DİYARBAKIR (A.A) - BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,
Hakkari kırsalı ile Nusaybin şehir merkezinde çatışma yaşandığını, tutuklama ve
yargılamaların da devam ettiğini belirterek, Hükümetin bu sürece değer biçtiği
yoksa bunu ifade etmesi, değer biçiyorsa gereğini yapması lazım dedi.
Demirtaş, BDP il binası önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Pariste
öldürülen 3 kadının cenazelerinin yarın akşam Diyarbakıra getirileceğini
belirtti.
Arkadaşlarımız böylesine tarihi bir dönemde katledilmiş olmakla aslında
bütün Kürt halkına mesaj vermek ve korku salmak isteyenlerin de gerçekleştirdiği
bir eylem ve katliam olarak tarihe geçti. Fakat bu amaçlar boşa çıktı diyen
Demirtaş, İnanıyorum ki Diyarbakır, Mersin, Nurhaklar ve Dersimde
gerçekleşecek tüm cenaze törenlerinde de aynı görkemli sahiplenme olacak diye
konuştu.
Paristeki olayla bir kez daha provokasyon yapmak isteyenlerin heveslerinin
kursağında kalacağını ve cenaze törenleri konusunda çok gereksiz bir provokasyon
tartışmasının yapıldığını kaydeden Demirtaş, bunu doğru bulmadıklarını, bugüne
kadar halkın hiçbir toplumsal gösteride provokasyon yapmadığını söyledi.
Cenaze töreninde niye provokasyon olsun- Bunu da çok dillendirmemek
gerekir. Bu kadar gereksiz bir hassasiyet oluşturulmasını da doğru bulmuyorum.
Herkes bir cenaze töreninde olması gerektiği şekilde cenazelerine ve değerlerine
sahip çıkacaktır diyen Demirtaş, ilgili teşkilatlarının gerekli hazırlıkları
yaptığını, tedbirleri aldığını ve bu konuda sıkıntı yaşanmayacağını dile getirdi.
-Fransa İçişleri Bakanı güven verdi-
Bir gazetecinin Paristeki cinayetin aydınlatılmaması durumunda bu süreç
sekteye uğrar mı- sorusu üzerine Demirtaş, olayın Fransada yaşandığını,
öncelikle Fransız hükümetinin bu konuda doyurucu bir soruşturmayı yürütüp
sonuçlarını kamuoyuna açıklaması gerektiğini dile getirdi.
Fransa İçişleri Bakanı ile görüştüklerinde bu konudaki taleplerini
ilettiklerini, bakanın özel olarak ilgilendiğini belirten Demirtaş, şöyle
konuştu:
Bakan olarak görevi ama aynı zamanda arkadaşlarımızı da şahsen tanıdığı
için özel olarak ilgileniyor. Bu konuda bize bir güven verdi. Ama sonuçta bu
katliam bütün yönleriyle ortaya çıkabilir mi bunu süreç içerisinde göreceğiz.
Türkiyenin, hükümetin de gerçekten sürecin önünün açılması konusunda da bir
çabası olacaksa bu soruşturmanın sağlıklı yürümesi için destek olması lazım.
Fransa hükümetine elinde bilgi belge varsa aktarması lazım. Siyasi basınç
oluşturması lazım, çözülmesi için. Bunlar olursa sürecin daha sağlıklı
ilerleyebileceğini düşünüyorum. Ama failler karanlıkta kalıp arkasındaki güçler
ortaya çıkarılamazsa aynı güçler önümüzdeki günlerde başka provokasyonlara
yönelebilirler. Bu nedenle önemlidir, açığa çıkarılması.
-Güçlü istihbarat desteği var-
Sizin elinizde de emareler var mı- sorusunu Demirtaş, Ne söylersek
spekülatif olur. Somut hiçbir belge ve bilgiye dayanmadan konuşmak yanlış olur.
Bu çevredir, şu çevredir demek kesinlikle yanlış olur. Sadece şu nettir ki orada,
arkasında güçlü istihbarat desteği olmayan kişiler veya gruplar bunu yapamazlar.
Böylesine profesyonelce bir katliamı gerçekleştirip kaçamazlar. Sıradan bir
katliam olmadığını söyleyebiliriz diye yanıtladı.
-Üslup değişmeli-
Son dönemlerde Paris, Hakkari ve Nusaybinde yaşanan olaylar barış
görüşmelerini etkiler mi- sorusu üzerine de Demirtaş, bütün bunların zorlayan
şeyler olduğunu, barış görüşmeleri başlayacaksa ve gerçekten sağlıklı bir temelde
yürüyecekse bütün tarafların dikkatli olması, hem sözlere hem de eylemlere dikkat
edilmesi gerektiğini bildirdi.
Şimdi bakıyorsunuz, Nusaybinde bir şehrin içindeki çatışmada PKKlı infaz
ediliyor. Hakkaride eylem yapılıyor, çok sayıda asker ve gerilla yaşamını
yitiriyor. Tutuklamalar, yargılamalar hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Yani
hiçbir şey olmamışsa, mevcut durum hiçbir şeyse, buna değer verilmiyorsa çıkıp
açıklamaları lazım. Hükümetin bu sürece değer biçtiği yoksa bunu ifade etmesi,
değer biçiyorsa gereğini yapması lazım. Şu anda biz yeni bir sürecin başladığına
dair sokakta hiçbir hissiyata sahip değiliz. Hiçbir değişiklik yok diye konuşan
Demirtaş, şöyle devam etti:
Sayın Başbakan diyor ki, Paristeki olay bizim başlatığımız süreci
etkilemez. Şimdi kendisi PKKnın adına mı konuşuyor, şaşırdım doğrusu. Öldürülen
kişiler AKP yöneticisi değil. Bu açıklamayı yapacaksa PKKnın yapması lazım. Yani
Pariste 3 kadının katledilmesinden sonra da süreci bozup bozmama yetkisini sayın
Başbakan kendisinde görüyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Tabii ki sürece destek
verilmesi çok önemlidir, bunu önemsiyorum. Ama sanki süreci başkaları bozacak da
sayın başbakan ve AKP hükümetinin bu konuda hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi bir
hava yaratılıyor. Bu iş bozulursa herkesin suçu ve sorumluluğudur. Herkesi bu
konuda sorumluluk sahibi olması lazım. Hükümet cephesinde bu konuda yapılan
açıklamalar da başka çevrelerden yapılan açıklamalar da sürece katkı sunulmasını
isteniyorsa artık herkesin eski dilini, üslubunu değiştirip bunu pratik
politikaya da yansıtması gerekir.
Başka bir soru üzerine ise Demirtaş, dün İmralıya giden Mehmet Öcalan ile
henüz görüşmediklerini, kendisinden bilgi almadıklarını belirterek, kendilerinin
de İmralıya gidişi süreciyle ilgili resmileşmiş bir gelişmenin bulunmadığını
vurguladı.
Demirtaş, İmralıya gidiş ile ilgili başvurularının olduğunu ancak daha
cevap almadıklarını anlatarak, önümüzdeki günlerde olabileceğini tahmin
ettiklerini sözlerine ekledi.
Muhabir: Nurten Aslan - Sema Kaplan
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu