KAYSERİ (A.A) - Mustafa Yıldız - Kayseride Şah Mehmet
Melikgazinin başka kişilerden hayır kabul etmeden 839 yılında tek başına
yaptırdığı Cami-i Kebirin duvarında bulunan, bir kadının gizlice bağışladığı 7
tuğla, ilginç hikayesiyle dikkati çekiyor.
Kent merkezinde adını verdiği mahallede ibadete açık bulunan, manevi ve
tarihi öneme sahip mabetlerin başında gelen Cami-i Kebir, 1173te Şah Mehmet
Melikgazi tarafından yaptırıldı.
Ulu Cami olarak da bilinen caminin güney duvar bitişiğindeki türbede mezarı
bulunan Melikgazinin mabedi hiç kimseden hayır kabul etmeden tek başına
yaptırdığı rivayet ediliyor.
Cami-i Kebir müezzin kayyumu İsmail Hakkı Solmaz, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, 11 yıldır hizmet ettiği caminin yapımı sırasında bazı sıra dışı
olaylar yaşandığının nakledildiğini söyledi.
Büyük kesme taştan inşa adilen caminin batı duvarında yan yana dizilmiş 7
tuğlanın ilginç bir öyküsü olduğunu ifade eden Solmaz, şöyle konuştu:
Şah Mehmet Melikgazi başka birinin hayrının kabul edilmeyeceği talimatı
vermesine rağmen bir kadın, 7 tuğla ve 1 külek yoğurtla camiye gelmiş, işçiler de
kadının hassasiyetine dayanamayıp bunları kabul etmişler. Şah Mehmet Melikgaziye
rüyasında, yaptırdığı sadaka-i cariyenin, kadının verdiği 7 tuğla için Cenab-ı
Hakkın rızasını aldığı bildirilmiş. Uyandığında bütün işçileri toplamış, kadını
buldurmuş. Tuğlalar cami duvarında bulunuyor.
Cami inşaatı sırasında ortaya çıkan su ihtiyacının karşılanmasında da olağan
dışı bir gelişme yaşandığının anlatıldığını belirten Solmaz, Şah Mehmet
Melikgazi hazretlerine rüyasında cami ortasında bir yerin eşilmesi söylenmiş, bu
yer eşildikten sonra oradan su ihtiyacı giderilmiş. Çıkrık vasıtasıyla o dönemde
mahalle halkı da su ihtiyacını buradan gidermiş dedi.
Camide 840 yıllık ahşap minber bulunduğunu söyleyen Solmaz, Minberde hiç
çivi kullanılmamış. O günden bugüne kadar korunmuş. Son dönemde cemaat tarafından
boyası yıprandığı düşünülerek üzerine boya sürülmüş. Vakıflar Bölge Müdürlüğünce
uzun süre iğneyle çalışma yapılarak üzerindeki boya kazınıp orijinal haline geri
döndürüldü. Minberin üzerinde bulunan ayet işlemeli motifler 1950li yıllara
kadar duvarlarda sergilenmekteydi. 50li yıllardan sonra orijinal yerlerine
yeniden konulmuş diye konuştu.
-Kayserinin Kabesi-
Caminin manevi ağırlığı olan mekanlar arasında başta geldiğini vurgulayan
Solmaz, bunu bilenlerin cenaze namazlarının burada kılınmasını istediğini
söyledi.
Hızır Peygamberin haftada bir gün burada namaz kıldığına inanıldığını
belirten Solmaz, Duyduğumuza göre Hızır Aleyhisselam haftada bir gün bir vakit
namazını burada eda eder. Bu yüzden cami için Kayserinin Kabesi derler. Sabah
namazına katılım fazla oluyor. Cami etrafı esnaf ağırlıklı olmasına rağmen diğer
mahallelerden çok sayıda cemaat gelip namaza iştirak eder dedi.
Solmaz, ramazan ayı boyunca Cami-i Kebirde hatimle teravih namazı
kılınacağını belirtti.
Yayıncı: Hande Cankar