BİLECİK (A.A) - Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Arkeoloji
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Işık, Sahiplenmeyi bilinçli bir biçimde her türlü
bağnazlıktan arınmış olarak sürdürmeliyiz ve kendi Anadolu geleceğimizi
bilmeliyiz dedi.
Prof. Dr. Işık, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi
Salonunda düzenlenen Tarih ve Kültür Sohbetleri etkinliği kapsamında verdiği
Anadolu Frig Uygarlığı konulu konferansta, Hititlerden sonraki 400 yıllık
süreçte Friglerin bir büyük devlet çabası içerisinde olduklarını belirterek, Frig
uygarlığının Yunan kökenli değil Anadolu kökenli olduğunun bugün kabul gördüğünü
kaydetti.
Frig uygarlığının kültürünü, dinini ve her şeyini Anadolu geleneği ile
oluşturduğunu anlatan Prof. Dr. Işık, şöyle konuştu:
En erken Frig örnekleri 8. yüzyılın ilk yarısından başlamaktadır.
Arkeoloji, yavaş yavaş düş kırıklığına uğratmaya başladı. Frig, Anadoluda Frig
olmuştur. Bu toprağın tarihini biz yazacağız. Onu batılıya bırakmayacağız. Çünkü
batılı ön yargılıdır. Frig, Yunanı etkilemiş. Frig dünyasında İon etkisi 6.
yüzyılın başlarında ortaya çıkar. 6. yüzyıl öncesi bir İon etkisi yok. Yunanda
ölümlü kişi tanrılaşmaz. Eğer herhangi bir kral, insan tanrılaşıyorsa o Yunan
değildir. Sanat ve kültür adına ne varsa önce Anadolunun kendisinde ondan sonra
Frigyada ondan sonra İonya da ondan sonra da Yunanistanda buluruz. Öyle bir
kültür düşünün ki, bir devlet değil bir coğrafi sınırı yok ama o çekirdek bölgede
1000 yıllar boyu kendi sanatı ve kültürüyle kendi yazısıyla varlığını
sürdürebilmiş. Yazı çok önemlidir. Yazıya biz hep kanıyoruz. Sahiplenmeyi
bilinçli bir biçimde her türlü bağnazlıktan arınmış olarak sürdürmeliyiz ve kendi
Anadolu geleceğimizi bilmeliyiz.
Konuşmanın ardından üzerinde Osmanlı armasının ve üniversite ambleminin
bulunduğu tabaklarını Prof. Dr. Işıka hediye eden Vali Halil İbrahim Akpınar da
şunları söyledi:
Arkeoloji, sadece bilim adamlarının, öğretim üyelerinin ve okuyanların
görevi değil. Anadolu toprakları, yüz binlerce tarihi esere ev sahipliği yapıyor.
Bir kısmı keşfedilmiş, bir kısmı da keşfedilmeyi bekliyor. Bir çömlek parçasından
yüzyıllar arasındaki bağlantı kuruluyor. Bizler, görevliler veya kim olursa olsun
tarihi eserlerimizi korumalıyız. Gördüklerimizi, bulduklarımızı en iyi şekilde
değerlendirilmesi için ilgililere götürmeliyiz. Anadolu-da çok güzel medeniyetler
kurulmuş, bizlerde Türkiye Cumhuriyetinde güzel bir medeniyete ev sahipliği
yapar, görevlerimizi ifa ederiz.
Etkinliğe, Vali Akpınarın Dr. Nihal Akpınar, Vali Yardımcısı Süleyman
Deniz, öğretim üyeleri, Polis Meslek Eğitim Merkezi ve üniversite öğrencileri ile
vatandaşlar katıldı.
(MA-DA)