ANTALYA (A.A) - Hatice Özdemir - Akdeniz Üniversitesi Mekanik
Topluluğu, diğer üniversitelerin yaklaşık 250 bin liralık bütçe ile
hazırlandıkları Formula G yarışları güneş arabası tasarımı için 25 bin lira bütçe
ayrılınca yaratıcı fikirler geliştirdi. Portakal sıkacağından direksiyon düzeni,
bisiklet el gazından ayak pedalı yapan öğrenciler, hurda kamyonetin fren
sistemini de uyarladıkları araca Portacar adını verdi.
Üniversiteler arasında her yıl düzenlenen Formula G yarışları için güneş
arabası tasarlayan Akdeniz Üniversitesi Mekanik Topluluğu, gelecek sezon
yarışları için ilginç fikirleri buluşturarak yeni bir araç oluşturdu. İki yıldır
yarışmaya katılan, 2011 yılındaki yarışmada 40 araç içinde 24üncü olan, 7
öğrencinin bulunduğu mekanik topluluk 2013 yılı yarışlarına katılacak araç için
kolları sıvadı.
Bütçe sıkıntısı nedeniyle mevcut imkanları en iyi şekilde değerlendiren
öğrenciler, dahi fikirlere imza attı. Akdeniz Üniversitesi Makine Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi ve Proje Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Ersoy, kıt
kaynaklarla oluşturulan aracın hikayesini AA muhabirine anlattı.
Antalya ile özdeşleşmesi için Portacar adını verdikleri aracın, en ucuz,
ama en verimli şekilde nasıl mal edebileceği düşüncesiyle hareket ettiklerini
dile getiren Ersoy, önce aracın temel unsurlarını oluşturacak malzemeleri
toplamaya başladıklarını anlattı.
Aracın gövdesinin oluşmasında daha ucuz olması için inşaat demiri
kullandıklarını belirten Ersoy, Aracın direksiyon sistemini portakal
sıkacağından yaptık. Elektrikli bisikletlerin el gazlarını, ayak gaz pedalına
dönüştürdük. Bir de fren sistemi çok önemliydi. Hurdalıkta bulunan bir kamyonetin
fren sistemini söktük, gerekli dönüşümleri yaparak aracımıza uyarladık dedi.
Elektrikli bisikletlerden aldıkları tekerlekleri araca monte ettiklerini
kaydeden Ersoy, derme çatma imkanlarla en ucuz aracı tasarladıklarını bildirdi.
Diğer üniversitelerin bu yarışlar için yaklaşık 250 bin lira bütçe ayırdıklarını
belirten Ersoy, kendilerinin ise aracı 25 bin liraya mal ettiklerini vurguladı.
Güneş panelleri ile kaplı aracın 45-50 kilometre hız yapabildiğini, 50
kilometre kadar gidebildiğini kaydeden Ersoy, İmkansızlıklar içinde
yaratıcılığımızı ön plana çıkarttık. Eğer çok büyük bütçeler olsaydı, diğer
ekiplerin yaptığı gibi gidip hazır alacaktık, ama biz doğru malzemeyi doğru yerde
uyarlayarak, yaratıcılığımızı göstermiş olduk diye konuştu.
Mühendisliğin temel felsefesinin kıt kaynakları kullanarak iyi bir sistem
ortaya koymak olduğunu anlatan Ersoy, bu şekilde rekabet edebilen bir yapının
elde edilebileceğini bildirdi. Sıfırdan bir aracı tasarlayabilmenin öğrenciler
açısından büyük tecrübe olduğunu vurgulayan Ersoy, 2010 yılında satılan
araçların yüzde 10unun elektrikli olacağına dair öngörü mevcut. Böyle bir
durumda öğrencilerimiz mezun olduklarında bu sektörde daha aktif olabilecekler
dedi.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu