KONYA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Parlamenter
sistemle Türkiyenin yol alması, Türkiyenin gücünü heba etmesinden başka hiçbir
sonuç doğurmuyor. Türkiye yeni bir sisteme geçmelidir. Yeni anayasa yapılıyor.
Başkanlık sistemine Türkiyenin geçmesi, Türkiyenin gücünün, kuvvetinin daha
doğru bir şekilde kullanılması ve Türkiyenin hedeflerini gerçekleştirmesi
açısından son derece önemli bir olaydır dedi.
Bozdağ, Selçuk Üniversitesinin Alaaddin Keykubat Kampüsü Süleyman Demirel
Kültür Merkezinde düzenlenen 2012-2013 Akademik Yılı Açılış Töreninde yaptığı
konuşmada, akademik yılın hayırlı uğurlu olmasını diledi.
Konya Selçuk Üniversitesi, sadece Konyanın markası değil Türkiyenin en
önemli markalarından bir tanesidir diyen Bozdağ, kendisinin de Selçuk
Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olduğunu belirterek, böyle bir markayı
taşımaktan dolayı iftihar ettiğini söyledi.
Bilgiyle donanmanın insanı güçlü kıldığını vurgulayan Bozdağ, bu yüzden
bilgiyle kendimizi donatmak zorunda olduğumuzu, her işe hükmedecek gücün ilimde,
bilgide olduğunu söyledi.
Mecliste anayasa üzerinde çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Bozdağ,
Türkiyenin anayasa uzmanlarına baktıklarında sayının 15i geçmediğini belirten
Bozdağ, Onlar da neredeyse tek tabanca, aralarında başka bir tip insan bulmak
da zor. Farklı düşüneni yok, tek tip profesör, adeta bir seri gibi... Olur mu
böyle bir şey- Niye bu uzmanlardan 100 tane olmasın- Siz üniversite sayısını
10da tutarsanız, o alanda tekel oluşmasına izin verirseniz, hem akademik anlamda
tekeller, hem de akademik anlamda tekeller var. Bu tekelleri kırmadığınız zaman
rekabet olmaz, rekabetin olmadığı yerde de değişimi ve dönüşümü gerçekleştirme
imkanı olmaz dedi.
Bozdağ, Türkiyenin gelinen noktada bilginin gücünden daha fazla istifade
etmek için akademik alanı rekabete açtığını, artık bugün büyük bir rekabet
olduğunu; kim çok emek verirse onun ileri gideceğini ifade etti.
Üniversitelerin ideolojiden uzakta, bilimi üstün tutarak faaliyetlerde
bulunmasının önemine değinen Bozdağ, Türkiye, ideolojilere bedel ödeye ödeye
çok yıllarını kaybetmiştir, çok gençlerini toprağa vermiştir, çok bedeller
ödemiştir. Artık ideolojiler için bedel ödemek büyük bir yanlışlıktır, bu nedenle
üniversitelere büyük görevler düşüyor. Üniversitelerin fikir özgürlüğünün,
düşünce özgürlüğünün teminat altında olduğu ve bütün fikir sahibi olanların
kendilerini en özgür, hür hissettiği çatı olması gerektiğine yürekten inanıyorum.
Öyle de olması lazım diye konuştu.
Mevcut anayasanın özgürlükleri kısıtlayıcı hükümlerinden örnekler veren
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
Dünyada anayasalar devlete karşı insanı korumak için ortaya çıkmıştır.
Bizim anayasalar, 1961 ve 1982 için söylüyorum; millete karşı devleti korumak
için yapılmıştır. Vatandaşını devlete karşı tehdit olarak algılıyor, onun için de
her maddenin altına tedbirler koyuyor. Bir defa bu sakat mantığın üzerine
kurulmuş bir anayasa güçlü bir Türkiyenin oluşmasının önünde büyük bir engel...
Çok değişti ancak bunun ruhu hala bu anayasanın içerisinde duruyor. Bu ruh
ölmedikçe Türkiyenin güçlü olarak yoluna devam etme imkanı yok. Ruhu öldürmenin
yolu yeni bir anayasadır, milletin anayasasıdır.
-Başkanlık sistemi-
Başkanlık sistemi konusuna da değinen Bozdağ, şunları kaydetti:
Türkiyede başbakanları kim seçiyor biliyor musunuz- Cumhurbaşkanı
seçiyor, millet ya da milletin seçtiği vekiller belirleyemiyor. Biz diyoruz ki,
Türkiye bu tartışmalarını bitirmelidir. Bunun yolu çok net söylüyorum sistem
değişikliğine gitmektir. Parlamenter sistemle Türkiyenin yol alması, Türkiyenin
gücünü heba etmesinden başka hiçbir sonuç doğurmuyor. Türkiye yeni bir sisteme
geçmelidir. Yeni anayasa yapılıyor. Başkanlık sistemine Türkiyenin geçmesi,
Türkiyenin gücünün, kuvvetinin daha doğru bir şekilde kullanılması ve
Türkiyenin hedeflerini gerçekleştirmesi açısından son derece önemli bir olaydır.
Neden- Çünkü, başkanlık sistemi her türlü operasyona karşı bir sistemdir. Bu
sistemde operasyon yapamazsınız, darbe yapamazsınız. Geçmişte Güneş Motel
olayları oldu, vekil transferleriyle bakanlık gibi vaatlerle hükümetler
düşürüldü, transferler yapıldı. Bunlara başkanlık sistemi izin vermez. Başkanlık
sisteminde siz, sermaye ya da başka güçler bir operasyon yapamaz. Çünkü başkanı
sadece halk seçiyor, görev süresi sabit, kimsenin değiştirme güç ve kuvveti yok.
Sadece sandıkta halk değiştirebilir. Onun için operasyon yapılması fiilen ve
hukuken mümkün değildir.
Bugün Türkiyede 61. Hükümetin görevde olduğunu, kendisinin de bu 61.
Hükümetin Başbakan Yardımcısı olduğunu anlatan Bozdağ, şunlar ifade etti:
89 yıl geçmiş. Tam 17,5 aya bir hükümetin ömrü düşüyor. Yani bakanlar
koltuklarına ısınmadan, şoförünün, çaycısının ismini öğrenmeden bakanlıktan
gidiyor, yenileri geliyor. Böyle bir sistemin içerisinde başarıyı elde etme
imkanınız kesinlikle yok. Eğer başkanlık sistemi olsaydı 4 yılda bir başkanın
değiştiğini farzetmiş olsak, o zaman 61. başkanın 89 yıl sonra değil tam 224 yıl
sonra göreve gelmesi gerekiyor. Takvimin de 2167yi göstermesi gerekiyor. Eğer
başkanın görev süresini 5 yıl kabul edersek o zaman şu anda Türkiyede 18.
başkanın görevde olması gerekiyor. 61. başkanın göreve gelmesi için 305 yıl
geçmesi gerekiyor ve takvimin de 2228i göstermesi gerekiyor. Bu istikrar
demektir, istikrar her alanda güç ve kuvvet demektir.
Muhabir: Murat Aslan
Yayıncı: Ahmet Kayır