ERZURUM (A.A) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik,
Bütün mesele ayrıştırmak ve kardeş kavgasını çıkarmak. Oysa bu ülkeyi biz
birlikte kurmadık mı- Çanakkalede yatan şehitler, Sarıkamışta yatan şehitler
Diyarbakırlı değil mi- Erzurumlu değil mi- Edirneli değil mi- dedi.
Çelik, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirilen
Toplum Yararına Çalışma Projesi Tanıtım ve Kura Çekimi programında yaptığı
konuşmada, Afyonkarahisardaki patlamada şehit olan askerlere Allahtan rahmet,
ailelerine de başsağlığı diledi.
Milletimizin başı sağolsun diyen ve son zamanlarda yaşanan terör
olaylarına da değinen Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
Her gün terör olaylarıyla yaşadığımız acıyı hepiniz biliyorsunuz. Hepiniz
yüreklerinizde bu acıyı hissediyorsunuz. Sabah kalktığımızda Afyonda meydana
gelen bir kaza neticesinde 25 şehidimiz var... Geçtiğimiz günlerde
Beytüşşebaptaki hain saldırılar neticesinde 11 şehidimiz ve yıllar olarak geriye
doğru gittiğimizde 10 binlere varan şehit kardeşlerimiz var. Allahtan bütün
şehitlerimize rahmet diliyorum. Ailelerine ve 75 milyon vatandaşımıza da sabırlar
temenni ediyorum.
Çelik, Türkiyenin kalkındığına ve geliştiğine dikkat çekerek, 1965lerde
bir siyasi istikrar sağlandığını, hemen ardından 67-68de anarşi olaylarının
başladığını, 1983lerde Özalın işbaşına geldiğini, 1984de terör belasının
milletin önüne konulduğunu ifade etti. 2002 yılında milletin yeni bir dirilişi
ortaya koyarak, AK Partiyi iktidara getirdiğine değinen Bakan Çelik, şunları
söyledi:
Tam bu çalışmaların yapıldığı ve bu çalışmaların neticesinde binbir türlü
engelin aşıldığı memlekette 3 bin dolar fert başına mili gelirin 10 bin dolarlara
çıktığı, dilenen ve yardım isteyen bir anlayıştan yardım eden bir anlayışa
geldiğimiz, dünyanın neresinde bir olumsuzluk olduysa oraya ilk önce koşan ülke
konumunda olan bu aziz millet, tam ayağa kalkacakken, yine şer güçler milletin
önüne takoz koymaya, engeller koymaya başladılar. Bunları başka türlü
yorumlamamız doğru olmaz diye düşünüyorum.
Bu millet IMFye muhtaç edildi. Çok şükür sizlerin desteğiyle bugün IMFye
yardım eden noktaya geldik. Bu millet Somaliye de yardım ediyor. Kendi fakir
fukarasına da yardım ediyor. Kendi özürlüsünün, engelli kardeşinin de elinden
tutuyor. Ama Uzakdoğuda da yakındoğuda da mazlum halkların, milletlerin derdine
deva olmaya çalışıyor. Çünkü biz asil bir milletiz. Bizim geçmişimiz, bizim
mazimiz belli. Bize yakışan da bu. Bundan dolayı kalkınmamız gerekiyor. İşte bu
yola girilmişken, işte bunun için gerekli olan siyasi istikrar, ekonomik istikrar
her şey varken önümüze bu engeller konuyor.
-Terör bir hak arama yolu olabilir mi--
Bakan Çelik, Terör bir hak arama yolu olabilir mi- Erzurumlu kardeşlerim
nasıl bir hak arama yolu ya bu. Nedir derdiniz- Paylaşamadığımız nedir Allah
aşkına diye konuştu.
Özellikle son 10 yıl içerisinde ne kadar adımlar atıldığının ortada olduğunu
bildiren Çelik, Ama terör başka bir şey, silaha ne gerek var- Silah niye
konuşuyor bu işte- Şimdi hak arama yolu eğer insan canı almaksa, en temel hak
yaşama hakkıdır siz yaşama hakkını elden alıyorsanız, hangi hak arayışından
bahsediyorsunuz ya. Onun için terör hak arama yolu olamaz. En meşru, en temel hak
olan yaşama hakkını elden alan bir anlayışın hak arama diye ortaya çıkması, hele
Kürt kardeşlerimizin hakkını arama diye ortaya çıkması hiç kimsenin kabul
edemeyeceği, dünyada kimsenin inanmasının mümkün olamayacağı bir tablodur dedi.
Peki ne yapmak istiyorlar- Ne yapmak istedikleri açık kardeşlerim. Kardeş
kavgası çıkarmak diyen Çelik, şöyle devam etti:
Bütün mesele ayrıştırmak ve kardeş kavgasını çıkarmak. Oysa bu ülkeyi biz
birlikte kurmadık mı- Çanakkalede yatan şehitler, Sarıkamışta yatan şehitler
Diyarbakırlı değil mi- Erzurumlu değil mi- Edirneli değil mi- İzmirli, Yozgatlı
değil mi- Hepsi birlikte Çanakkalede yatıyorlar. Hepsi birlikte Yemende
yatıyorlar. Hepsi birlikte Sarıkamışta yatıyorlar. Dert milleti ayrıştırmak bu
gayet açık. Şimdi şunu sormak gerekiyor Erzurumda Kara Fatmanın Kurtuluş
Savaşında verdiği mücadeleyle, Şanlıurfada 12ler diye bilinen kahramanların
düşmanın defedilmesi için verdiği mücadele arasında ne fark vardır- Aynı ruh
değil midir-
Bakan Çelik, kimsenin, Çanakkalede, Yemende, Sarıkamışta yatan
ecdadımızın kemiklerini sızlatmaya hakkının olmadığını belirterek, şunları
kaydetti:
Bu ay-yıldızlı bayrağa el birliğiyle sahip çıkmamız gerekiyor. Orada
Diyarbakırlı kardeşimin de kanı var ay-yıldızlı bayrakta. Erzurumlunun da
Rizelinin de Trabzonlunun da İzmirlinin de Edirnelinin de Bursalının da
hepsinin oluşturduğu bir ay-yıldızlı bayraktır. Onun için millet hayatında
terörün ayrıştırma gayretlerine Dadaşlar diyarından da sesimizi yükseltmemiz
gerekiyor. Ama aynı sesi Diyarbakırlıdan, Urfalıdan, Şırnaklıdan da
beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Hiçbirimiz düşmanı güldürme gibi bir gafletin içerisine düşmemeliyiz. Çok
aklı selim hareket etmek durumundayız. Ayrıştıranlara karşı, ayrıştırma niyetinde
olanlara karşı aksine birlik, beraberlik, bütünlük ve milletin kucaklaşması o
dedelerin, o ecdadın torunları olarak kucaklaşan, teröristin peşine düşen 75
milyon olarak sahnede olmalıyız. Bu açık bir şey değerli kardeşlerim. Bütün
şehitlerimize bir kez daha Allahtan rahmet diliyorum.
(Sürecek)
Muhabir: Muharrem Aksakallı / Emine Konuk
Yayıncı: Şükran Yücel