İZMİR (A.A) - Tolga Albay - Tüketiciye Koruma Derneği (TÜKODER),
okulların açılması ve iki bayramın getireceği mali yük nedeniyle aile
bütçelerinin zorlanacağı bir döneme girileceğine dikkat çekerek bu dönemde
tüketicilere ödeme güçlerine göre harcama yapılması konusunda uyarıda bulundu.
TÜKODER Genel Başkanı Şükran Eroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Ramazan Bayramının ardından okulların açılacağı döneme girileceğini ardından ise
Kurban Bayramına geçileceğini hatırlatarak, önümüzdeki birkaç ayın aile
bütçeleri için zorlu bir dönem olduğunu söyledi.
Tüketicilerin yaptıkları harcamalara daha fazla dikkat göstermelerinin
gerektiğini kaydeden Eroğlu, Bayramın gelmesiyle bir alışveriş çılgınlığı
başlamaktadır. Tüketiciler özellikle bu dönemde çok dikkatli olmalı, gereğinden
fazla harcama yapmayıp ödeme güçlerini gözden kaçırmamalıdır. Önemli olan
ihtiyaçların karşılanmasıdır. Değilse ihtiyaç olsun olmasın herşeyi almak gibi
bir zorunluluğun olmadığı unutulmamalıdır. Alışveriş çılgınlığına düşmemelidir
dedi.
Bir çok tüketicinin bu dönemde ödeme sıkışıklığını kredi kartlarıyla aşmaya
yöneldiğini, kredi kartına taksitle satışın ise tamamen Türkiyeye has bir satış
yöntemi olduğunu savunan Eroğlu, şunları kaydetti:
Bu yöntemle üye işyerleri korunmakta, onlar paralarını alıp kenara
çekilmekte ve tüketici banka ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanunda taksitli satış konusu düzenlenmiştir. Kredi kartına
taksit uygulaması, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu ihlal etmektedir. Zira
yasaya göre taksitli satışlarda tüketiciyle bir sözleşme imzalanması, sözleşme
örneğinin de tüketiciye verilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu sözleşmede satıcının
ve tüketicinin tüm kimlik bilgileri, ödeme planı, faiz, masraf, temerrüde
düşmenin sonuçları gibi bilgiler de yer almalıdır.
Kısacası sözleşmede tüketici ne aldığını, kaça aldığını, ne kadar faiz
ödeyeceğini, ödeme zamanlarını, satıcının tüm bilgilerini, ödemediğinde başına
neler gelebileceğini görmek ve okuduğunda öğrenmek durumunda olmalıdır. Oysa
kredi kartıyla taksitli alışveriş yapıldığında sözleşme imzalanmamakta, kredi
kartının asgari tutarı ödendiğinde aylık taksitlere sayılmamakta, yani tüketici
bir yandan mala faiz öderken, diğer yandan bankaya faiz ödemek zorunda
kalmaktadır. Bankaysa bu yolla tüketiciden malın değerinden çok daha fazla para
alma hakkını kazanmaktadır. Yani yapılan işlem tamamen bankanın lehine bir
işlemdir.
-Bayram kredilerine dikkat-
Eroğlu, bu dönemde bazı tüketicilerin de bankaların sunduğu bayram
kredilerini kullandığını belirterek, tüketicilerin kaçınılmaz ihtiyaçları olması
halinde ödeme güçlerini gözeterek bu kredileri kullanmaları gerektiğine dikkati
çekti.
Bankaların reklamlarda bayram kredilerini cazip gösterdiğini ancak
kredilerin masraf, faizleri ve tüketicilere getirdiği yüklerin çok farklı
olmadığını savunan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir kısmı masrafı az alıp komisyon, BSMV ve faiz oranlarını yüksek
tutuyor. Bir kısmı da masrafı çok alarak yine kendilerine kar ettirecek yöntemi
buluyorlar. Şunu unutmamak gerekir ki bankalar ticari kuruluşlardır ve kar
etmeyecekleri hiçbir işlemi yapmazlar. Hele hele ülkemizde bankaların
tüketicilere yükledikleri bedeller dünyanın başka hiçbir ülkesinde
alınmamaktadır. Örneğin kredi kartlarından her yıl üyelik aidatı alınması sadece
ülkemizdeki bankaların yaptığı bir uygulamadır. Yine bazı bankalar cüzdan işleme
bedeli adı altında para almaktadırlar. Böyle bir bedelin alınması da aslında
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna aykırıdır.
Muhabir: Tolga Albay / Ramazan Ercan
Yayıncı: J.Jale Durgun