KİLİS (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiyenin
bugünleriyle, yarınlarıyla ilgili hayali, düşüncesi olmayan oldukça zayıf bir
muhalefetle karşı karşıyayız dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, partisinin il kongresine katılmak üzere geldiği
Kiliste, valiliği ziyaret etti. Vali Yusuf Odabaş tarafından karşılanan Bozdağ,
valilik özel defterini imzaladı, kent hakkında bilgi aldı. Başbakan Yardımcısı
Bozdağ, ziyaretin ardından kongrenin yapılacağı düğün salonuna geçti.
Bozdağ, kongredeki konuşmasında, 2023te ihracatın 500 milyar dolar
olacağını söyledi.
Neredeyiz 135te, çıkabilir miyiz, yaparız evelallah... 6 bin kilometrelik
bölünmüş yolu 9 senede 21 bin kilometreye çıkardıysak, nasıl 35i 135e
çıkardıysak, 135i de 500e çıkaracağız. Bugün 10 bin dolarlarda olan milli
geliri 25 bin dolara, 777 milyar GSYH da 2 trilyon dolara çıkaracağız diyen
Bozdağ, bu hedefleri koyduklarını ve hedefler doğrultusunda yürüdüklerini, hatta
koştuklarını belirtti.
Bozdağ, Ama gelin görün ki Türkiyede bu hedeflerle ilgili hayali, görüşü
ve düşüncesi olmayan bir muhalefet var. Biz 2023ü konuşuyoruz. Onlar bugünü bile
konuşamıyor, yarını bile konuşamıyor. Türkiyenin bugünleriyle, yarınlarıyla
ilgili hayali, düşüncesi olmayan oldukça zayıf bir muhalefetle karşı karşıyayız
diye konuştu.
Muhalefetin güçlü olmasının iktidarı da güçlü yapacağını ifade eden Bozdağ,
Ama ne yaptığını bilmeyen, hesabını kitabını bilmeyen, bir saat sonrasını
göremeyen, yarınlara dair fikir üretemeyen bir muhalefet, bir ülkenin
demokrasisine de bir ülkenin insanına da fayda getirmez. Zarardan öte... Maalesef
bugün böyle bir yapıyla karşı karşıyayız ifadesini kullandı.
Bozdağ, iftirayla ve hakaretle muhalefet edilmeyeceğine dikkati çekerek,
şöyle devam etti:
Kılıçdaroğlu konuşuyor, onlarca konuşması var. Ben dinliyorum, hakaret
etmeden, küfür üretmeden konuşma tamamladığını uzun zamandır hatırlamıyorum. Yani
mutlaka birilerine bir küfür, bir hakaret konuşma metninin bir yerinde var. Bir
tane olsa diyeceksiniz ki olur, iki tane olsa hadi falan diyeceksiniz. Ama bir
tane değil, iki tane değil neredeyse paragrafına bir tane düşecek kadar... O
nedir biliyor musunuz, o bir fikri acziyettir.
MHPde aynen öyle. Bakarsınız; Sayın Bahçeli konuşuyor, herkes vatan haini,
herkes bölücü, herkes ülkeyi satıyor. Herkes potansiyel tehlike, herkes düşman...
Felsefe mantık bu. Bu da başka boyuttan bir hakarettir. Bu neyi gösterir, fikri
acziyeti gösterir.
Bozdağ, fikren güçlü olmayan, söyleyecek söze ve ortaya koyacak projeye
sahip bulunmayanların küfürle ve hakaretle siyaset üretebileceğini dile getirdi.
Buradan bir kez daha söylüyorum; küfürde, hakarette, iftirada birinciliği
biz muhalefete baştan veriyoruz. Bizim onlarla bu konuda asla rekabet etme gibi
düşüncemiz olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Biz fikirlerimizle,
projelerimizle, hizmetlerimizle rekabet edeceğiz. Biz milletimizin gönül
kapılarını çalmaya devam edeceğiz diyen Bozdağ, siyaset anlayışlarının bu
olduğunu ve bunu hayata geçireceklerini bildirdi.
Bozdağ, Türkiyenin bu dönemde ekonomisi, istikrarı, güven ortamının yanı
sıra demokrasisini de güçlendirdiklerini vurguladı.
Dünün Türkiyesinde konuşulamayan konuların bugün sıradan hale geldiğini,
dünün tabularının artık rahatlıkla konuşulduğunu belirten Bozdağ, Bazı
yazarlar, AK Partinin aleyhine yazan kişiler var, yani candaş medya var. Onlar
bugün söylediklerini 10 sene önce söyleselerdi veya başkaları bugün yazdıklarını
10 sene önce yazsalardı, nasıl olurdu onu hep beraber görürdük. Ama bugün büyük
bir özgürlük var, büyük bir demokratik ortam tesis ettik. Türkiyenin
demokrasisini güçlendirdik. Düne göre daha iyi noktadayız dedi.
Bozdağ, dünü, bugün gelinen noktaya kolay gelinmediğini unutmadan, sağlıklı
adımlarla Türkiyede hukuku, demokrasiyi, milleti, iradeyi güçlendirerek
yollarına devam ettiklerini vurguladı.
-Milletin ordusunu, milletin karşısına dikmek isteyenler-
Türkiyede demokrasinin güçlenmesinden rahatsız olanların varlığına işaret
eden Bozdağ, şunları söyledi:
Milletin ordusunu, milletin karşısına dikmek isteyenler, bunda muvaffak
olamayınca hakaret ve onları alenen tezyif etme yetkisini kendilerinde
göremezler, görmemelidirler. Hukukun güçlenmesinden rahatsız olanlar var.
Maalesef bunların içerisinde kendilerine hukukçu yaftası vuran kişiler de var.
Onun için bugün olan bitenleri hepimizin iyi değerlendirmesi ve Türkiyedeki
gelişen demokratik ortamın daha iyi noktaya gitmesi için, hukukumuzun güçlenmesi
için hepimizin katkı vermesi lazım.
Bakın son günlerde İstanbul Barosu Başkanı çıkıp bir açıklama yapıyor.
Diyor ki Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK), hem de suç olduğunu bile bile TSKnın
alenen manevi şahsiyetine tahkirle tezyifte bulunuyor. Suçluyor, neyi suçluyor
cümlelerin içerisine baktığınızda darbe yapmadıkları için suçluyor. Başka
birtakım ifadelerle açıkça TSKnın manevi şahsiyetine alenen hakaretle tezyifte
bulunuyor ifadesini kullanan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
Rahatsızlığı ne, milletin iradesine saygı duyulmasından rahatsız.
Rahatsızlığı ne, anayasaya bağlı olmasından rahatsız. Rahatsızlığı ne kanunlara
bağlı olmasından rahatsız. Rahatsızlığı ne, parlamenter sisteme saygı duymasından
rahatsız. İstiyorlar ki anayasayı çiğnesin, milletin iradesini kendileri gibi yok
saysın. İstiyorlar ki milleti ve demokrasinin imkanlarını kendi arzu ettikleri
istikamette değiştirsin. Bunu yapmazsan sen milletin ordusu olamazsın diyor.
Kusura bakmayın, milletin ordusu milletine saygılı olan ordudur. Bizim ordumuz da
milletine saygılı, milletin ordusudur. Milletin ordusunu, milletin karşısına
dikmek isteyenler, bunda muvaffak olamayınca Türk Silahlı Kuvvetlerine hakaret
ve onları alenen tezyif etme yetkisini kendilerinde göremezler, görmemelidirler.
Böyle bir şey olabilirler mi- Ondan sonra kalkıp cevap verince, eleştiriliyor.
-Bunların devri kapandı-
Bozdağ, Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyaset yapmadığını, kendisine yönelik
tahkir ve tezyife cevap verme hakkını kullandığını belirtti.
Ama eğer birileri sizin şahsınıza hakaret ederse, sizin şahsınızı alenen
tahkir ve tezyif ederse sizin de ona cevap verme hakkınız vardır diyen Bozdağ,
bir yandan da gazetelerin Laiklere muhtıra verdi diye manşetler attığını
ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şöyle konuştu:
Öte yandan şuna vurgu yapmak lazım; darbe isteyen ve bunu imalı, imasız
söyleyenlere karşı, demokrasiye, parlamenter sisteme, anayasaya sıkı sıkı bağlı
olduğunu...Bu açıklamayı esasında, hukukçulara, hukuku bildiğini söyleyenlere,
demokrasi ve insan hakları diyenlere TSK demokrasi dersi verdi, huhuk dersi
verdi. Milletin iradesine saygılı olun diye takdim etseler daha doğru bir iş
yapmış olurlardı. Ama maalesef birilerinin gözünde darbe yaparsa iyi asker, darbe
yapmak ve yaptırmak isteyenlerin istediği gibi bildiriler yayınlarsa iyi asker,
milleti küçümserse iyi asker, milletine saygı duyarsa, demokrasiye, hukuka,
haksızlığa karşı çıkarsa kötü... Artık bunların devri kapandı. Herkes yeni
Türkiyeyi görmek zorunda.
Tabii benim üzüldüğüm, ben de bir hukukçuyum, bir baro başkanı hukuktan,
adaletten, savunmadan, haktan ekmek yiyen birinin ve bütün vazifesi demokrasi ve
hukukun üstünlüğü daha güçlü olsun diye gayret etmesi gereken birinin veya
birilerinin bu kadar demokrasi ve hukuku hiçe sayan yaklaşımların içerisinde
olması... Böyle bir zihniyetin hala İstanbul Barosunda destek buluyor olmasıdır.
Onları da milletimiz görüyor, herkesi milletimiz görüyor. Onun için Türkiyede
her şey iyi noktadır, yarın daha iyi bir noktada olacaktır. Biz buna inanıyoruz,
çünkü gecemizi gündüzümüze katarak samimi bir şekilde çalışıyoruz, çalışmaya
devam edeceğiz.
-Siyaset anlayışından ders çıkarılmalı-
Bekir Bozdağ, bütün siyasilerin AK Partiye bakıp, siyaset anlayışından ve
partide olup bitenlerden kendilerine ders çıkarması gerektiğini belirtti.
Demokrasinin en iyi işlediği partilerin birinci sırasında tartışmasız AK
Partinin olduğunu dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
Bizim partimizde operasyonlar olmaz, kaset operasyonu olmaz, ayak oyunları
olmaz, hileler olmaz, desiseler olmaz. Ne olur, Kilisli ne derse o olur, Antepli
ne derse o olur. Milletle beraber yol yürünür. Bu millet kimin ayak oyunu
oynadığını, kimin de hizmet yarışı içinde olduğunu gayet iyi bilir diye
konuştu.
Bozdağ, 2002den bugüne Türkiyede büyük bir değişim ve dönüşüm yaşandığına
işaret ederek, geçmiş dönemlerdeki hükümetlerin ekonomi politikasını eleştirdi.
Emaneti devraldıklarında ülkenin kaynaklarına sahip çıktıklarını vurgulayan
Bozdağ, Ülkenin imkanlarını doğru kullandık. Yoksullukla, hırsızlıkla ciddi
mücadeleler yürüttük. Ne değişti, hazinenin bekçileri değişti. IMF ile
ilişkilerimiz ne oldu. Onlar borç yaptı, biz 23,5 milyar dolar borcu ödedik, 2
milyar küsur dolara indirdik. Onu da ödeyebiliriz, imkanımız var, ama faizler
düşünce, vakti gelince ödeyeceğiz diye konuştu.
(ADY-AEK-SEÇ-MUR)
(ADY-AEK-SEÇ-