SAMSUN (A.A) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar,
İki büyük kriz atlattık, 2001 krizinden sonra 2008 ve 2011de dünyada çok büyük
krizler var, biz bunlara rağmen ihracatımızı artırdık dedi.
Çeşitli programlara katılmak için Samsuna gelen Bakan Bayraktar, AK Parti
İl Başkanlığını ziyaret etti.
Burada partililere seslenen Bayraktar, Türkiyenin son 10 yılda büyük yol
aldığını belirterek, Bize deselerdi ki Türkiyenin kişi başına geliri 10 bin
doları aşacak, 11 bin dolara yaklaşacak, bundan 10 sene önce enflasyon tek haneli
rakamlara düşecek, 15 bin kilometrenin üzerinde duble yol yapacağız, havayolları
halkın yolu olacak, sağlık birleşecek, bunlara kimse inanmazdı. Bunlar oldu. Bu
neye benzer, ormanda yol yapacaksınız ama çam devirmeyeceksiniz, zor bir iş bu
diye konuştu.
Avrupadaki ekonomik durumu değerlendiren Bayraktar, şöyle devam etti:
Avrupa Birliği kuruluyor, Almanlar çalışıyor, İspanya, Yunanistana
veriyor. Ondan sonra sarsılıyor. İspanyada işsizlik yüzde 20, Portekizde yüzde
23, Yunanistan ekonomi çarkını döndüremiyor. İki büyük kriz atlattık, 2001
krizinden sonra 2008 ve 2011de dünyada çok büyük krizler var, biz bunlara rağmen
ihracatımızı artırdık. Ekonomimiz iyi, tabi ki Türkiye geliştiği için dünya ile
birleştiği için ulaşım, iletişim arttı. Şimdi birisinin maaşı bin lira da olsa
yetmiyor, 10 bin lira da olsa yetmiyor, daha fazlasını istiyor, daha iyi araba,
evine ikinci televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi istiyor. Çocuğuna iyi bir
eğitim istiyor. Amerika modeli olduğu için daha fazla para lazım. Gelirimiz 2 bin
dolardı, şimdi 10 bin doların üzerinde, ihtiyaçlar daha fazla. Bu gelişmişliktir,
kalkınmadır. Ömür uzadı, ortalama ömür 68 yıldı, 73,5 yıla çıktı. Türkiyenin
boyu uzadı. Ortalama boyu 1,69du, 1,73 oldu.
-Hızlı gelişmenin dünyada örneği yok-
Bakan Bayraktar, Türkiyenin hızlı gelişmesinin dünyada örneğinin olmadığını
vurgulayarak, şunları kaydetti:
Kimin sayesinde, sizin sayenizde. Dünyada var mı bunun örneği- Bakanlık
zor bir iştir ama bakanlık ikbaldir. Herkes bakan ve milletvekili olmak ister,
Allah nasip etti, oldum. Allahtan başka kimsem yok benim. Buralardan geldik
yetiştik, fakirdik, su şişesi, şarap şişesi toplayıp satardık. O şartlarda
buralara geldik, kimin sayesinde, sizin sayenizde. Onun için Allah sizden razı
olsun. Biz İslamın da bayraktarlığını yaptık. İslamiyeti kuzey kutbuna kadar
götürdük, taşıdık, Avrupanın Viyanasına götürdük taşıdık. Eğer Allah nasip
etseydi İspanyadaki, Endülüsteki o külün altında kalan kıvılcımları, Viyana
kuşatmasını bitirseydik dünya daha mutluydu bugün, Allah nasip etmedi. Allahın
bildiği bir şey var, hakikaten çok izzetli, şerefli, planlı, programlı, modern,
bilimsel bir kalkınma içindeyiz.
Muhabir: İlyas Gün
Yayıncı: Orhan Topal - Hüseyin Likoğlu