış olması açısından düşündürücü olduğunu dile
getiren Baykal, şöyle konuştu:
Özalın ölümünden sonra hangi şartlarla öldüğüyle ilgili gerekli
incelemeyi, tatmin edici bir otopsiyi kapsamlı bir şekilde yapmamış olmamız,
ölümle ilgili kaygıların siyasi sebepler dahil zaman içinde beslenip büyütülmesi,
giderek bir savcılık kararını gerekli kılar noktaya gelmesi, toplumumuzun karar
alma alışkanlıkları, sorun çözme alışkanlıkları ve olaylar karşısında gerekeni
yapıp yapmama noktasında sergilediği tutum açısından bir öz eleştiriyi hak eden
tablodur. Bir Cumhurbaşkanı öldükten sonra o anda makul bir kuşku olmasa bile
gelecekte spekülasyonları önleme açısından güven verici bir otopsinin yapılması
yerinde olurdu. Onun yapılmamış olması eksiklik olarak kendisini devam ettirdi.
Toplumumuzdaki şüpheci, kuşkucu ve güvensiz tavır siyasi sebeplerle beslenerek
olayı bu aşamaya getirdi. Şimdi 19 yıl sonra Cumhurbaşkanımızın neden öldüğünü
araştırma zorunluluğu ile karşı karşıyayız. Çok acı ve üzüntü verici bir tablo.
Bir Cumhurbaşkanının mezarında 19 yıl sonra rahat bırakılamamış olması da ek bir
üzüntüyü beraberinde getiriyor.
Yargının bu tartışmalara bir son verme ihtiyacı hissettiğini vurgulayan
Baykal, Ciddi bir otopsi gerçekleştirmeden bu konuda nihai bir sözü söylemenin
mümkün olmadığı ortaya çıktı. Acı bir tablo yaşayacağız. Gerçek bir süre sonra
ortaya çıkacaktır. Umarım ondan sonra artık yapay kuşku tohumlarını ekme çabası,
bu olayı sürekli gündemde tutma gayreti, kaşıma eğilimi ortadan kaldırılır diye
konuştu.
Muhabir: Süleyman Elçin
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu