KOCAELİ (A.A) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,
Sürümden kazanma anlayışı artık geçerliliğini kaybediyor, ihraç ettiğimiz
ürünlere daha fazla bilgi, teknoloji, tasarım, marka değeri katmamız lazım
dedi.
Kocaeli Sanayi Odasının (KSO) meclis toplantısına katılan Bakan Ergün,
burada yaptığı konuşmada, Türkiyenin ekonomik hedeflerinin gerçekleşmesinde reel
sektörün oynayacağı rolün son derece kritik olduğunu belirterek, bunun için çok
üretmenin yanında nitelikli, yenilikçi ve yüksek katma değerli ürünler üretilmesi
gerektiğini söyledi.
Ergün, 500 milyar dolarlık ihracat rakamına ancak bu şekilde
ulaşılabileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
Sadece çok üreterek ulaşamayız. Nitelikli, yüksek katma değerli, ileri
teknoloji ürünler üreterek ulaşabiliriz. Sürümden kazanma anlayışı artık
geçerliliğini kaybediyor, ihraç ettiğimiz ürünlere daha fazla bilgi, teknoloji,
tasarım, marka değeri katmamız lazım. O tür ürünlere doğru yönelmemiz gerekiyor.
Bu bir süreç, bir günde olacak değil ama hızlı bir şekilde bu süreci takip
edersek belli bir noktaya gelebiliriz. Geçen yıl bakanlığımızı yeniden
yapılandırma nedenimiz, reel sektörün bu dönüşümünü gerçekleştirmesine öncülük
etmektir.
-Üniversite-Sanayi işbirliği-
Bilim ve teknolojide ilerlemenin karmaşık bir süreç olduğunu çok iyi
bildiklerini dile getiren Ergün, bunun tüm yönleriyle birlikte kurgulanması
gerektiğine işaret etti.
Ergün, Üniversite-Sanayi işbirliğinin en etkin araçları olan Teknoloji
Geliştirme Bölgelerinin, nicelik ve nitelik olarak geliştirildiğini vurgulayarak,
sanayicilerin o bölgelerle doğrudan irtibatlı olması gerektiğini kaydetti.
İlla büyük Ar-Ge merkezi kurma imkanı olmayabilir, Ar-Ge merkezi kurmak ve
o teşviklerden yararlanmak için 50den fazla Ar-Ge elemanı çalıştırmak gerekir
diyen Ergün, Ama Teknoparkta bir şirket kurduğunuz zaman, benzer teşviklerden
daha az elemanla çalışarak da yararlanabilirsiniz. Onun için Teknoparklara ilgi
gösterin. Yüksek katma değere, ileri teknolojiye ulaşmak için Ar-Ge yapmak
gerekiyorsa onun tek yeri kendi fabrikanda bir Ar-Ge merkezi kurmak değildir. Bir
ekosistem içinde çalışan Teknoparklar var. Teknoparklarda 5-10, 3-5 kişinin bile
yaptığı Ar-Genin bizim yüksek katma değerimize, teknolojimize büyük faydası
olacaktır ifadesini kullandı.
-Niye oynamıyoruz
Önemli teşvik araçlarından birinin de Sanayi Tezleri Programı (SAN-TEZ)
olduğuna dikkati çeken Ergün, bunun için mutlaka bir Teknoparkta şirket
kurulmasına gerek duyulmadığını anlatarak şunları söyledi:
Teknolojinizi geliştirecek, sizi rekabet avantajına götürecek, rekabet
üstünlüğü sağlayacak bir projeniz var, yeni bir ürün geliştirmeniz ya da yeni bir
tasarım yapmak, yeni bir teknoloji katmak gerekiyor ama nasıl yapacaksınız- Bir
proje yapıyorsunuz, sonra bakanlığımıza başvuruyorsunuz. Sizi bir üniversiteyle
buluşturuyoruz. Maliyeti ne olursa olsun, yeter ki proje mantıklı olsun.
Yapılabilir, ticarileşebilir, rekabet gücü kazandırmaya uygun bir proje olsun
yüzde 75ini biz finanse ediyoruz. Senin elin yüzde 25, benim elim yüzde 75 taşın
altında olacak.
Üniversite-Sanayi işbirliğinde ara mekanizmalar kurduk. SAN-TEZ projeleri bu
ara mekanizmalardan birisi. Sanayicimiz, Üniversite-Sanayi işbirliğine ne kadar
yatkın- Kocaelide kaç SAN-TEZ projesi var- Burası sanayinin merkezi. Kocaeli
Üniversitesi ile Kocaeli sanayisi arasında firmalar düzeyindeki ilişki hangi
seviyede- Kaynak var. Geline oyna bakalım demişler, yerim dar demiş. Yerini
genişletmişler, yenim dar demiş. Oynamaya niyeti yok. Şimdi biz kimsenin yerim
dar, yenim dar diyemeyeceği avantajlar getirdik. Hepimiz rolümüzü iyi
oynayacağız. Üniversite var, sanayi var, destek de var. E niye oynamıyoruz o
zaman-
(Sürecek)
Muhabir: Tahir Turan Eroğlu
Yayıncı: Murat Paksoy