ERZURUM (A.A) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa
Destici, "Bireysel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını
istiyoruz. Toplumsal hak ve taleplerin sınırlarının da genişletilmesini istiyoruz
fakat milletin birliğini bozmayacak, devletin varlığını zedelemeyecek şekilde
genişlemesinden yanayız" dedi.
Partisinin Doğu Anadolu Bölge İstişare toplantısına katılmak için Erzuruma
gelen Destici, Müceldili Konağında düzenlediği basın toplantısında, BBPnin 20.
yaşını kutladığını anımsatarak, tecrübeli, sağduyu sahibi ve inançlı kadrolarıyla
artık iktidara hazır olduğunu ifade etti.
Bundan 20 yıl önce BBPyi kuran irade olarak yola çıktıklarında millete bir
taahhütlerinin olduğunu belirten Destici, "Adına Milli Mutabakat Çağrısı
dediğimiz o metni tekrar okuduğumuzda aslında o şartların bugün de geçerli
olduğunu görmekteyiz. BBPlilerin, o günlerden bugünleri gördüğünü, bugünlere bir
çözüm sunduğunu, bir çözüm süreci projesi ortaya koyduğunu görmekteyiz" diye
konuştu.
Milli Mutabakat Çağrısından bazı bölümler okuyan Destici, BBPlilerin ve
Alperenlerin hiçbir dönemde "Türk milleti" kavramından bir etnik köken
anlamadıklarını söyledi.
BBPnin toplum içindeki herkesin inançlarını özgürce yaşamalarını,
düşüncelerini özgürce paylaşmalarını ve taleplerini de özgürce dile getirmelerini
savunduğunu dile getiren Destici, şunları kaydetti:
"Bireysel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
Toplumsal hak ve taleplerin sınırlarının da genişletilmesini istiyoruz fakat
milletin birliğini bozmayacak, devletin varlığını zedelemeyecek şekilde
genişlemesinden yanayız. Hiçbir dönemde ve hiçbir sistemde toplumsal hak ve
talepler sınırsız değildir."
Bazı ülkelerin, anadilde eğitim ve anadilde savunma gibi dayatmalarla
Türkiyenin iç işlerine karıştığını ve Türkiyede Kürt-Türk kavgasının olmasını
istediğini savunarak, bundan fayda gören onlarca devlet olduğunu ileri sürdü.
Bu ülkelerin Anadoludaki karışıklıklardan fayda sağladığını iddia eden
Destici, şöyle devam etti:
"İstiyorlar ki bu topraklarda insanlar birbirlerini boğazlasınlar.
İstiyorlar ki bu topraklarda nifak tohumları ekilsin. İstiyorlar ki bu
topraklarda kan ve gözyaşı hiçbir zaman durmasın. Suriyeyi, Irakı Libyayı,
Yemeni, Kırımı, Kafkasyayı, Balkanları hangi hale getirdilerse Anadoluyu da
o hale getirmek istiyorlar. Biz, Türkiyede mevcut hukuk sisteminin ve demokratik
prensiplerin siyasi mücadele için gerekli çerçeveyi verdiğini, sınırlamaların
demokratik mücadele ile kaldırılabileceğini düşünüyoruz. Siyasi görüş ve
teşekküllerin kendi gayeleri için şiddete başvurmalarını reddediyoruz. 30 yıldır
Türkiyeyi kan gölüne çeviren, kundaktaki bebekleri katleden, 5 bin şehidimizin
kanını elinde tutan bu ülkenin 500 milyar dolarını, yani geleceğini heba eden,
kardeşlerin arasına kurşun sıkan, farklı bir millet yaratma gayesi güden, her
dönemde terörü ve şiddeti yöntem olarak belirlemiş PKKyı muhatap almak
yanlışların en büyüğüdür. Teröre ve şiddete prim vermektir."
Toplantı, daha sonra basına kapalı devam etti.
Muhabir: Selami Küçükoğlu / Zehra Melek Çat
Yayıncı: Yücel Velioğlu