KONYA (A.A) - İbrahim Yozoğlu - Ailesinde hemofili hastası olan
annelerin, bebeklerinin vücutlarında morluklar, eklemlerinde şişme olması
durumunda mutlaka hekime başvurması gerektiği bildirildi.
Ulusal Hemofili Konseyi ve Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent
Zülfikar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1988 yılından beri hemofili hastalığı
ile ilgili araştırmalar yaptığını, hastaların takip ve tedavisiyle uğraştığını
söyledi.
Hastalığın en çok dikkati çeken yönünün; kontrol edilemeyen kanamalarla
seyretmesi olduğunu ifade eden Zülfikar, bebeklikten itibaren görülmeye başlanan
hemofili belirtilerini şöyle sıraladı:
Yeni doğan bebeklerde göbek kordonunun bir hafta içinde kolayca kuruyup
düşmesi beklenirken, bunun düşmemesi, kanda bir pıhtılaşma bozukluğu belirtisi
olabilir. Bebeklerden doğumlarının 3. veya 4. günlerinde tarama testi amacıyla
kan alınan topuk veya benzeri yerlerdeki kanamanın durmaması hastalığın
belirtilerindendir. Bebek emeklemeye başladığında vücudunda oluşan morluklar,
eklemlerdeki şişme ve diş etlerindeki kanamalar hastalığın dikkati çekici
belirtileridir.
Zülfikar, söz konusu belirtiler görüldüğünde annelerin derhal hekime
başvurması gerektiğini dile getirerek, Bir anne bebeği olduğunda, ailesinde
hemofili hastası varsa bunu mutlaka hekimiyle paylaşmalı dedi.
-Gen değişikliği çalışmaları sürüyor-
Hemofilinin tedavisinde sağlam insanın kanından elde edilen faktörlerin
kullanıldığını vurgulayan Zülfikar, şunları kaydetti:
Hastalıktan tamamen kurtulma diyebileceğimiz bir tedavi henüz yok.
Hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıktığı için ancak gen değişikliği
yaparak kalıcı sonuca ulaşılabilir. Gen değişikliği ile ilgili dünyada çalışmalar
sürüyor. Belli ölçüde başarı elde edildi ama henüz istenen düzeyde değil. Bugün
için hastalığın tedavisi ilaçlarla yapılmaktadır. Eğer düzenli tedavi olunursa
hastalarımız hayatlarını çok rahat devam ettirebilirler. Tamamen geçmese bile
şikayetler yavaşlatılabilmekte, hastalığın etkisi azaltılabilmektedir.
Zülfikar, toplumda görülen hastalığın önemli kısmının genetik yolla
geçtiğini, Türkiyede kayıtlı yaklaşık 7 bin 500 hemofili hastası bulunduğunu
bildirdi.
-Deneyimli personel sayısı az-
Hastalara bakım olanaklarının Türkiyenin her yerinde yeterli seviyede
olmadığını aktaran Zülfikar, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hastalar düzenli ilaç alsalar bile, bunları takip edecek, bu konuda
deneyimli sağlık personeli yeterli değil. Bu konuda derneğimiz yıllardır
uğraşıyor. Hekimlerin yetiştirilmesi için programlar yaptık. Hemşireler için de
sempozyumlar düzenliyoruz. Hemşire ve doktorlarımızın sayısını artırıyoruz ama
fizyoterapistlere, bu konuyu iyi bilen diş hekimlerine, iyi tahlil yapacak
laboratuvarlara ihtiyacımız var diye konuştu.
Yayıncı: Ahmet Kayır