ANTALYA (A.A) - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bankacılık
sektörünün Merkez Bankasının faiz indirimini tüketicilere yansıtmadığını
belirterek, "Kapatma komisyonu tam bir kasti faul, çelme atma modeli. Allah
korkusu olsun biraz insanda, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir usul yok" dedi.
Hürriyet Gazetesinin Antalyada bir otelde düzenlediği Bölge Buluşmaları
Toplantısında konuşan Bakan Çağlayan, siyasete atılmadan önce 27 yıl sanayicilik
yaptığını, Antalyanın kendi iş hayatında bir dönüm noktası oluşturduğunu
söyledi.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özalın turizme getirdiği desteklerin kendi
şirketinin gelişmesine çok katkı sağladığını anlatan Çağlayan, "Antalyada
turizmin dünyaya açılmasıyla benim firmamın hassasiyeti ortaya çıktı. Antalyanın
birçok büyük tesisini benim firmam yaptı. Rahmetli Özal, o tarihte bu teşvikleri
getirmeseydi biz hala babamızdan, dedemizden kalan sistemlerle sanayiye devam
edecektik" diye konuştu.
Turizmin yanı sıra tarım, ticaret, sanayide de adından söz ettiren
Antalyanın yıllık ihracatının 978 milyon dolar düzeyinde olduğunu belirten
Çağlayan, "Antalya, Türkiyenin 17nci büyük ihracatçı ili. Ben, Antalyaya
17nciliği yakıştıramıyorum. İstiyorum ki Antalya, ihracatta ilk 10da olsun, 1
milyar doları devirsin" dedi.
-241 gümrük bölgesine ihracat yapan ülke-
Çağlayan, Türkiye ihracatının takdire şayan bir gelişme içinde olduğunu,
ekonomik büyümeye büyük katkı sağladığını anlatarak, bugün dünyanın 241 gümrük
bölgesine ihracat yapılır hale gelindiğini bildirdi.
Avrupanın, Türkiye ihracatı içindeki payının yüzde 50lerden yüzde 38lere
kadar düştüğünü ifade eden Çağlayan, "Bunu fellik fellik, adım adım tüm dünyayı
dolaşarak yaptık. Son 4 yıldaki pazar çeşitlendirmesini yapmamış olsaydık bugün
ihracatta 42 milyar doları bile elde edemezdik" diye konuştu.
Çağlayan, "Bugün Türkiyenin dünyada ihracat yapmadığı iki ülke kaldı;
Mikronezya ve Nauro. Bilmem bileniniz var mı nerede olduğunu. Asya Pasifikte
toplu iğne başı büyüklüğünde iki ülke ama bu iki ülkeye bu yıl içinde mutlaka
ihracat yapacağız ve dünyada Türk ürününün girmediği hiçbir gümrük bölgesi
bırakmayacağız" dedi.
-"KOBİlerin desteklenmesi gerekiyor"-
KOBİlerin, ekonominin fidanlığı olduğunu kaydeden Çağlayan, bu fidanlığa ne
kadar iyi bakılırsa o kadar iyi bir orman oluşturulabileceğini söyledi.
KOBİlerin ucuz finansmana erişmekte biraz zorlandığını dile getiren
Çağlayan, bankacılık sektörünün mutlaka KOBİleri desteklemesi gerektiğini
kaydetti.
Merkez Bankasının yaptığı faiz indirimi ile aynı gün borsanın 92 bine
çıktığını, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili pozitif şeyler
söylemeye başladıklarını, bankaların bunu görmeleri gerektiğine işaret eden
Çağlayan, şöyle devam etti:
"Bankacılık sektörü Merkez Bankasının yaptığı faiz indirimini, kendilerinden
kredi kullanan vatandaş ve işletmelere yansıtmıyor. İstedikleri faizi
dayatıyorlar. Gözünü aşırı hırs bürümüş, kar etmekten başka hiçbir şey düşünmeyen
bankacılık sektörünün biraz vicdana gelmesi gerekir. Artık BDDKnın da uykudan
uyanması gerekiyor. Bankalar, hala eski alışkanlıklarını devam ettirmek istiyor.
Faizlerin düşmesiyle kredisini revize etmeye çalışanların önüne koca bir set
koyuyorlar. Kapatma komisyonu tam bir kasti faul, çelme atma modeli. Allah
korkusu olsun biraz insanda, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir usul yok."
-"14 Mayısta Türkiye, IMFden boşanıyor"-
Türkiye ekonomisinin fren yapmadığı, gaza bastığı sürece büyümesini devam
ettireceğine işaret eden Çağlayan, şunları söyledi:
"Dünyadaki gelişmeler elbette etkileyecek ama ümit ediyorum Türkiye hızla
dünyadan ayrışacak. 5-6 gün sonra Türkiye yeni bir bağımsızlığı yaşayacak. Ben,
IMFden 1 milyar dolar borç alabilmek için bir uçak dolusu iş adamı olarak ABDye
gitmiş insanlardan biriyim. Türkiye o tarihte IMFden 1 milyar dolar borç almasa
memurunun maaşını ödeyemeyecekti. Sokaktaki simitçi bile IMFnin Türkiyedeki
9uncu sıradaki memurunun adını bilirdi. Carlo Cotarelliyi bilmeyen yoktur
Türkiyede. Şimdi size soruyorum, IMFnin Türkiyedeki temsilcisinin adını
biliyor musunuz- samimiyetimle söylüyorum, ben bilmiyorum.
Bugün dünyada birçok ülkenin IMF bastonuyla ayakta durduğu bir ortamda
Türkiye, 14 Mayısta IMFden boşanıyor. Önümüzdeki hafta masadaki roller
değişiyor, IMFnin kapısında borçlanmak için bekleyen bir ülke yok artık. Bırakın
borç almayı, 5 milyar dolar borç verebilecek ülke haline geldik. Bunları hayal
bile edemezdik."
-Çözüm süreci-
Çözüm süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Çağlayan,
Türkiyede bundan 30 yıl kadar önce Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi ayrımların
bulunmadığını, bunların 30 yılda Türkiyenin önüne konulmuş bir tuzak olduğunu
ifade ederek, "İnşallah bu Anneler Günü öyle bir gün olacak ki artık anaların
gözünün yaşı akmayacak" dedi.
Türkiyenin bugün böyle bir fırsatı yakaladığını belirten Çağlayan, bu
imkanla Türkiyenin terör belasından kurtulacağını, 2023 gelmeden 2023
hedeflerinin yakalayacağına inandığını sözlerine ekledi.
Toplantıya Çağlayanın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes
Türel, Hürriyet Gazetesinin yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri
ve çok sayıda iş adamı katıldı.
(Bitti)
Muhabir: Leyla Ataman Koyuncuoğlu
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu