BURDUR (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Başörtüsü
yasağı olduğu zaman eğer bilimsel özgürlük tam olsaydı, Türkiyenin
üniversiteleri bunu içine sindirmiş olsaydı, o yasağı, o zulmü başlatanlara karşı
üniversiteler ayağa kalkardı dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin
İstiklal Yerleşkesindeki Eğitim Fakültesinin açılışını yaptı. Sınıfları gezen
ve sıralarda oturan Bozdağ, kendisinin öğrencilik döneminde böyle sıraların ve
imkanların olmadığını, şimdiki neslin şanslı olduğunu söyledi.
Bozdağ, daha sonra Veterinerlik Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen
törene katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, Burdurun eğitim alanında
başarılı bir kent olduğunu, aynı başarıyı Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden de
beklediklerini kaydetti.
Türkiyede 2002 yılında 72 tane üniversite olduğunu, ama bugün üniversite
sayısının 168e yükseldiğine işaret eden Bozdağ, üniversiteler arasında bir
rekabetin doğduğunu söyledi. Kendi döneminde hiçbir üniversite reklam yapmazken,
bugün birçok üniversitenin yarışır konumunda olduğunu anlatan Bozdağ, Hükümet
olarak üniversiteleri rekabete açan, sadece Türkiye üniversitelerini kendi içinde
değil, dünya üniversiteleri ile rekabete açan bir adım attık. İnanıyorumki kısa
sürede üniversiteler bu rekabetin sonucunu görecekler dedi.
Üniversitelerle öğretim üyelerinin, öğrencilerin bir rekabete girmesinin hem
üniversiteye, hem bulundukları illere hem de Türkiyeye kazanımlar sağlayacağını
anlatan Bozdağ, artık üretenlerin, çalışanların, koşanların kazandığı, başarılı
olduğu bir Türkiyenin ortaya çıktığını belirtti.
Bu gelişmelerden rahatsız olanların da olduğunu kaydeden Bozdağ, ancak bu
insanların da bu gelişmelerden kazançlı çıkacaklarını ifade etti.
Bugün dünyada petrolü, madeni olan ülkelerin güçlü ülkeler sıralamasında yer
almadıklarına işaret eden Bozdağ, bilgiye sahip olan, teknolojisini üreten,
konuşturan ülkelerin başarılı, güçlü ülkeler olarak konuşulduğunu bildirdi. Bu
doğrultuda da Türkiyenin bilgi, teknoloji üreten üniversitelerle donatılması
gerektiğini dile getiren Bozdağ,Türkiyedeki üniversitelerin ileride daha iyi
konumda olacaklarını kaydetti.
-Üniversitelerdeki başörtü sorunu-
Üniversitelerin özgür düşüncenin olduğu yerler olduğunu vurgulayan Bozdağ,
bazı yerlerde konuşulmayan konuların üniversitelerin çatısı altında konuşulması,
müzakere edilmesi, öğretim üyeleri ile öğrenciler arasında diyalogların
kurulmasının üniversitelerin büyümesine yardımcı olacağına işaret etti.
Üniversitelerin ideolojilerin tekelinde olmaması gerektiğini ifade eden
Bozdağ, Devletin veya başka ideolojilerin emrindeki üniversiteler bilim
yuvaları olamazlar. İdeoloji aklınızı, fikrinizi esir alıyor. Onun gözüyle
bakıyorsunuz. Ben ideolojiyi sevmem. Benim görüşüme göre ideolojiye sahip olmak
aklımı başkasına vermektir. Bu köleliktir. Eğer bana hükmediyorsa aklımdan şüphe
ederim diye konuştu.
Üniversitelerin de ideoloji takıntılarından uzak durması gerektiğini
vurgulayan Bozdağ, üniversitelerin bilimsel, özgür düşüncenin, her türlü
düşüncenin ifade edildiği, herkesin kendisini hür ifade ettiği yer olması,
öğretim üyelerinin de bunun teminatı olması gerektiğini belirtti.
Başörtülü öğrencilerin yaşadıkları sıkıntılara değinen Başbakan Yardımcısı
Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
İzmirde bir profesör, sıfatına bakıyorum, utanmıyor da başı örtülü
öğrenci girip girmiyor diye kapıda nöbet tutuyor. Yahu sen profesör olsan ne
yazar, olmasan ne yazar. Okumak isteyen bir öğrenci ben okumak istiyorum diye
geliyor, hoca, profesör kapıda nöbet tutuyor, Sen başı örtülü giremezsin diye.
Örtülü girsin, açık girsin sana ne kardeşim. Öğrenmek için gelenin önünde
profesörlerin engel olduğu, hocaların engel olduğu bir yer ayağa kalkabilir mi,
bir ülke büyüyebilir mi- Büyüyemez. Halbuki ben şöyle derdim; Başörtüsü yasağı
olduğu zaman eğer bilimsel özgürlük tam olsaydı, Türkiyenin üniversiteleri bunu
içine sindirmiş olsaydı, o yasağı, o zulmü başlatanlara karşı üniversiteler ayağa
kalkardı. O okumak isteyen yavrularımızın önüne engel koyamazsınız. Eğer bir
bayan öğrenci okumak istiyorsa ve başını da örtmek istiyorsa benim kapım açık,
bütün üniversiteler bunu söyleseydi, ne Kenan Paşa ne başka paşalar, ne de
kendini paşadan paşa zanneden siviller bu zulmü başlatamaz, uygulayamazlardı.
Üniversitelerin bu açıdan çok önemli olduğunu dile getiren Bozdağ, bir dönem
kraldan fazla kralcı rektörlerin, öğretim üyelerinin ortaya çıktığını, başarılı
çocukların ağlatıldığını kaydetti.
Bozdağ, Ağlatanlar hesabını kendi verecek. Ben bilmem, herkes kendi
mezarına gidecek. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, siyasetini yapan biri
olarak diyorum ki Türkiye artık bu kara tabloları yaşamamalıdır. Yeni Türkiye her
tür özgürlüğün olduğu, özgürlüğün teminatının da yasalardan önce üniversitelerin,
hocaların olduğu bir Türkiye olmalıdır diye konuştu.
Bunun için bütün hocaların fikri farklılıkları bir tarafa koyup, fikrin
özgürce söylenmesi konusunda her zaman ittifak halinde olmalarını isteyen Bozdağ,
üniversitelerin ve Türkiyenin ancak bu şekilde gelişebileceğini vurguladı.
Bozdağ, Hala bugün terör varsa, üniversite gençleri bir takım kişiler
tarafından ikna edilip ellerine silah verdiriliyor, birileri öldürtülüyor,
birileri yaralandırılıyor, birileri dağa çıkarılabiliyorsa bu kör ideolojilerinin
insanımızı esir almasından dolayıdır. Bunun karşısında da esir alınmayacak bir
hürriyet anlayışını gençlerimize kazandıracak tek yer üniversitelerdir, eğitim
kurumlarımızdır dedi.
Türkiyedeki üniversitelerin uluslararası üniversitelerle rekabet etmesi
gerektiğini ifade eden Bozdağ, öğrenci değişim programlarına öğretim üyelerinin
de katılmasını, yurt dışındaki çalışmalara ortak olmalarını istedi. Bozdağ,
Türkiyenin güçlü olmasını ve bu gücün kalıcı olmasının anahtarının eğitimden ve
üniversitelerden geçtiğine inandığını bildirdi.
-Burdur Valisi Tapsız-
Burdur Valisi Süleyman Tapsız da üniversitelerin bilginin üretildiği,
eleştirilerin yapıldığı, tartışmaların canlı tutulduğu, memleket meselelerinin
konuşulduğu yer olduğunu söyledi.
Üniversitelerin bulundukları illere ekonomik, sosyal, kültürel açıdan katkı
sağlaması gerektiğine işaret eden Tapsız, üniversitelerin sadece bir diploma
vermekle yetinmemesi gerektiğini, her açıdan kaliteli eğitim vermesi gerektiğini
kaydetti.
Kilise atandığını, önümüzdeki hafta kentten ayrılacağını hatırlatan Tapsız,
iki yıldır Burdurda görev yaptığını, bundan her zaman onur ve gurur duyduğunu
dile getirdi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı ise yaklaşık
16 bin öğrencisi bulunan üniversite hakkında bilgi verdi.
-İnsuyu Mağarasını gezdi-
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Burdura 10 kilometre uzaklıktaki İnsuyu
Mağarasını da gezdi. Mağara içinde fotoğraf çektiren Bozdağ, Türk halkını
mağaraya davet etti.
Bozdağ, Burdurda tarihi özelliği bulunan Mısırlı Evini de ziyaret etti.
Muhabir: Hatice Özdemir
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu