ANTALYA (A.A) - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı
Tayfun Acarer, Türkiyenin geçen yıl ithal ettiği 15 milyon telefonun yüzde
42sinin akıllı telefon olduğunu belirterek, Türkiyede smart telefon oranı çok
yüksek, bu yıl geleceklerin belki yarıdan fazlası smart telefon olacak. Pek çok
ülkeye göre daha fazla data üreteceğiz dedi.
Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen 20. Bilgi İşlem Merkezi
Yöneticileri (BİMY) Semineri, Antalyanın Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki
Gloria Golf Resort Otelde başladı. Seminerin açılış oturumunda konuşan Acarer,
dünyada 3,5 milyar diş fırçası bulunduğunu, mobil abone sayısının ise 6,5 milyar
olduğunu kaydetti. Acarer, İki insandan biri dişlerini fırçalamıyor ama
herkesin sim kartı var diye konuştu.
Türkiyenin geçen yıl ithal ettiği 15 milyon telefonun yüzde 42si akıllı
telefon. Yani geçen yıl Türkiyeye 6 milyonu smart telefon geldi diyen Acarer,
şöyle devam etti:
2 milyon da bilgisayar satılmış. Yani üç kat oran var. Dünyada bu oran
bire iki. (Ne anlama gelir) derseniz, Türkiyede smart telefon oranı çok yüksek,
bu yıl geleceklerin belki yarıdan fazlası smart telefon olacak. Pek çok ülkeye
göre daha fazla data üreteceğiz. Son üç yılda data oranımız neredeyse 14 kat
arttı, beş yılda 20 kat arttı. Yani yaklaştıkça oran daha da yüksek artıyor. Bu
da bir süre sonra şebekelerde ciddi tıkanıklıkların ortaya çıkmasını kaçınılmaz
hale getiriyor.
-Numara taşımada egalesi imkansız rekor-
Acarer, Türkiyenin Avrupada cep telefonuyla en çok konuşan ülke olduğuna
işaret etti. Tek bir fark var, ikinciyle aramızı bayağı açtık diyen Acarer,
Türkiyenin konuşma süresinin 292 dakika, en yakın rakibinin konuşma süresinin
ise 247 dakika olduğunu kaydetti.
SMSte rakip kalmadığını ifade eden Acarer, Türkiyedeki numara taşıma
uygulamasının geldiği noktayı da Egalesi imkansız bir rekor şeklinde
nitelendirdi.
Acarer, şöyle konuştu:
68 milyon mobil abonede 50 milyondan fazla numara taşıma işlemi yapılmış.
Bu iyi mi kötü mü anlayamıyorum. Baştan gurur duyuyorduk ama sistem artık
kaldıramaz hale geldi. Bu, çok cazip tarifeler olduğu anlamına gelir. Cazip
tarifeler öldürücü rekabeti getiriyorsa tüketici bundan kısa dönemde karlı çıkar
ama orta ve uzun dönemde çok ciddi zarar görür. Bu işin sektöre katkısı olmaz.
Rekabete karşı mıyım- Hayır. Rekabet bizim asli görevlerimizden bir tanesi ama
öldürücü rekabete, belden aşağı vurmaya karşıyız.
-Hızlı tren güzergahında mobil geniş bant hizmeti-
Davostaki bilişim raporuna göre Türkiyenin dünyada en geniş kapsamaya
sahip ülkelerden biri haline geldiğini anlatan Acarer, buna rağmen Türkiyede
hala 32 bin yerleşim yerinden bin 799unda mobil kapsama bulunmadığını söyledi.
Bu yerleşim yerlerinin kapsama alınmasıyla ilgili çalışmalara başlandığını
bildiren Acarer, bu yıl sonuna kadar kapsamanın büyük bölümünün tamamlanacağına
işaret etti.
Hızlı tren güzergahlarında da önemli çalışmalar yapıldığını ifade eden
Acarer, Eskişehir-Ankara, Konya-Eskişehir arasında bilgisayarlarınızı
açtığınızda 250 kilometre hızla giderken kesilmeden internet irtibatı sağlanacak.
Bununla ilgili birkaç tren setinin iç montajı devam ediyor. Onlar da bittiğinde
bütün trenlerimizde 250 kilometre hızla giderken mobil kapsama temin edilecek
dedi.
Acarer, güvenli internetin 1,5 milyon abone ve 5 milyon kullanıcıya
ulaştığını bildirdi. Bu süreçte hiç kimseye, Güvenli internete geçmek
zorundasın diye telkinde bulunulmadığına dikkati çeken Acarer, Türkiyeyi bu
konuda ABye şikayet eden Türklere atıfta bulunuyorum. (Herkesi zorla güvenli
internete geçirecekler) diye bizi ABye şikayet edenler şimdi bilmiyorum ne
düşünüyorlar diye konuştu.
-Eğitim şart-
Türkiye Dijital Platformu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, bilişim alanındaki
çalışmalarda eğitimin önemine işaret etti. Zaman zaman insanların esprili
şekilde, Eğitim şart dediklerini dile getiren Eczacıbaşı, Ama bunu ciddi ve
kararlı bir ifadeyle söylememiz gerekiyor: Eğitim şart dedi.
Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçlarına değinen Eczacıbaşı, şöyle
konuştu:
YGS sonuçları yüzümüzü ağartmıyor. 1 milyon 303 bin aday 5 tane fen sorusu
cevaplayamadı. Matematikte ise 840 bin adaydan fazlası 5 tane matematik sorusunu
tam yapamadı. 40 soruda doğru yanıt vermeme ortalaması, fende 5,5, matematik
serisi 7,7. Türkiyenin 2023 hedefi var. Ama önümüzde 10 yıl bile kalmadı.
Eğitime çağ atlatacak, fırsat eşitliğini oluşturacak yetkin ve çağdaş bir eğitim
sistemine geçmemiz gerekiyor. Adı Fatih Projesi konuldu. Aksilikler var mı- Var.
Ama sonuna kadar arkasında duruyoruz. Hatta daha da ötesini beklememiz
gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş, seminerin bu yılki temasının
Bilişim nakittir şeklinde belirlendiğini kaydetti. Menteş, uluslararası
pazara çıkabilmenin yolunun öncelikle ülkenin pazarında etkili olmaktan geçtiğini
vurguladı. Bu alanda kamu sektöründen ciddi beklentileri bulunduğuna değinen
Menteş, Kamu sektörünün yerli tercihi kullanma lüksünü göstermesi gerekiyor. Bu
kolay değil. Serbest rekabetçi ekonomi düzeninde yerli tercihini kullanmak, her
şey için kullanmak mümkün değil ama bunun kullandırılması gerekiyor diye
konuştu.
-İstanbul finans ve bilişim merkezi olacak mı-
Seminerin açılış oturumunun ardından İstanbul Finans & Bilişim Merkezi
Olacak mı- başlıklı oturuma geçildi. Oturumda konuşan Türkiye İş Bankası
Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, ekonomik egemenlik olmadıkça egemenliğin
olmayacağını, İş Bankasının da Türk müteşebbisleri desteklemek için yola
çıktığını anlattı.
Dubaide kurulan finans merkezini örnek gösteren Özince, finans merkezinin
bu ülkenin liberalleşmesine yardımcı olduğunu söyledi. Özince, Türkiyede de
finans adına yürütülen tüm çalışmaların yüzde 40-45inin İstanbulda
gerçekleştiğine işaret etti. Finans merkezlerinde tamamıyla ulusal yaklaşımların
gerekmediğini dile getiren Özince, İstanbul, Dubaiden çok daha derin bir pazar
diye konuştu.
Seminer 7 Nisanda sona erecek.
Muhabir: Güç Gönel
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu