ŞANLIURFA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun bir televizyon programında Hem Gül hem Erdoğan
aday olursa, kime destek verirsiniz- Güle destek verir misiniz- sorusuna
verdiği Bakarız, niçin olmasın şeklindeki cevabına ilişkin, Demek ki
Rabbim, cumhurbaşkanlığında bile Kılıçdaroğluna, AK Partinin göstereceği
adaylardan birine oy vermek hidayetini nasip etmiş. Daha ne söyleyeyim- dedi.
Arınç, Gaziantep İl Başkanlığında feshedilen HAS Partiden AK Partiye
katılanlar için düzenlenen törende yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlunun dün katıldığı bir televizyon programında yaptığı konuşmaları
değerlendirdi.
Valla hayaldi gerçek oldu kardeşim. Nasıl gerçek oldu biliyor musunuz-
Şimdi 12 Haziran seçimlerini bir kenara koyun dün akşam sayın Kılıçdaroğlu öyle
bir söz etti ki, Ya Rabbi benim de bir sözüm var. Rabbim verdikçe veriyor diyen
Arınç, partisinin 12 Haziran seçimlerinde yakaladığı yüzde 50lik seçim
başarısına değindi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun, söz konusu programda AK Partinin yüzde
50lik başarısının hikmetini Türkiyeye ilan ettiğini ifade eden Arınç, şöyle
devam etti:
Ben söylemiyorum, o söylüyor. Peki ne söylüyor, diyor ki İki
cumhurbaşkanı adayı olsa, biri Tayyip Erdoğan, biri Abdullah Gül olsa bizim
oyumuz Abdullah Güle olur. Allah Allah, kurban olduğum Allah, yani birileri
bana kızmıştı, verdikçe veriyor dediğim için ama ne yapayım Kılıçdaroğlu
söylüyor bunu. Ben onun yalancısıyım. Diyor ki İki kişiden şu aday olursa ben
ona oy veririm. Kim bu aday, kime oy verecekler, Sayın Abdullah Güle. Eee, bu
sayın Abdullah Gül partinin kurucusu ve bizim ilk başbakanımız. Demek ki Rabbım,
cumhurbaşkanlığında bile Kılıçdaroğluna, AK Partinin göstereceği adaylardan
birine oy vermek hidayetini nasip etmiş, daha ne söyleyeyim. Kendi söylediği
için... Ben bu kadarla kendisine teşekkür edeyim. Ama bir şeyi daha hatırlatayım,
her sözünüzden çark etme gibi bir özelliğiniz var. En azından bu söylediğinizi
samimi kabul ettiğimizde o zaman size şunu sormam lazım. Portekiz Cumhurbaşkanı,
TBMMye girse ve bir konuşma yapsa, şahidi olduğum için söylüyorum ayağa kalkıp
onu alkışlıyorsunuz.
Oy verebilirim dediğiniz bugünün cumhurbaşkanı, Parlamentoya en az 7 defa
geldi. Hiç biriniz ayağa kalkmadınız ve onu alkışlamadınız. Her sözüne hakaretle
karşılık verdiniz, onu küçültmeye çalıştınız. Yanınızda grup başkan vekili olarak
hala taşıdığınız, cinsel tacizden dolayı dosyası bulunan kişi bugüne kadar her
ağzını açtığında, oy vereceğim dediğiniz kişiye hakaret etti. Sizin vekiliniz
bu. Siz bugün mü söylediğinizde doğrusunuz yoksa geçmişte yaptıklarınızdan
utanıyor musunuz- Önce saygı göstermesini bilin, her sözüne karşı Damarlarında
AK Parti kanı dolaşıyor, seni cumhurbaşkanı olarak kabul etmiyoruz dediğiniz
şahsa, bugün oy verecek hale gelmişseniz o zaman biraz yüzünüz kızarmalı ve halka
dönüp şunu söylemelisiniz. Sayın Abdullah Gül hakkında bugüne kadar yaptığımız
kabalıklardan dolayı milletimizden özür diliyoruz. Bunu söylerseniz gelecek
hakkında olumlu düşünebiliriz. Ama bunu yapmadığınız takdirde sizin hiçbir
sözünüze inanmadığımız gibi bu sözünüzün altında da kalırsınız. Şimdilik bu kadar
sayın Kılıçdaroğlu. Yüzde 62 oy aldığımız, 12 milletvekilinden 2 tanesini
kazanabildiğiniz bir ilden size sesleniyoruz. Gaziantepli, Gaziayntaplı, Şahin
Beyin çocukları diyor ki, Kılıçdaroğlu, doğru ol. Hangi sözünde samimisin, bize
onu anlat da biz de senin ne yapacağını bilelim diyorlar.
-HAS Partiyle bütünleşme süreci
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Haziran genel seçimlerinde Gaziantepte
elde ettikleri yüzde 62lik oy oranını daha da artırmak istediklerini söyledi.
Gaziantep için düşüncelerinin artık yüzde 62inin üstünde olduğunu ifade
eden Arınç, Allahın izniyle, biz yanılmazsak, biz kendi içimizde fitneye,
fesada düşmezsek, ayağımıza takılan olmazsa, nefsimiz bize şunu bunu yaptırmazsa
emin olun yüzde 62ler ayak altında kalacak, 70lere doğru çıkacağız. Antepin
manzarası bunu gösteriyor. Biz yeter ki doğru olalım, biz yeter ki dürüst olalım,
biz yeter ki çalışkan olalım, biz yeter ki milletimize hizmetten vazgeçmeyelim,
yeter ki milletimizin duasını alalım, başaracağız ama tersi de olur. Bakın 1995
yılında 1999 yılında Demokratik Sol Parti yüzde 20,5 ile birinci parti oldu. 3,5
sene sonra DSP yüzde 1,5u zor aldı. Millet, yüzde 20,5i verir sonra da beğenmez
yüzde 1,5a düşürür. Biz yüzde 50yiz, yanılırsak, milletin nefretini çekersek
bizi yüzde 7ye düşürmesini de millet bilir. Ben her zaman onu söylüyorum,
milletin vereceği karara saygımız var. Dövecekse millet bizi dövsün, başkasının
el kaldırmasına tahammül etmeyiz. Onun için biz doğru olacağız, çalışkan
olacağız. Millet bize desteğini anasının ak sütü gibi verecek inşallah diye
konuştu.
Bülent Arınç, HAS Parti ile bütünleşme sürecine de değindi. HAS Partinin
bir süre siyasette kaldığını, orada siyaset yapanlara yabancı olmadıklarını ifade
eden Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ben MKYK üyesiyken, milletvekiliyken Numan Bey de İstanbul il başkanıydı
ve MKYK üyemizdi. Çok iyi yetişmiş, çok ahlaklı, pırıl pırıl bir insan. Siyasette
farklı davranışlar içerisinde olduk ama hiçbir zaman kötü bir söz, yaralayıcı bir
ifade olmadı. Sadece Numan Bey ile ilgili değil, onunla birlikte siyaset yapan
arkadaşlarımız da aynen AK Parti gibi kendilerine bir prensip beğendiler. O
prensibi yaşatmaya çalıştılar. Ama gün geldi baktılar ki bu prensipler, bu
hizmetler AK Partide esasen gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla bir bütünleşme
süreci olsun dediler ve partilerini kapatıp AK Partimize geldiler. Bizim
inancımızda bereket denen bir şey vardır. Allah bereketini artırsın, bereketini
bul, bereketli olsun ağzımızdan bu lafı eksik etmeyiz. Bereket nedir- İki kere
iki dört eder ya işin içine bereket karışırsa beş eder, altı eder. Laik bir
anlayışta bunun tarifi sinerjiyle beraberdir şeklinde konuştu.
Bereketin, HAS Partinin, AK Parti ile bütünleşmesine teşmil edilebileceğini
de vurgulayan Başbakan Yardımcısı Arınç, sayısal olarak değilse bile katma değer
bakımından HAS Partinin, AK Partiye kazandıracağı çok bereketli işler olduğunu
sözlerine ekledi.
-Bakan Fatma Şahin-
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de büyük bir medeniyetin
evlatları olduklarını ve AK Partinin 11 yıldan bu yana istikrarlı bir şekilde
ülkeye hizmet ettiğini söyledi.
Biz büyük bir aileyiz. Aile içinde temel şey birleşme ve dayanışmadır.
Gücümüzü birleştirdiğimiz zaman hedefleri ve engelleri birlikte aşacağız diyen
Şahin, şöyle devam etti:
Asıl olan bu partinin üyesi olup var olabilmektir. İşte bugün bu çatı
altında aynı bakış açısında buluşuyoruz. 17nci ekonomi olduk, 10uncu da
olabiliriz. Bizim burada koyduğumuz hedeflere ulaşabilinmesi için yaşanabilir ve
istikrarlı bir ülke olmamız gerekiyor. Bu hedef özümüze de uygundur. İki elin
sesi birleştiğinde bu yol çok daha hızlı ve barış içerisinde aşılacaktır.
Sizlerle beraber olduğumuz için mutluyuz. Milletimizin yolu açık olsun.
Konuşmaların ardından feshedilen HAS Partiden AK Partiye katılanlara
rozetlerini Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı
Fatma Şahin ile AK Parti milletvekilleri tarafından takıldı.
Bu arada Bakan Şahinin rozetini taktığı feshedilen HAS Parti Nizip İlçe
Başkanı Bekir Şen, platforma 5 aylık kızı Saliha Zehra Şen ile geldi. Bakan
Şahin, bebeği kucağına alıp bir süre severken babası da parti rozetini kızının
kıyafetine taktı.
(Son)
Muhabir: Rauf Maltaş / Mehmet Güldaş
Yayıncı: İsmail Fidan