DİYARBAKIR (A.A) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, AK Parti
Grup Toplantısında Fransanın başkenti Pariste öldürülen 3 kadın için
düzenlenecek cenaze törenlerinde sağduyulu davranılması gerektiği yönündeki
açıklamalasına bölgedeki bazı sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler destek
verdi.
Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Pariste 3 kadının öldürülüş şekli ve meydana gelen olayın kabul
edilemeyeceğini belirtti.
Yapılacak cenaze törenlerinin hiçbir şekilde şiddete bulaşmaması gerektiğini
kaydeden Çoban, Gerçekleşecek cenaze törenlerinin sağduyulu dini ve örfi
geleneklere uygun bir şekilde yapılması, hiçbir şekilde şiddet eylemlerine
dönüşmemesi gerekmektedir. Bu hassas sürecin atlatılabilmesi açısından da cenaze
törenine yarışır bir şekilde olması gerekmektedir. Tüm katılacak kişileri,
toplumu, bir provokasyondan uzak durmaya ve toplumda gerginlik oluşturacak
eylemler içerisine girmemeye davet ediyoruz dedi.
Toplumda tüm kesimlerin benzer çağrılarda bulunması gerektiğini ifade eden
Çoban, herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini savundu.
-Herkes sorumluluk içinde davranmalıdır-
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de cenazelerin toplumsal gelenek ve dini
vecibelere uygun bir şekilde defnedilmesi gerektiğini söyledi.
Şüphesiz ki olayın oluş biçimi ve ölenlerin kimlikleri nedeniyle cenaze
töreni herhangi bir cenaze töreni değildir diyen Elçi, şöyle konuştu:
Vahşice katledilen 3 kadın için yapılacak cenaze töreninde bir gerginlik
beklentisi doğru değildir. Cenaze töreninde çok büyük kalabalıklar toplanabilir,
duygusal bir ortam oluşabilir, insanlar tepkilerini ifade edebilir, zaman zaman
toplumun bir kesiminin hoşuna gitmeyen bir takım söz ve davranışlar
sergilenebilinir. Ancak bütün bunlardan cenaze töreninin bir olaya dönüşeceği
anlamını çıkarmamak gerekir. Sonuç itibariyle herkes sorumluluk içinde
davranmalıdır. Güvenlik güçleri de olayın hassasiyetini ve özelliğini gözeterek,
hoşgörülü olmalıdır. Diyarbakırda bu cenaze töreni nedeniyle sanki bir olay ve
provokasyon olabilme ihtimalini işleme, bu söylemi yaygınlaştırmak ve beklenti
içerisine girmeyi reddediyorum. Böyle bir beklentiye girmemek lazım.
-Provakasyonlara fırsat vermeyelim-
Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl ise bölgede 30 yılı aşkın
süredir yaşanan şiddet olaylarının bölge ve ülke halkına büyük zarar verdiğini
belirterek, artık şiddetin sona ermesi gerektiğini kaydetti.
Bölge halkının çok büyük kesimi tarafından desteklenen İmralı ile yapılan
görüşmelerin aynı zamanda büyük umut oluşmasını sağladığını ifade eden Akyıl, bu
görüşmelerin şiddetin sona ermesine katkı sağlayacağını söyledi.
Akyıl, başta dış güçler olmak üzere bazı kesimlerin bu barış görüşmelerinin
sonuçsuz kalması için çaba sarf ettiğini ve edeceğini, bu nedenle herkesin çok
dikkatli hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle dedi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Diyarbakırlılara yönelik yaptığı çağrıyı
doğru buluyorum. Barışı istemeyenler provokasyon yapmak için fırsat kollar.
Paristeki saldırıda yaşamını yitiren 3 kadının cenaze töreni sırasında
provokasyon için uygun bir ortamdır. Bunun için cenaze törenine katılacak
herkesin buna dikkat etmesi lazım. Provokasyon yapmak isteyenlere ortam
oluşturmayalım, provokasyonlara fırsat vermeyelim. Sağduyulu hareket etmeliyiz.
İkinci bir Habur durumunu yaşatmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Bu hepimizin
görevidir. Çünkü barış süreci bozulmak isteniyor.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr.
Vahap Coşkun ise süreç konusunda hem BDP hemde hükümet tarafından son derece
dikkatli bir dil kullanıldığını gördüğünü belirtti.
Özellikle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve AK Parti Ankara Milletvekili
Yalçın Akdoğanın açıklamalarında ciddi bir iradenin olduğunun görüldüğünü
kaydeden Coşkun, şunları söyledi:
Bu perşembe günü yapılacak törenlerin sürece zarar vermemesi için iki
tarafa da önemli görevler düşüyor. BDP kendi kitlesine sahip çıkarak herhangi bir
şekilde provokeye izin vermeden kitlesini kontrol edebilmesi gerekir. Öte yandan
emniyet güçleri bazı grupların yapacağı, yapabileceği hareketleri kitleye mal
etmemesi gerekir. Böyle bir şey gerçekleştirilirse çok büyük olaya sebebiyet
vermeden geçiştirileceğini düşünüyorum. Abdullah Öcalanın kardeşi ile görüşmesi
sırasında söylediklerinden de süreçteki kararlılığın sağlam olduğunu, bu süreci
sabote konusunda bütün tarafların dikkatli olması gerektiğini söylüyor. Bu
cinayetlerin ardından iyi bir şekilde süreç yönetilebilirse süreci saboteden çok
süreçteki kararlılığı artırmasında da büyük rol oynayacağını düşünüyorum. Bu
sürecin herhangi bir şekilde heba edilmesine izin verilmemeli.
Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican
Ebedinoğlu da hassas bir süreçten geçildiğini kaydederek, Bu fırsatın heba
edilmemesi adına bütün kesimleri duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Bütün halkımız
duyarlı davranmalıdır diye konuştu.
Muhabir: İbrahim Yakut-Nail Kadırhan-Özgür Ayaydın
Yayıncı: Behçet Güngör