BURSA (A.A) - Haluk Yüksel - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis
Başkanı İlhan Parseker, Bursanın, sıradan, klasik ve geleneksel üretimini artık
yavaş yavaş teşvikli bölgelere, Güneydoğuya ve doğuya kaydırması gerektiğini
belirterek, Eskiden nasıl biz Avrupanın bir üretim merkeziysek, Doğu ve
Güneydoğu da Bursanın üretim merkezi olmalı dedi.
Parseker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BTSO Meclis üyelerinden oluşan
110 kişilik heyet ile 3-7 Ekim tarihleri arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesine iş
gezisi düzenlediklerini hatırlatarak, Türkiyenin en önemli bölgelerinden birisi
olmasına rağmen bu bölgenin, hiç hak etmediği sıkıntıları yaşadığını söyledi.
Bursalı iş adamlarının, Güneydoğu Anadolu Bölgesiyle ilgili algısının
yıllardır kötü olduğunu ve Oraya yatırım yapılamaz anlayışının hakim hale
geldiğini anlatan Parseker, İşte biz bunu kırmak, oradaki insanlarımıza destek,
moral vermek, o ön yargıyı kırmak ve oraların gerçekten yeni teşvik sistemiyle
birlikte istifade edilmesi gereken alanlar olduğunu anlatmak için bu geziyi
yaptık ve gerçekten de çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Buradan giderken birçok
iş adamımız oraya gitme konusunda bile tedirginken, dönüşte çok farklı, yatırım
yapmayı düşünür hale geldi diye konuştu.
Parseker, Şanlıurfa, Gaziantep ve Mardinde temaslarda bulunduklarını
belirterek, Gaziantepin üçüncü, Şanlıurfa ve Mardinin ise altıncı bölge teşvik
alanında bulunduğuna dikkati çekti.
Bunun üretim açısından büyük bir avantaj onduğunu vurgulayan Parseker, şöyle
devam etti:
O yüzden artık bizim bu bölgelere bakışımızın değişmesi lazım. Bursa,
yıllardan beri ihracatının büyük bölümünü AB ülkelerine yapan bir şehir. Ancak,
Avrupada yaşanan bu son krizle birlikte, Avrupaya ihracatımızda birtakım
sıkıntılar oldu ve Bursa, yeni alanlara, bölgelere açılmak, yeni ihracat
alanları, bölgeleri bulmak zorunda hissetti kendini. Bununla birlikte de
üretimindeki maliyetleri aşağıya çekme durumu ortaya çıktı. O yüzden de artık
bundan sonra bir ayağımızı teşvikli bölgelere kaydırarak maliyetlerimizi aşağıya
çekmek zorundayız. Çünkü ihracatta çok acımasız, büyük bir rekabet söz konusu. Bu
rekabette, kazançlı hale gelebilmek, rekabet unsurlarımızı artırabilmek için
üretim maliyetlerimizi aşağıya çekmek lazım. Bunun için de teşvikli alanlara
yatırım yapmamız lazım.
-Doğu ve Güneydoğu, Bursanın üretim merkezi olmalı-
Bursanın, İstanbul ve Kocaeli gibi birinci teşvik bölgesinde yer aldığına
işaret eden Parseker, kentin, ancak stratejik, önemli, büyük yatırımlarda teşvik
alabildiğini, bunun dışında alamadığını vurguladı.
Parseker, ayrıca arsa ve yatırım maliyetlerinin Bursada çok yüksek olduğunu
belirterek, şunları kaydetti:
Bursa artık yatırım alanlarını değiştirmeli, orta ve ileri teknolojide,
inovatif alanlara artık geçmeli, katma değeri daha yüksek, inovatif alanlara
geçmeli. Çünkü Bursada maliyet de pahalı, yatırım da pahalı. O yüzden Bursa,
sıradan, klasik ve geleneksel üretimini artık yavaş yavaş teşvikli bölgelere,
Güneydoğuya, doğuya kaydırmalı. Böyle bir değişim yaşamalıyız. Eskiden nasıl biz
Avrupanın bir üretim merkeziysek, Doğu ve Güneydoğu da Bursanın üretim merkezi
olmalı. Bursa, bilhassa emek yoğun işlerini oralara kaydırmalı ki maliyetlerini
aşağıya çekebilsin. Başka türlü rekabet şansı kalmıyor çünkü.
-Düşüncelerinde bu işi yeşerttik...-
Bursalı iş adamlarının birçoğunun, Güneydoğu Anadolu Bölgesine merakla ve
belki ürkerek gittiğini, ancak dönüşte, tam tersi Bizim hiç de düşündüğümüz
gibi değilmiş, bu bölgeye kesinlikle yatırım yapmanın avantajlarından istifade
edelim diyenlerin olduğunu anlatan Parseker, özellikle gıda, tekstil, ambalaj
ve plastik sektöründen iş adamlarının bu bölgelerde yatırım yapmayı düşündüğüne
şahit olduğunu söyledi.
Parseker, Bursalı iş adamlarının bölgedeki iş adamlarıyla tanıştıklarını,
ikili görüşmelerde bulunduklarını, ancak yatırım sürecinin uzun soluklu olduğunu
ifade ederek, Düşüncelerinde bu işi yeşerttik, çünkü ilk önce insanların
düşüncesine bu iş düşmeden, bir şeyi hayal etmeden başlamak çok güçtür. En
azından bu hayali artık gerçekleştirdik dedi.
-Müthiş bir rekabet imkanı ortaya çıkıyor-
Yeni Teşvik Kanununun bu bölgede üretim konusunda çok ciddi avantajlar
getirdiğine de değinen Parseker, şu bilgileri verdi:
Altıncı bölgede teşvikte çok büyük, müthiş avantajlar var. Vergilerinizden
tutun, işçi üzerindeki vergilere ve kendi ödediğiniz vergilere kadar çok büyük
avantajlar var. Bunları ortaya koyduğunuzda, hele büyük çapta işçi
çalıştırıyorsanız, müthiş bir maliyet çıkıyor ortaya ve bu olduğu gibi sizin
maliyetinize yansıyor ve rekabet şansınız çok artıyor. Bu kadar krizin olduğu ve
üretimin dünyada çok fazla olduğu bir dönemde, rekabet çok acımasız oluyor.
Rekabette, malın kalitesi ve fiyat en önemli unsur burada. Bursanın kaliteli
üretim konusundaki birikimi, doğudaki ucuz işçilik ve ucuz arsayla
bütünleştiğinde ve teşvikle beraber müthiş bir rekabet imkanı ortaya çıkıyor.
-O bölge müthiş patlayacak-
Parseker, GAP projesiyle sulama imkanı ve pamuk üretiminin artmasıyla,
tekstilin de orada hızla büyüyebileceğini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
O bölgenin daha da büyüyebilmesi, müthiş bir şekilde gelişebilmesinin
önündeki en önemli engel, tabii ki terör. Oradaki insanların daha mutlu hale
gelebilmesi, insanların refahını artırmasının önündeki en büyük engel terör.
Yoksa orada devletin tanıdığı teşvikler, oradaki iş gücü potansiyeli, oradaki
araziler, GAPın o bölgeye getirdiği imkanları üst üste koyduğumuzda müthiş bir
avantaj var ve müthiş bir potansiyel var. Ama oradaki insanların mutluluğu için
bir an önce bu terörün bitmesi lazım. Şu anda bu bahsettiğimiz şehir
merkezlerinde sorun yok tabii ki ama, insanlarda hala bir güvenlik endişesi
sorunu da kafalarının arkasında yok değil tabii. Onu temizlememiz ve atmamız
lazım. O bittiği gün inanıyorum ki Güneydoğu, oradaki bir mucizeyi Gaziantep
nasıl yaşadıysa, bütün o bölgenin Gaziantep gibi olması kaçınılmaz. Oradaki
sorunlar bittiği anda o bölge müthiş patlayacaktır. O yüzden bugünden gidip,
muhakkak ki bu sorun bitecek, inşallah da bitmeli, bugünden gidip avantajlı olmak
lazım.
Yayıncı: Kamuran Akkuş