SİNOP (A.A) - Başbakan Yardımcı Bekir Bozdağ, Gönül isterdi
ki Sayın Hüseyin Aygünün PKK terör örgütü tarafından kaçırılmasını müteakip CHP
TBMMyi olağanüstü toplantıya çağırma talebini geri çeksin. Çekmesi daha isabetli
olurdu dedi.
Çeşitli ziyaretlerde ve incelemelerde bulunmak üzere Sinopa gelen Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ, Sinop Valisi Ahmet Cengizi makamında ziyaret etti.
Bozdağ, burada gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygünün terör örgütü tarafından
kaçırılmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Bozdağ, PKK terör örgütü hangi
hesap ve niyetle bunu yaptıysa bu hesabı ve niyeti tutmayacaktır, hedefine
ulaşmayacaktır. Hükümetimiz sayın Hüseyin Aygünün, sağlık ve selamet içinde
terör örgütünün elinden kurtarılması için gerekli çalışmaları yürütmektedir.
Umarım hadise kısa süre içinde çözülür diye konuştu.
-Milletin iradesine dönük bir saldırıdır-
Bu olayın PKK terör örgütünün eylemleri yaparken hedef gözetmediğinin bir
göstergesi olduğuna işaret eden Bozdağ, şöyle konuştu:
Terör örgütünün bu olayla ilişkin düşüncesi veya niyeti ne ise bunun
gerçekleşmesi mümkün değildir. Çünkü bugüne kadar terör örgütü ortaya koyduğu
bütün eylemlerde hedefine ulaşamamıştır. Bunda da ulaşamayacaktır. Umarız sayın
milletvekilimiz yakın bir zamanda selametle görevinin başına döner. Tabi bu
saldırı milletin tamamına dönük bir saldırıdır. Milletvekilleri sadece
seçildikleri ili değil, bütün Türkiyeyi, bütün Türk Milletini temsil eder. Bu
açıdan baktığınızda da milletin iradesine dönük de bir saldırıdır.
Türkiyenin terörle ve teröristlerle mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini
vurgulayan Bozdağ, Özellikle terör örgütü hedeflediği bütün eylemlerde
başarısız olmuştur. Şemdinli olayında öyle, başka olaylarda öyle, başarısız oldu.
Bu başarısızlığını gizlemek için bir takım eylemlere de girişmiş olabilir. Sayın
Aygünün kaçırılması bu açıdan da gündem oluşturmak, başka alanlardaki
başarısızlığını gizlemek için bir psikolojik propaganda amacıyla yapılmış
olabilir dedi.
-CHP talebini geri çekmeliydi-
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Türkiye terörle mücadelesini devam ettirirken, güvenlik güçlerimiz canı
pahasına terörle mücadelesini sürdürürken, hükümetimiz ülkenin bütün imkanlarını
terörle mücadelenin başarılı olması için seferber ederken Türkiye Büyük Millet
Meclisini (TBMM) terör örgütünün propagandasına kimsenin alet etmeye hakkı
yoktur. CHPnin yaptığı bir noktada terör örgütünün propagandasına TBMMyi alet
etmektir. Gönül isterdi ki Sayın Aygünün PKK terör örgütü tarafından
kaçırılmasına müteakip CHP TBMMyi olağanüstü toplantıya çağırma talebini geri
çeksin. Çekmesi daha isabetli olurdu. Ama bu olaydan sonra bile CHP bu talebini
geri çekmemiştir. TBMM terör dahil Türkiyenin bütün sorunlarının konuşulacağı
doğru yerdir, doğru adrestir. Biz de hep bunu söylüyoruz. Bütün sorunların çözüm
yeri TBMMdir. Bundan önce de defalarca TBMM, terör ile mücadeleyi görüşmek üzere
toplanmıştır.
-TBMM kendi gündemini kendisi oluşturur-
TBMMnin terör konusunda daha önce de toplandığını hatırlatan Bozdağ, En
son 24. dönemin 2. yasama yılı çalışmaları sırasında yine bu konuda görüşme
yapıldı, hatta gizli oturum yapıldı. Yani TBMM gerektiği zaman konuları enine
boyuna tartışıyor, müzakere ediyor. Hükümet, Meclise bilgi verilmesi gerektiği
zaman hadiselerle ilgili bilgi veriyor. Bizim bundan kaçındığımız söz konusu
değil. Ancak terör örgütünün saldırılarına göre, terör örgütünün eylemlerine
göre, terör örgütünün aldığı vaziyete göre TBMM gündem oluşturmaz. TBMM kendi
gündemini kendisi oluşturur. Dışardan bir takım terör örgütü ve teröristlerin
ortaya koyduğu eylemler TBMMnin toplanma gününü, saatini, stratejisini asla
belirlemez, belirleyemez de şeklinde konuştu.
-CHP çözüm önerisini açıklasın-
CHPye çağrıda bulunan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
Benim Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP grubuna çağrım şudur; Eğer
Türkiyenin terörle mücadelesinde başarılı olmasına dair, terörün
sonlandırılmasına dair bir çözüm önerisi varsa, çözüm önerisini çıksın açıklasın.
Biz söyledik, Kılıçdaroğlu, Sayın Başbakanla görüşelim, partilerle uzlaşma
kuralım, bir araya gelim dedi. O zamanda Sayın Başbakanımız kendilerine şunu
söylediler, Olur yapalım bunu ama diğer partililer katılmazsa biz beraber
yapalım bunu. MHP katılmazsa CHP ve AK Parti olarak biz beraber bu meselenin
üzerine gidelim, taşın altına elimizi koyalım. Bu sorunu birlikte çözmek için
adım atalım. Ortada yoklar. Yani terör konusu siyasi rekabete konu edilecek bir
konu değildir. Siyasi istismar yapılacak bir konu değildir. Herkesin her şeyi
görmesi ve bilmesi lazım. Terör siyaset üsttü bir sorundur. Terör artık hepimizin
ortak bir sorunudur. Terörle mücadele konusunda partiler iktidarı yıpratmak için
her terör saldırısını bir vesile etmek yerine ellerinde varsa bir çözüm önerileri
o çözüm önerilerini iktidara vermeli, iktidar bunları hayata geçebiliyorsa
geçirmeli, onun dışında da iktidarın bu noktada ortaya koyduğu politikalar
çerçevesinde iktidara destek olmalıdır. Çünkü terör saldırıları karşısında param
parça bir siyasal yapı, terörün ekmeğine yağ sürmekten başka bir sonucu hiç bir
zaman doğurmaz, doğurmamıştır da. Biz CHPnin bu çağrısına, terör örgütünün
Türkiyenin gündemine katkı sunması ve terör örgütünün propagandası ve
psikolojik harekatına destek oluşturacağı sonuçlar doğuracağı düşüncesiyle destek
olmadık, katılmadık.
-Aygünün hayatını tehlikeye düşürecek bir hareket söz konusu değildir-
Terör örgütünün daha önce de bazı kaçırma eylemlerini gerçekleştirdiğini
hatırlatan Bozdağ, Sayın Hüseyin Aygünün kaçırılmasına müteakip PKK terör
örgütünün yayın organı mahiyetindeki internet sitelerinde Bugüne kadar kaçırılan
bir sürü kişi oldu. Onlara karşı hükümet bir operasyon, bir kurtarma harekatına
girişmedi. Sayın Hüseyin Aygünün kaçırılmasına karşın bir operasyon bir harekat
yapılıyor. Ölürse Hüseyin Aygün biz mesuliyet kabul etmeyiz anlamında
açıklamalar yapıyor. Operasyon yapılmaması konusunda Sayın Aygünün eşinin bir
talebi var, o talep doğrultusunda bir değerlendirme yapıldı. Şu anda takip devam
ediyor ama Sayın milletvekilimizin hayatını tehlikeye düşürecek bir hareket söz
konusu değildir, olması da düşünülemez ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bir soru üzerine Sayın Aygünün
kaçırılacağına ilişkin bir istihbarat bulunmadığını belirterek, Bu olayla
ilgili herhangi bir istihbarat yok. Tunceli Valiliğinden yapılan açıklamalarda
da onlardan da herhangi bir koruma talebi veya gideceği yere dahil herhangi bir
bilgilendirme olmamış. Tabi ki burada bilgilendirme ve koruma talebi olsa gereği
yapılırdı dedi.
-Çelikin sözlerini basın çarpıttı-
AK Parti Genel Başkan Yardımcı Hüseyin Çelikin basına yansıyan
açıklamalarına da değinen Bozdağ, Ben Hüseyin beyin ifadelerini dikkatlice
okudum. Ayrıca Hüseyin beyin kendisiyle de bizzat görüştüm. Hüseyin beyin basında
yazılan, çizilen ve ifade edilen anlamda bir açıklaması kesinlikle söz konusu
değil. Şehitlerimizin yakınlarını incitecek bir açıklama söz konusu değil. Ancak
bizim basınımızın her zamanki gibi maharetli çarpıtması söz konusu. O yüzden
burada basının çarpıtması var. Yoksa Hüseyin beyin açıklamasını toplu
değerlendirdiğinizde böyle bir sonucun çıkması söz konusu değil. Bu Hüseyin beyin
şahsına ve partimize dönük bir çarpıtmadır dedi.
Muhabir: İlyas Gün - Halit Gümüş - Kenan Türkseven
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu