Başbakan Yardımcısı Bozdağ Konyada: (2)

Başbakan Yardımcısı Bozdağ Konyada: (2) -Türkiyede başkanlık sisteminin ilk tartışmasını yapan kişi Atatürktür. Fakat o günün şartlarında, padişahlıktan cumhuriyete geçildiği için sıkıntı olur gibi psikolojik ve konjonktürel nedenler


KONYA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiyede başkanlık sisteminin ilk tartışmasını yapan kişi Atatürktür. Fakat o günün şartlarında, padişahlıktan cumhuriyete geçildiği için sıkıntı olur gibi psikolojik ve konjonktürel nedenlerle bana göre o dönemde bu hayata geçmiyor dedi.
     Bozdağ, Selçuk Üniversitesinin Alaaddin Keykubat Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezinde gerçekleştirilen 2012-2013 Akademik Yılı Açılış Töreninde yaptığı konuşmada, başkanlık sisteminde, yasama ve yürütmenin tam bağımsız olduğunu söyledi.
     Bugün Türkiyede herkesin yasama ve yürütme birbirinden bağımsızdır dediğini anlatan Bozdağ, Bu vallahi koca bir yalandır. Bunu ben söylemiyorum, anayasa söylüyor. Yasama-yürütme Türkiyede birbirinden ayrı değildir. Yasama, yürütmenin emrindedir, bu çok açık. Mecliste tasarıların yüzde 99u kanunlaşır ancak tekliflerin ise sadece yüzde 1i kanunlaşır. Hükümetten gelmeyen bir şeyin Meclisten geçme imkanı yok. Her şey bizim sistemde yürütmeye göre şekillenmiş diye konuştu.
    
     -Üniter yapıyı koruyarak da başkanlık sistemini kurabilirsiniz-
    
     Parlamenter sistemin etkin denetime izin vermediğini, gensoru, genel görüşme, meclis araştırması ve soruşturmasının yapılabilmesi için belli bir çoğunluğun kabul oyu vermesi gerektiğini aktaran Bozdağ, şunları kaydetti:
     Biz istiyoruz ki Meclis ayrı seçilsin, iktidar ayrı seçilsin ve denetim tam olsun. İşte başkanlık sistemi tam kuvvetler ayrılığını getirdiği için denetimi de tam yapıyor. Burada tabii yanlış bir husus var. Diyorlar ki başkanlık sistemi gelirse ülke bölünür. Niye bölünür- İşte federasyon gelir, üniter yapı ortadan kalkar, memleket paramparça olur. Başkanlık sisteminin özelliği federasyon değildir. Federasyon ABDnin siyasal tercihidir. Başkanlık sisteminin nitelikleri arasında böyle bir şey yoktur. Üniter yapıyı koruyarak da başkanlık sistemini kurabilirsiniz.
     Başkanlık sistemi gelirse diktatörlük gelir iddiasını da kuyruklu yalan olarak nitelendiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Çünkü ilk başkanlık sistemi uygulaması olan ABDde, öyle bir sistem kuralım ki ne kral ne de meclis tek başına her şeyin sahibi olsun diyorlar. Bu sistemin varlık nedeni otoriterleşmeyi, diktatörlüğü, önlemek için oturup konuşulmuş bir sistem. Latin Amerika örnekleri başkanlık sistemi falan değil, onlar sulandırılmış sistemler, başkanlık sisteminin özelliklerini taşımayan sistemler. Türkiyede uzun zaman bu başkanlık sistemi tartışması yapıldı. Pek çok siyasetçi başkanlık sistemine önce olumsuz sonra olumlu yaklaştı. Türkiyede başkanlık sisteminin ilk tartışmasını yapan kişi Atatürktür. Fakat o günün şartlarında, padişahlıktan cumhuriyete geçildiği için sıkıntı olur gibi psikolojik ve konjonktürel nedenlerle bana göre o dönemde bu hayata geçmiyor. Ancak yetkilere baktığınızda tamamıyla cumhurbaşkanlığında birleşen bir yetki yapısı var ve Atatürk o dönemde Türkiye Cumhuriyetini fiili bir başkan gibi yönetmiştir. İsmet İnönü de, Menderes de fiili başkan gibi yönetmiştir. Necmettin Erbakan merhum 1977 seçim beyannamesine, Türkiyenin başkanlık sistemine geçmesi gerektiğine ilişkin bir taahhüt koyuyor.
    
     -Milliyetçi Hareket ve başkanlık sistemi-
    
     Alparslan Türkeşin, Türk tarih felsefesi ve tarihinde icra organı hiç bir zaman bölünmemiş, yani tek bir başkan tarafından yürütülmüştür. Milliyetçi Türkiyede de demokratik milli cumhuriyet ilkesi içinde başkan Türk milletinin tek başı olacaktır sözlerinden alıntı yapan Bozdağ, Gerçi şimdi Sayın Bahçeli, başkanlık sistemini savunanları Türkiyeyi bölmekle, ihanetle vesaireyle savunuyor ancak Dokuz Işıkı biraz daha okuması lazım. Belli ki ışıktan fazla istifade edememiş dedi.
     Önceden karşı çıkmasına rağmen Demirelin de Cumhurbaşkanı olduktan sonra Türkiye bu yapıyla yoluna devam edemez diyerek onun da başkanlık sistemini istediğini belirten Bozdağ, Bizim anayasa uzmanlarımızın hemen hepsi başkanlık sistemine karşı. Aynı ideolojiden geldikleri için Türkiyede başkanlık sistemi geldiği zaman başkan seçemeyeceğini düşündüklerinden bu sistemin aleyhine döktürmüşler. Türkiye bir gün mutlaka başkanlık sistemine geçmek zorundadır. Geçmezse kendi içinde daha çok bedel ödeyecektir. Ben Türkiyenin başkanlık sistemine geçeceğine inananlardanım. Geçmesinin doğru olduğunu da savunanlardanım diye konuştu.
     2014 bana göre Türkiyenin tarihi dönüm yıllarından birisi olacaktır diyen Bozdağ, şunları ifade etti:
     Şimdi ilk defa Türk milleti kendi cumhurbaşkanını kendi seçecektir. Bana göre tarihi bir olaydır. Binlerce yıllık tarihimizde, benim bildiğim kadarıyla, Türk milleti ilk defa kendi cumhurbaşkanını doğrudan, hür iradesiyle sandıkta seçecektir, tarihi bir adımdır. Yarı başkanlık sistemini tanımlayanlar, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği sistemlere yarı başkanlık denir şeklinde tanımlıyorlar. Bana göre Türkiye 2014te fiilen yarı başkanlık sistemine geçecektir. Çünkü halkın seçtiği cumhurbaşkanı, anayasanın ilgili maddelerinde yer alan görevleriyle beraber değerlendirildiği takdirde, adı konulmamış fiili bir yarı başkanlık sistemine geçmiş olacaktır. Cumhurbaşkanına tanınan öyle büyük yetkiler var ki bu yetkileri halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı kullandığı zaman bunlara ne denir, parlamenter sistem mi denir, yoksa başkanlık sistemi mi denir, yarı başkanlık sistemi mi denir- Çok açık yarı başkanlık sistemi denir. Ben 2014te de Türkiyenin fiili bir sistem değişikliğine kendi içinde gideceğine inanıyorum. İstiyoruz ki böyle fiili olmaktansa bunlar milletin tartışarak, parlamentoda kararlar oluşturarak, sistemi doğru zemin üzerine kurarak, yanlışları varsa ortadan kaldırarak, hep beraber bunu kurmamız lazım.
    
     Muhabir: Murat Aslan
     Yayıncı: Ahmet Kayır
<< Önceki Haber Başbakan Yardımcısı Bozdağ Konyada: (2) Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER