BURSA (A.A) - Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, Herkes bilip
bilmeden konuşuyor, atıp tutuyor, ama artık yeter. Büyük Bursaspor taraftarı, bu
kulübün şehir tarafından nasıl yalnız bırakıldığını, sadece tribünden aldığı
destek ve güven nedeniyle ayakları üzerinde durabildiğini asla unutmasın.
Taraftar, arkamızdaki tek güç dedi.
Yazıcı, son haftalarda medya ve bazı internet yayın organlarında yapılan
yorumlara, Özlüce Tesislerinde düzenlediği basın toplantısı ile yanıt verdi.
Kişisel bir beklentisi, kimseyle kişisel bir hesabım olmadığını sürekli
vurguladığı halde, sadece Bursasporun çıkarlarını gözeterek verdiği mücadeleyi,
sanki kavgacı bir kişiliğe sahipmiş gibi yansıtanlar bulunduğunu savunan Yazıcı,
bunların kongredeki konuşmasında, yeni yapılan stadın tüm gelirleriyle
Bursasporun olmasıyla ilgili yaptığı çağrının, maksatlı olarak çarpıtılmaya
çalışıldığını söyledi.
Yazıcı, hatta daha da ileri giden bazı basın mensuplarının, sanki hak
etmedikleri bir şey istemişler gibi, belediye başkanından Ben bunu nasıl
istermişim- diye hesap sorduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
Benim belediye ile kişisel bir işim yok. Belediye başkanından kişisel
hiçbir beklentim yok. Ben bugüne kadar Büyükşehir Belediyesinden ne istediysem
ne beklediysem, Bursaspor için istedim. Ama öyle bir hava yaratılıyor ki, sanki
ben siyaset yapıyormuşum gibi, beni siyasi bir rakip olarak göstermeye
çalışıyorlar. Ben belediye başkanının karşısında olmaktan değil, yanında
olmaktan, Bursaspor için birlikte mücadele ediyor olmaktan keyif alacak biriyim.
Şimdi size geçmişten bir anekdot aktarayım; Büyükşehir Belediye başkanımız
Osmangazi Belediye Başkanıyken yaptığımız ziyaretler sırasında bize söylenenlerin
peşine düştüm, olay sadece bu, bunu anlamanız için söylüyorum. Sayın Başkan o
günlerde, Osmangazinin bir gücü yok, eğer ben Büyükşehir Belediye Başkanı
olursam, Bursasporun sorunlarını iki dakikada çözerim demişti. Şimdi tek
istediğim iki dakika çözülmesi öngörülen problemlerin bir an önce çözülmesi. Geç
kalınmış olabilir, ama asla hiçbir çözüme ön yargılı yaklaşmayız ve bu konuda
elimizi her zaman bu problemlerin çözümüne yapılacak katkı için uzatmaya hazırız.
Dolayısıyla sayın başkanımızın bu konudaki iyi niyetli ve samimi yaklaşımlarını
bekliyoruz, bu konudaki umudumuzu muhafaza ediyoruz.
Bundan 4 yıl önce toplanan paraların hala gündeme getirildiğini, bin kez
teşekkür ettiği, her fırsatta bunun için müteşekkir olduğunu söylediği halde,
sanki kadir kıymet bilmiyormuş gibi lanse edildiklerini savunan Yazıcı,
Bursasporun borcu 4 yıl önce gırtlağına kadardı. Hem de giderleri bugünkünden
çok daha az olduğu halde, borç içinde kıvranıyordu görüşünü dile getirdi.
Yazıcı, aslında o gün toplanan bağışların bugün bir tek kaleci Carsonu bile
transfer etmeye yetecek miktar olmadığını, ama her seferinde, Bursaspor için
verilmiş bir tek liranın bile değerli olduğunu dile getirdiklerini anımsattı.
-Onların yapacakları katkı beni değil Bursasporu büyütür-
Takımın değerinin bugün 7 kat arttığını, 4 yıl önceden 4 kat daha fazla
büyümüş bu kulübün, artık şehir desteğine ihtiyacı var mıdır, yok mudur- buna
kamuoyunun karar vermesi gerektiğini ifade eden Yazıcı, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
Başarılarıyla büyüyen bu kulübün büyümeyi sürdürebilmesi, başarıları
devamlı hale getirmesi için 4 yıl önceden çok daha fazla katkıya ihtiyacı var
mıdır, yok mudur siz karar verin. Ben uzlaşmacı bir adamım. Belediyemiz bize
vadedilen desteği versin, Bursa sanayisi Bursaspor için harekete geçsin, her gün,
her dakika televizyonlara çıkar, destek olanlara bıkmadan usanmadan teşekkür
ederim. Onların yapacakları bu katkı, beni değil Bursasporu büyütür.
Şimdi soruyorum; 2010 yılında kazandığımız şampiyonluk, Bursada
yaşayanlara, Bursada kazananlara hiçbir şey kazandırmadı mı- Şampiyon şehre hoş
geldiniz diye pankart astırmanın gururunu Bursaspor kulübü yaşatmadı mı- Şehrin
caddelerinde sallanan Şampiyon Bursaspor bayraklarının altında benim ismimi
gördünüz mü hiç- Bu kulüp şampiyon olduktan sonra, başka bir takımın bayrağını
gördünüz mü Bursada- Eğer bu şehir sadece Bursasporu yaşıyorsa benim kongrede
yaptığım, Bursa şehri kulübü için birleşmeli çağrısına karşılık vermelidir.
Yazıcı, Beni sanki bu şehrin kurumlarıyla, yöneticileriyle kavga ediyormuş
gibi gösterenler, şehir Bursaspora destek vermesin, kulüp zor durumda kalsın,
takım başarısız olsun da İbrahim Yazıcı gitsin, biz de at koşturalım diye
bekleyenlerdir görüşünü ifade ederek, şunları kaydetti:
Bursasporun menfaatlerini korumaktan, Bursasporun çıkarlarını
gözetmekten başka hiçbir hesabımız olmadığı halde, bizi karalamak adına
başlatılan kampanya sonucunda hapse girmek durumunda kaldığımız o günlerde,
eşimiz dostumuz dışında yapayalnız bırakılmamızın gerçek nedeni de budur. İsim
karışıklığını bile fırsat bilip kara propaganda yaptılar. Gerçek ortaya çıktı,
haklılığımız anlaşıldı ve hürriyetimize kavuştuk, ama bize bir geçmiş olsun
demeyi bile zül saydılar. Bugün kamuoyunun karşısına, hem kulübümüzün
gerçeklerini anlatıp taraftarımızı aydınlatmak hem de başta Büyükşehir Belediyesi
olmak üzere, tüm şehir yöneticileriyle Bursaspor için birlikte üretmeye hazır
olduğumu göstermek için çıktım. Bunu 4 yıldır bekliyorum. Bu 4 yıllık süre içinde
bize, Gel bakalım, Bursaspor için birlikte ne yapabiliriz- diyen oldu da ben mi
gitmedim- 4 yılda çalmadığım kapı kalmadı, ama maalesef samimi bir yaklaşım
gördüğüm söylenemez. Kongrede söyledim, bugün de söylüyorum. Bursasporun
şampiyonluk kitabını dağıtıp gelir elde etme planıyla ilgili olarak da maalesef
somut bir gelişme kaydedemedik. Ancak kongrede de söylediğimiz gibi sadece Sayın
Valimizin bu konuda samimi bir yaklaşımı oldu ve önümüzdeki günlerde bununla
ilgili gelişmeler olacağını ümit ediyorum.
-Artık bıçak kemiğe dayandı-
Bu sözleri, kavga çıksın diye değil, taraftarımız gerçekleri bilsin
diye ve artık patlama noktasına geldiği için söylediğini ifade eden Yazıcı,
şunları söyledi:
Bugün Bursaspor olarak sadece sportif değerimizi, o da başta büyük
taraftarına olmak üzere, çok kısıtlı bir reklam veren çevresine pazarlayabildik.
Biz reklam ve pazarlama konusunda bırakın şehrin desteğini görmeyi, başarısız
olalım beklentisiyle köstek olanları biliyoruz. Ama artık bıçak kemiğe dayandı.
Bursaspor, sadece yönetimiyle, sadece tribündeki cefakar taraftarının desteğiyle
büyümesini sürdüremez. 10 milyon avroya aldığı oyuncu iyi çıkmayınca, onu
buruşturup atmayı ve bir 10 milyon avro daha harcamayı göze alan kulüplerle
yarışmak için daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu lütfen artık herkes görsün.
Bunun için belediye başkanından destek istemenin, bunun için Bursa iş hayatından
destek istemenin neresi yanlış- Bursa için caddeler sokaklar, Bursa için alt
geçitler, Bursa için parklar bahçeler önemli de Bursasporun hiç mi önemi yok-
Bursa için Bursaspor, su gibidir, ekmek gibidir. Bursaspor, bu şehrin onurudur,
gururudur, gözyaşıdır, sevincidir. Taraftar haklı. Taraftar tabii ki yıldız
oyuncu isteyecek, tabii ki her yeni yıl kadrosunun geçen yıldan daha güçlü
olmasını isteyecek. Ben de istiyorum, hem de herkesten fazla istiyorum. Her önüne
geleni deviren bir kulübün başkanı olmayı kim istemez. Büyük Bursaspor kongresi
hazır yetki de vermiş, harcarım olmayan parayı, alırım en iyilerini. Peki sonra-
Borçsuz Bursasporun kasasında olduğunu söylediğimiz para, 60 milyon avro
değerindeki bu takımın yıl sonuna kadar giderlerini zor karşılar. Ya sonra...
Oyuncuma, teknik kadroma parasını ödeyemezsem, bu kulübü ben neyle zirvede
tutabilirim- 4 yıl öncesinden daha kötü günler bekler bizi.
-Herkes bilip bilmeden konuşuyor, atıp tutuyor, ama artık yeter-
Yazıcı, kaynak yaratmadan harcama yapmanın, kaynağını bulmadan yıldız
oyunculara milyon avrolar vermenin, Bursasporu yeniden batağa sürüklemek
anlamına geleceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
Bu sefer belimizi doğrultmak için bir şampiyonluk da yetmez. Bu
gerçekleri biliyorken, ben nasıl sıfır destekle olmayan paraları varmış gibi
harcar, kulübü borç batağına sürüklerim. Varsın benim için eli sıkı desinler.
Ben bu kulübü borca batırıp, hayatımın bundan sonrasını pişmanlıkla geçireceğime,
hesabını kitabını bilen, kulübü için her türlü eleştiriye her türlü saldırıya,
her türlü göz altına, hapse razı olarak, ama vicdanım rahat bir şekilde
sürdürmeyi yeğlerim. Aslında benim için en kolay şey, en büyük transferleri
yapmak, en iyi takımı kurduktan sonra da büyük başkan diye yapılan
tezahüratları koltuğuma yaslanıp dinlemek değil midir- Peki neden, kendi
cebimdeki paraya harcarken düşündüğümün bin mislini bu kulübün parasını
yönetirken düşünüyorum. Ben eleştiri almaktan zevk mi duyuyorum sizce- Herkes
bilip bilmeden konuşuyor, atıp tutuyor, ama artık yeter. Büyük Bursaspor
taraftarı, bu kulübün şehir tarafından nasıl yalnız bırakıldığını, sadece
tribünden aldığı destek ve güven nedeniyle ayakları üzerinde durabildiğini asla
unutmasın. Taraftar, arkamızdaki tek güç. Yeter ki onlar, bugün kendileri
üzerinden oynanan oyunların farkına varıp, kulüpten desteğini çekmesin. Onlar
inandığı için 2010 yılında şampiyon olduk ve ne gariptir ki, daha lig başlamadan
şimdi onlar inançsızlaştırılmaya, umutsuzlaştırılmaya çalışılıyor. Çünkü bir tek
onlar kaldı kandırılmadık.
-Her yolu deniyorlar-
Bursaspor taraftarının, kulübüne yapılan hizmetleri, kulübe hizmet edenleri
asla unutmayacağını vurgulayan Yazıcı, taraftarların hem unutmayacağını hem de
onları başının tacı yapacağını ve ummadıkları noktalara getireceğini vurguladı.
Yazıcı, Bursada gelecek planlarını Bursa ve Bursaspora yapılan hizmetlerin
belirleyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
Bakın size çarpıcı bir örnek daha vereceğim; UEFA Tahkim Kurulu,
Bursasporu Avrupa kupalarından men ettiğini açıkladığında, dönüp taraftarımıza
dedik ki bizim eksiğimiz de yok yanlışımızda, müsterih olun. Bizi peşinen suçlu
ilan eden sözde Bursasporlular oldu. Kimi ekrana çıktı kimi köşe yazdı kimi de
internet sitelerinden infaz yaptı. Bizim için söylemedik laf kalmadı. İstifaya
davet edenler oldu. Bize düşmanımızın bile reva görmeyeceği şekilde saldırdılar.
Yazılanlar orada. Sonra ne oldu- Avrupada bir ilki gerçekleştirdik ve CAS bütün
dünyaya haklılığımızı duyurdu. UEFA gibi Avrupa futbolunun patronu dev bir kuruma
karşı tarihi bir dava kazandık. Bir pardon bile demediler. Yüzleri bile
kızarmadı. Şimdi bizi lig başlamadan peşinen başarısız ilan edenler de işte
bunlar. Aynı rolü oynuyorlar. Bunlar, 2010 yılında şampiyon olduğumuz sezon
öncesinde de böyle kargaşa ortamı yaratmak istiyorlardı. Bunlar her dönemde,
çeşitli vesilelerle, yalanla dolanla taraftarın aklını karıştırmaktan başka bir
şey üretemezler. Bunlara uyup da umudunuzu yitirmeye, sevginizi sorgulamaya
başladınız mı yandınız. Bu ruh hastalarının ekmeğine yağ sürdünüz mü, Bursaspor
asıl o zaman bitti demektir. Her yolu deniyorlar. Bursayı yönetenlerle aramıza
nifak sokmakla yetinmeyip, bizi siyasetin içine çekmek istiyorlar. Çok şükür, bu
ruh hastalarının iç yüzünü bilen çok. Gerek sayın Başbakanımız Recep Tayyip
Erdoğan, gerekse Başbakan Yardımcımız Sayın Bülent Arınç çeşitli vesilelerle bize
desteklerini her fırsatta ifade ediyor ve gösteriyorlar, bu sebeple içimiz
rahat.
-UEFAnın Türkiyeye yazdığı acı reçeteyi görünce...-
Büyük Bursaspor kongresi kendisine güvenoyu verdiğinde 3 yıl sabredin ve
Bursa destek verirse, nerelere geleceğimizi, neleri başaracağımızı göreceksiniz
dediğini hatırlatan Yazıcı, üç yıl içinde Türk futbolunun daha neler göreceğine
hep beraber tanık olunacağını belirtti.
Yazıcı, geçen sezon iki kulübün Avrupadan men edildiğini ve bu sezon
bunlara yenilerinin de ekleneceğini tahmin ettiğini belirterek, konuşmasını şöyle
tamamladı:
UEFAnın Türkiyeye yazdığı acı reçeteyi görünce, benim niye transfer
konusunda, bütçe konusunda hassas davrandığımı emin olun daha iyi anlayacaksınız.
Ben bir yıl daha keyif verecek değil, önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak bir
Bursaspor yaratmak için uğraşırken, ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya
çalışırken, bu felaket tellallarına prim vermemenizi ve aklı fikri Bursaspora
kötülük yapmak olanlara, perşembe günkü UEFA maçımızda ve iki hafta sonra
başlayacak olan lig mücadelesinde gerekli cevabı vereceğinize inanıyorum.
Bursasporun doğru yolda olduğundan kimse şüphe duymasın. Bunların gürültüsüne
ayak uydurup da sakın oruç bozmayın. Mübarek Ramazanda bütün gerçek
Bursasporluları sevgiyle kucaklıyor ve taraftarımızın yönetim ve takımımızın
moralini bozmayacağını, aksine Bursaspor için kılını kıpırdatmayanların rahatını
bozmak için elinden geleni yapacağını umuyorum.
(Bitti)
Muhabir: Cem Şan/Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş