ANTALYA (A.A) - Hüseyin Kanber - Almanyadaki bir bit pazarından
Türk koleksiyoner tarafından alınan fotoğraflar içerisinde 1900lü yılların
başında Avrupalı ittifak devletlerinin Çinde yaptıkları iddia edilen yağma ve
1937de Japonların yaptıkları iddia edilen Nanking katliamına ait bilinmeyen
fotoğraflar bulundu.
İsminin açıklanmasını istemeyen ve Almanyada yaşayan Türk koleksiyoner, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Almanyanın Berlin şehrindeki Steglitz Pazarında
koleksiyonu için araştırma yaptığı sırada bazı fotoğraflar aldığını söyledi.
Aldığı fotoğraflarda elleri bağlanmış, işkence edildikleri anlaşılan
insanların görüldüğü yaklaşık 80 fotoğrafın bulunduğunu anlatan koleksiyoner,
fotoğrafların hangi döneme ve kimlere ait olduğunu araştırmaya başladığını, ancak
Alman kaynaklarında yeterli bilgiye ulaşamadığını ifade etti.
Fotoğrafları daha sonra Türkiyedeki bir arkadaşına gönderdiğini bildiren
koleksiyoner, fotoğrafların Çinde güvenlikli bölge oluşturmak amacıyla
Japonlarla işbirliği yapan 1899 tarihli Çin-Alman Ortak Kuruluşu Schantung
Eisenbahn Gesellschaft adlı Alman demiryolu şirketinin fotoğrafçısı tarafından
çekildiğinin sanıldığını kaydetti.
-Bit pazarları ve sahaflar bilim adamları için önemli-
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Berna Türkdoğan Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, incelediği
fotoğrafların büyük bölümünün 1900lü yılların başında Çinde Avrupalı
devletlerin sömürüsüne isyan edilen Boksör ayaklanmasına ait olduğunu söyledi.
Ayaklanmanın batının 19. yüzyılda Çin üzerindeki ekonomik ve siyasi etkisine
karşı bir ayaklanma olduğunu belirten Uysal, Çinliler bu isyanla ülkelerinde
rahatça gezen ve ülkeyi sömürmeye başlayan tüm yabancıların ülkeden
çıkartılmasını hedeflemişler. İsyanın bastırılması sırasında binlerce asi,
yabancı ve sıradan Çinli hayatını kaybetmiş dedi.
Fotoğrafların bazılarına da 1937de Çinin dönemin başkenti Nankingin Japon
İmparatorluk Kuvvetleri tarafından ele geçirilmesi sırasında ve ardından
yaşanılan katliam ve işkence olaylarının yansıdığını ifade eden Uysal,
Kaynaklarda altı hafta sürdüğü bildirilen katliamda yüzbinlerce sivil ve
silahsız askerin öldüğü, onbinlerce kadının tecavüze uğradığı bilgisi yer alıyor.
Uluslararası Uzakdoğu Savaş Mahkemesine göre bu katliamdaki ölü sayısı 200 bin
civarında. Çin resmi kaynaklarına göre ise bu sayı 300 bin dedi.
Almanların o dönemde Çine olan ilgisinin 434 kilometre uzunluğundaki
demiryolu işletim şirketi nedeniyle olduğunu savunan Uysal, Fotoğraflar
Almanların silahsızlandırılmış, tarafsız bir bölge oluşturmak amacıyla Japonlarla
işbirliği yaptığını gösteren önemli belgeler içeriyor. Almanların bazı
sığınmacıları bu bölgeye getirdikleri, katliamı bazı Alman subaylarının da
izlediği görülüyor diye konuştu.
Uysal, bit pazarından tarihin en acı manzaralarından birine ait kayıtların
çıkmasının tarihçiler açısından şaşırtıcı olmadığını dile getirerek, şunları
söyledi:
Yurt içi ve yurt dışı bit pazarları ile sahaflar, bilim adamları için
önemli. Çünkü o döneme ait tanıklar vefat ettikten sonra eserleri veya
çalışmaları bir şekilde ortada kalabiliyor. Bunlar da önemini bilmeyen yakınları
tarafından buralarda değerlendiriliyor. İnsanların bilmediği bazı olaylar, küçük
bir fotoğraftan veya bilgiden yola çıkılarak ortaya konuluyor. Bu olaylar bilim
adamları için çok önemli. Bilgiye ve belgeye ulaşmak bazen kolay olmuyor. Ancak
bit pazarlarında veya sahaflarda ulaşılan belgeler tarihin bazı yönlerini
aydınlatmaya yetecek bilgiye sahip oluyor.
-Katliamlar insanlığın doğduğu günden bu yana var-
1915ten Günümüze Tehcir adlı kitap çalışması da bulunan Uysal,
kitabında Ermenilerin Doğu Anadoludaki yaptığı katliamlarla ilgili
bilinmeyenlere dikkat çektiğini belirterek, Tarihte emperyalist devletlerin
jeopolitik çıkarları için maşa olarak kullandığı milletler olmuştur. Maalesef
Osmanlı Devleti içindeki Ermeniler de buna alet olmuşlardır dedi.
Uysal, katliamların insanlığın doğduğu günden bu yana var olduğunu
kaydederek, şöyle devam etti:
Günümüzde özellikle Müslümanlara yönelik katliamların sayısı son derece
fazla. En son yaptığım ve yakın bir zamanda kitap olarak yayınlanacak olan
araştırmamda, Çamerya soykırımını gündeme getirdim. Arnavut Müslümanlarına,
üstelik 1944 gibi yakın denecek bir zamanda Yunanlılar tarafından yapılan katliam
söz konusu. Buna benzer çok sayıda örnek var.
Hristiyanlar ve Müslümanların hoşgörü içinde yaşamasını istiyoruz, ama her
kesim bazen aynı görüşte olmuyor. Bunun yanı sıra ülkelerin toprakları sahiplenme
duygusuyla başka din mensuplarını zorla uzaklaştırma çabası oluyor. Bu tür
durumlarda da hep mağdur taraf Müslümanlar olmuş. Bunun en iyi örneğini Bosnada
yaşadık. Birleşmiş Milletlerin burada bir başarısızlığı söz konusuydu.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu