BURDUR (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, PKKnın
ekmeğine yağ sürecek ve PKK terör örgütünün propagandasını yapmasını dolaylı da
olsa sağlayacak TBMMnin olağanüstü toplantıya çağrılmasına doğru bulmuyoruz
dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Burdurun Bucak ilçesinde belediye başkanlığını
ziyaret etti.
Ziyarette basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bozdağ, bir gazetecinin
CHPnin sıcak gelişmelerle ilgili Meclisi olağanüstü toplantıya çağırmasını
nasıl değerlendiriyorsunuz- sorusuna, Türkiyenin terörle mücadelesinine devam
ettiğini, şu anda hükümetin, güvenlik güçlerinin görevinin başında olduğunu
söyledi.
Terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmeye devam edeceğini ifade eden
Bozdağ, Türkiyenin her karış toprağında devletin güvenlik güçlerinin, devletin
imkanları kapsamında görevinin gereğini yerine getirdiğini kaydetti.
Muhalefet partilerine seslenen Bozdağ, Terör meselesi partiler üstü
konudur. AK Partinin, CHPnin veya MHPnin meselesi değil, bütün partiler üstü
bir sorundur. Bu soruna yaklaşırken de bizim siyasi hesaplarla bu soruna
yaklaşmamamız lazım dedi.
AK Partinin 2001 yılında kurulduğunu hatırlatan Bozdağ, AK Partiden önce
de PKK terörünün olduğunu, CHP, MHP, veya sol zihniyetli partilerin görev yaptığı
dönemlerde de PKK terör sorununun var olduğunu kaydetti. Şimdi de bu sorunun
devam ettiğine işaret eden Bozdağ, şunları söyledi:
Terör partilere ait bir sorun olsaydı, o zaman bir parti gidip diğer parti
geldiğinde bu sorun çözülebilirdi. Ben buradan, Burdur Bucaktan tekrar tekrar
ifade ediyorum. Bu soruna bütün siyasi partilerin, partiler üstü bir sorun olarak
bakması, siyasi bir rekabette AK Parti zarar görsün, bak iktidarı buradan
yıpratalım diye her terör saldırısını fırsat bilmekten vazgeçmesi... Çünkü eğer
siyaset bunu iç siyaset malzemesi yaparsa, her terör saldırısından sonra
hükümete vuracağımız, hükümeti eleştireceğimiz bir olay oldu gözüyle bakarsa bu
vicdanları sızlatır, bu Türkiyeye zarar verir. Sayın Kılıçdaroğlunun yaptığı
bana göre bu olay üzerinden siyasi bir rant devşirme hareketidir.
AK Parti olarak her zaman terör sorununa karşı çözüm beklediklerini,
muhalefet partilerin buna yönelik çözümlerini istediklerini dile getiren Bozdağ,
iktidarın görevinin terörü sonlandırmak, bitirmek, Türkiyenin gündeminden
çıkarmak olduğunu vurguladı.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykalın da daha önce Meclisi olağanüstü
toplantıya çağırma gibi bir davranışı olduğunu belirten Bozdağ, bu konunun siyasi
istismar yapılabilecek bir konu olmadığını dile getirdi.
Dün 8 şehidin toprağa verildiğini hatırlatan Bozdağ, Bu acılar varken,
güvenlik güçlerimiz canı pahasına mücadele ederken birilerinin bunu iç siyasetin
malzemesi yapmak için planlar yapmasını etik bulmuyoruz, doğru bulmuyoruz. Eğer
CHPnin söyleyeceği bir şey varsa buyursun söylesin. Biz onu yapalım diye
konuştu.
Türkiyede olağanüstü bir durumun olmadığını vurgulayan Bozdağ, şunları
söyledi:
PKK terör örgütü tabi kendi propagandasını da bir şekilde yaptırıyor.
Türkiyede olağanüstü bir durum yok, Türkiye terörle mücadelesini her halükarda
başarıyla sonuçlandıracaktır. Ama şimdi Sayın Kılıçdaroğlu, bu çağrısıyla sanki
Türkiyede olağanüstü bir takım şeyler varmış gibi hadiseyi büyüterek, abartarak,
bir noktada PKK terör örgütünün propagandasının yapılmasına, Mecliste nutuk
yarışlarına işin dönüştürülmesine kadar götüren bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Halbuki bizim nutuk atma değil, bunun varsa çözüm önerisi ortaya koyup, iktidarın
bunu yapmasını isteme hakkımız olması lazım. CHP bunu yapmadı, çözüme dair
önerilerini bekliyoruz.
PKKnın ekmeğine yağ sürecek ve PKK terör örgütünün propagandasını yapmasını
dolaylı da olsa sağlayacak TBMMnin olağanüstü toplantıya çağrılmasına doğru
bulmuyoruz. CHP, sözleri varsa kamuoyuna söylesin, bize söylesin istifade edelim.
Yoksa siyasi olarak bu konuları istismar etmesini siyasi rekabetin malzemesi
yapmasını doğru bulmuyoruz.
-Zannedersem CHPyi lekeleyecek bir iftiradır-
Bir başka gazetecinin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu kendilerinin Milli
İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından takip edildiğini öne sürdü, bu olay doğru
mu- sorusuna da Bozdağ, CHPnin bu konuda iki soru önergesi verdiğini, ancak bu
önergelerin de henüz hükümete iletilmediğini belirtti.
Soru önergeleri hükümete iletildiğinde gerekli cevabın verileceğini ifade
eden Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
Bu bir iftiradır, gerçek dışı bir yaklaşımdır. Sayın Kılıçdaroğlu, kendi
konuştukları konuların dışarıda gazetelerde, başka yerde yansımasından hareketle
bu kanaate varıyorsa o zaman yanındaki adamlara dikkat etsin. Konuştuğu veya
istişare ettiği kişilerden bu bilgilerin dışarıya sızmadığı ne malum. Herkes
biliyor ki CHPnin parti meclisinde, başka yerde yapılan konuşmalar ertesi gün
gazetelerde çarşaf çarşaf yazılıyor, başka yerlerde yapılanlar da yazılıyor. Bunu
gazeteciler kimden aldığını biliyor. Bu haberleri kimin verdiğini de verenler
biliyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun kendileriyle ilgili bir haber çıktığında
sağındaki ve solundaki insanlara bakmasını öneren Bozdağ, Kılıçdaroğlunun
çevresindeki insanları değerlendirmesini istedi.
CHPde böyle bir hastalık olduğunu kaydeden Bozdağ, şunları söyledi:
Hatırlarsanız Sayın Önder Sav, partinin genel sekreteriydi. Bir
gazeteciyle konuşurken, elini yanlış düğmeye mi basıyor, ne yapıyor, derken bir
kaset çıktı, hatırlarsanız Akit gazetesiyle ilgili. Sonra Meclise bunu gensoru
önergesi olarak getirdiler. MİT bizi dinledi, hükümet bizi dinledi. Öyle bir
senaryo yaptılar ki... Ondan sonra da bütün incelemeleri yapıldı, edildi. Kendi
kendilerini dinletmişler, yanlış düğmeye basmışlar, ondan sonra ülkenin MİTini
suçluyorlar, ülkenin Başbakanını suçluyorlar, hükümetini suçluyorlar. İşin
doğrusu biz alıştık.
CHP kendi kendini dinliyor veya kendi içindeki haberleri kendileri
başkalarıyla paylaşıyor. Sonra da bunu başkaları yaptı diye başkalarını suçluyor,
onun için bu konuda sabıkaları çok. Başkalarını suçlamadan önce kendilerine
baksın. MİT ve devletin kurumları gayri yasal hiç bir iş ve işlem yapmazlar.
Yapmaları da mümkün değildir. Sayın Kılıçdaroğlunun veya herhangi bir
milletvekilinin dinlenmesi, takip edilmesi söz konusu değildir. Bunlar siyasi
iftiralardır. İftiralar iftira atılan kişileri değil, iftira atanları lekeler.
Zannedersem CHPyi lekeleyecek bir iftiradır.
-Suriyedeki olaylar-
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bir gazetecinin, Suriye konusunda ne tür
önlemler aldınız- sorusuna da Suriyede yaşanan hadiseleri hiç arzu
etmediklerini, ama oradaki mevcut yönetimin kendi insanları üzerine tankla,
topla, uçakla ölüm yağdırdığını söyledi.
Suriyede zulmün halen devam ettiğini kaydeden Bozdağ, şu ana kadar 20 binin
çok üzerinde insan öldüğünü bildirdi.
Suriyeden Türkiyeye ve sınır ülkelerine çok sayıda insanın sığındığını
belirten Bozdağ, Biz Türkiye olarak da bu noktada Esed yönetiminin son
vermesine, halkın taleplerinin Suriyede yerine getirilmesini hep söyledik.
Maalesef Esed, yönetimine son vermedi, halkın taleplerine kulaklarını tıkadı.
Umarız Suriyede akan kan kısa süre içinde sonlanır, Esed yönetimi sonlanır,
oradaki zulüm biter. Türkiye kendi sınırlarına dönük hem oradan gelen insanlar
için, onlar bizim kardeşimiz hukukumuz var, onlara hayır dememiz mümkün değil
dedi.
Türkiyede 40 binden fazla insan olduğunu ifade eden Bozdağ, Türkiye olarak
güvenliklerini, ihtiyaçlarını karşıladıklarını bildirdi.
Suriyeden gelebilecek terör olaylarına karşı da gerekli önlemleri
aldıklarını vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi:
PKK terör örgütünün ve başkaca yapıların Suriye hükümetinin desteğiyle
Türkiyenin içerisine dönük terör eylemlerinde bulunması veya başkaca silahların
Türkiye içerisine sokulması hususunda da gerekli tedbirleri hükümetimiz aldı,
alıyor. Bu noktada gereken adımlar atıldı, atılıyor. Bunları önlemek için
gerekenler yapılıyor. Başkaları ne yapar onların takdiri, bizim ne yaptığımız çok
önemli. Biz kendi ülkemiz içinde PKK terörünün olmaması için başka ülkelerden
giden silahların Türkiye içerisine sokulmaması için gerekli önlemleri aldık.
Gerekli çalışmaları yapıyoruz.
Muhabir: Hatice Özdemir
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu