BURSA (A.A) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik,
Bu barış sürecini zedelemeyecek, büyük desteği baltalamayacak bir duruş
sergilemek, öncelikle siyasi parti olarak İmralıya giden milletvekillerinin
görevi. Hükümetimiz çok hassas bir şekilde bu süreci götürüyor ama dünkü
açıklamaları aynı hassasiyet çerçevesinde görmediğimi belirtmek istiyorum dedi.
Çelik, TÜYAPdaki Mobilya, Dekorasyon ve Aksesuarları Fuarına (MODEKS 2013)
yaptığı ziyarette gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiyenin her yerindeki
vatandaşların barış sürecine ciddi destek verdiğini söyledi.
Yapılan araştırmalarda da bunu görmenin mümkün olduğunu dile getiren Çelik,
şöyle konuştu:
Herkes geçmişte yaşananları bağrına basarak, artık kan akmasın anlayışı
yurdun dört bir yanında yaygın. Şimdi milletimizin böyle bir barış, huzur,
kardeşlik, milli birlik ve beraberlik umudu yeşermişken, milletimizin bu umudunu
zedeleyecek davranışlardan herkesin kaçınması gerekiyor. Özellikle İmralıya
gidip gelenlerin daha hassas davranması gerekiyor. Bu barış sürecini
zedelemeyecek, büyük desteği baltalamayacak bir duruş sergilemek, öncelikle
siyasi parti olarak İmralıya giden milletvekillerinin görevi. Hükümetimiz çok
hassas bir şekilde bu süreci götürüyor ama dünkü açıklamaları aynı hassasiyet
çerçevesinde görmediğimi belirtmek istiyorum.
Çelik, bir gazetecinin İmralıya gidip gelmeler devam edecek mi-
sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Dediğim gibi bu önemli bir süreç. Herkesin üzerinde konuşması da, yorumlar
yapılması da doğru değil, ama milletimizin beklediği bir netice var. Buna zarar
vermeyecek bir duruşu bakanıyla, etkilisiyle, yetkilisiyle hepimizin ama
özellikle de bu süreçte rol almış olan, şimdi gidip gelen milletvekillerinin,
sözlerine, ifadelerine dikkat etmesi gerekiyor. Bu süreç çok dikkatli bir şekilde
yönetiliyor. Bu süreci yürüten, Başbakan ve ilgili arkadaşların detaylarla ilgili
açıklama yapması doğrudur. Konuşmamı yaparken, hassasiyeti söyledim. Bu
hassasiyeti biz göstermezsek, başkasından almak olur mu- Onun için bu
hassasiyetin gereği, içerikle ilgili bizim açıklama yapmamız doğru değildir.
Ancak herkes sorumluluğunun bilincinde olmalıdır.
Muhabir: Halil İbrahim Başer/Harun Kaymaz
Yayıncı: Şükran Yücel