TRABZON (A.A) - Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet
Balta, Biz sürekli başarılı olmanız için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Biz size ne kadar iyi niyetle yaklaşıyorsak sizin de kazancınızın bir miktarını
çevresel sorunlara harcamanız lazım dedi.
Balta, bir otelin konferans salonunda düzenlenen Çevre ve Şehircilik
Sempozyumunda yaptığı konuşmada, son on yılda 16 bin kilometre bölünmüş yol,
hızlı tren, tüneller, tüp geçitler yapmalarında madencilerin çok büyük emek ve
katkıları olduğunu belirtti.
Balta, 2002 yılında 570 milyon dolarlık madencilik ihracatı olduğunu, bugün
rakamın 4 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, Bu bizler adına sevindirici
ama yine de yeterli değil diye konuştu.
Yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiyede madencilik alanında faaliyet
göstermesinin kendilerini memnun ettiğini dile getiren Balta, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığının madencilikle ne alakası var diye düşünebilirsiniz. Eski
mantıkla madencilerin açıklarını arardı ama bu mantık eskide kaldı, hiçbir
müteşebbisimizi potansiyel suçlu olarak görmüyoruz. Bu müteşebbisler, ülkemize
hizmet eden, gelişmesine katkıda bulunan, istihdamı artıracak, işsizlere iş
bulacak, ülkemizi Atatürkün muasır medeniyetlerin seviyesine çıkartacak aile
büyüklerimiz, fertlerimiz dedi.
Yasaklarla hiçbir şey olmayacağını kaydeden Balta, Yıllarca Türkiyede
enerjide dışa bağımlılıkla ilgili iktidarları eleştirdik. Niye kendi ülkemizde
enerji üretmiyoruz, su akar Türk bakar dendi ama HESleri kurduğumuz zaman
bunlara da karşı olmaya başladık, bunun yanında yer altı zenginliklerimizden
yararlanınca buna da karşı olduk. Dışa bağımlılığı nasıl engelleyeceğiz- Şunu
yapmalıyız, nasıl ki insanlar depremle yaşamaya alışkın olmalı, bizler de
çevresel sorunlara duyarlı olacağız. Bu duyarlılık sadece bir devletin yasakçı
zihniyeti ile değil, kuralları koyacağız ve bir masa etrafında anlaşıp yola devam
edeceğiz diye konuştu.
Balta, madenciliğin yer alternatifi olmayan bir sektör olduğuna dikkati
çekerek, şunları söyledi:
Bizler arkadaşlarımızla planlı, programlı şekilde, özellikle Türkiyede
madenciliğin gelişmesine katkıda bulunmak için çalıştık. Hem Afyonkarahisar hem
Antalyada ülkemizde madencilikte faaliyet gösteren sektör temsilcileri ile
toplantı yaptık ve herkes görüşlerini söyledi. Zeytinle kromla alakalı bakanlık
olarak yönetmelik ve genelgelerimizi yayınladık ve sizleri rahatlattık. Bunun
yanında sondaj atıkları ve diğer maden atıkları ile ilgili yönetmeliğimiz hazır,
görüşlerinize sunulacak. Müteşebbisin hangi sıkıntıları çektiğini çok iyi
biliyoruz. Bir gün bile geciktirmenin, müteşebbisin o anda işinin durma noktasına
geleceğini, taahhütlerini yerine getiremeyeceğini biliyor ve onlarla aynı
sıkıntıları yaşıyoruz. Biz sürekli başarılı olmanız için elimizden geleni yapmaya
çalışıyoruz. Biz size ne kadar iyi niyetle yaklaşıyorsak sizin de kazancınızın
bir miktarını çevresel sorunlara harcamanız lazım.
İşletme ruhsatlı işletme sayısının 2002de 4 bin 100 olduğunu, 2012de bu
rakamın 13 bin 500e yükseldiğini belirten Balta, ÇED kararlarımızda bir yıl
içinde 70 milyarlık yatırıma imza atılmış, bunların yüzde 55i madencilikle
alakalı. Bu bizi sevindiren bir rakam ve inşallah bu ihracat rakamına yansır
dedi.
-MTA Genel Müdürü Üzer-
MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer ise MTAnın 1935de kurulduğunu ifade ederek,
Bu 1980li yıllara kadar sürdü, devlet çok güzel kaynak ayırdı MTA da çalıştı.
Daha sonra MTA ihmal edildi ve gerçekten ikinci etap madenciliğe Türkiye
geçemedi. İkinci etap madenciliğe 10 yıldır başladık diyebilirim. 1990 sonunda
toplam sondajın miktarı 150 bin metre iken şu anda 1.5 milyon metreyi geçtik,
özel sektör ve MTA sondajını artırdı ama bu yeterli değil. Bizim neyimiz var,
neyimiz yok öğrenmemiz lazım. Onun için de çok sondaj yapmamız lazım diye
konuştu.
Türkiyenin mermerde hızlı şekilde ilerlediğini vurgulayan Üzer, Neredeyse
İtalyayı geçmek üzereyiz. Hem çıkarmayı hem işlemeyi hem de pazarlamayı iyi
biliyoruz. Bizim doğal şartlardan etkilenmeyen tek kaynağımız kömür, çevreye
zarar vermeden bunu yatırıma dönüştürmek lazım dedi.
ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürü Mustafa Satılmış, gerek ekonomik gerekse
çevresel açıdan madenciliğin önemli sektörlerden biri olduğunu kaydederek, (ÇED
süreleri uzun deniyor), aslında hiç uzun değil. Bir ÇED raporu için sizler suyu,
toprağı, havayı, yer altı suyu, florayı çalışacaksınız. Tabii ki bu bir süreç
alacak. Bunun faturası da hep bakanlığa kesiliyor. Aslında bizim bakanlığımızdan
kaynaklanan bir süreç uzatımını gerçekten göremezsiniz. ÇED süreciyle ilgili
taslak yönetmeliğimiz hazır, bunu 10 gün içerisinde görüşe açacağız. ÇEDi de
artık elektronik ortama aktaracağız. Arkadaşlarımızın yaptığı hesaplamalara göre
150-180 iş günü olan süreç, takriben 60-70 iş gününe düşüyor dedi.
Bakanlık olarak denetim ağını da genişleteceklerini belirten Satılmış,
yılbaşından itibaren 55 tam donanımlı denetim aracını il müdürlüklerine
vereceklerini söyledi.
TOBB Madencilik Konseyi Başkanı İsmet Kasapoğlu, çevrecilik ve çevre
kavramının oldukça zor bir olay olduğunu ifade ederek, Madenciler ÇED sürecinin
uzunluğundan şikayetçi değil ama içi çok sıkı diye konuştu.
Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ise Büyükşehir Belediyesi
Kanunu ile Trabzonun Büyükşehir Belediyesi olacağına değinerek, Bu yasanın
önemli bir ayrıntısı var, İstanbul ve Kocaeli tüm il sınırları ile büyükşehir
iken diğerleri öyle değildi. Bu yasa ile 29 ilimiz tüm il sınırları ile
büyükşehir belediyesi yapıldı. Bundaki büyük amaç şuydu, bütün il sınırları
yaşanılabilir alanlardır, bu münasebetle o alanların tümünde imar, altyapı
birlikteliği olmalıdır dedi.
Konuşmaların ardından sempozyuma katkıda bulunan firmalara plaket verildi.
Sempozyum, yarın sona erecek.
Muhabir: Asena Akçay
Yayıncı: Murat Kaban