KARS (A.A) - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecine
ilişkin, İnşallah bu süreci sabotajlara, provokasyonlara yenik düşürmeyeceğiz.
O konuda çok dikkatliyiz ve kararlıyız dedi.
Karstaki temaslarını sürdüren Atalay, düzenlediği basın toplantısında,
teröre dönük nihai hedeflerinin bu silahları bıraktırmak ve terörün bitmesi
olduğunu belirterek, bu konuda hükümet ve parti olarak çok kararlı olduklarını
söyledi.
Çözüm için devletin tüm kurumlarıyla tam bir koordinasyon içinde
çalışmaların yürütüldüğüne dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti:
Yani Terörle Mücadele Yüksek Kurulunun Başkanı olarak da söylüyorum,
devletimizin bütün kurumları, bütün mekanizmaları tam bir birlik ve koordinasyon
içinde çalışıyor. Böyle bir dönemi Türkiye kolay yakalayabilmiş değil, ilk defa
bizim dönemimizde bu sağlanmış oldu. Çok cesaretli adımlar atıyoruz. Siyaset
kurumunun kolay atacağı adımlar değil bunlar. İnşallah bu terör çözüldüğü zaman
ülkemiz çok daha mesafeler katedecek. Bölgede insanlarımıza ve vatandaşlarımıza
şunu söylemek istiyoruz; teröre evlatlarını veren, işte kaptıran, kandırılan
ailelere... İnsanlara Türkiyede terörle varılacak hiçbir şey yok. Hiçbir mesafe
yok terörle alınacak. Türkiye açık bir toplum. Konuşulacak şeyler siyaset
ortamında konuşulacak. Herkes çıksın siyasetini yapsın ve siyaset bütün
sorunların çözüm alanıdır. Millet çözsün veya meclis çatısı altında milletin
temsilcileri çözsün biz buna inanıyoruz.
Demokratik mücadelenin her şeyin çözümü olduğuna değinen Atalay, herkesin
varsa söyleyeceği bu ortamda söylemesi gerektiğini belirterek, vatandaşın hak ve
hukukunu daima hükümetin en öncelikli konuları olarak gördüklerini ifade etti.
İnsan haklarıyla ilgili, özgürlüklerle ilgili hiçbir konuyu hiç kimseyle
pazarlık konusu etmediklerinin altını çizen Atalay, Daima partimiz programında
ön gördüğümüz gibi kendimiz zamanı geldiğinde onun düzenlemesini yaptık. Ve şunu
söyledik, vatandaşlarımıza haksızlıklar yapılmış zamanında. Kimi devlet
politikası, kimi devlet adına işgüzarlık yapanlar vatandaşlarımıza haksızlık
yapmışlar. Her kesimde vatandaşlarımızın hak ve hukukları ihlal edilmiş.
Zamanında zulüm yapılmış. Biz bütün onların karşısında, onlarla da mücadele
ediyoruz. Zamanında o zulümleri yapanlarla şu anda yargıda vesaire hesap
soruluyor diye konuştu.
Kendi dönemlerinde asla işkence, zulüm, kötü muamele, bunlara müsaade
etmediklerini ve etmeyeceklerini belirten Atalay, Çünkü önce hep insan diyoruz.
İnsanı rahat yaşatamıyorsan o devlet güçlü devlet değildir, adil bir devlet
değildir ifadelerini kullandı.
-Terör uluslararası bir sorundur-
Çözüm sürecine de değinen Atalay, bu sürecin bütün kesimler için bir
samimiyet testi olduğunu ifade ederek, kendilerinin daima samimi olduğunu
vurguladı.
Milleti hiçbir zaman kandırmadıklarını anlatan Atalay, Bu süreçte de tam
kararlıyız sonuna kadar ve samimiyiz. Bu herkes için bir samimiyet testidir.
Tabii böyle süreçler, 10 yıldır biz çok şey gördük. Daima provokasyonlara da
açıktır. Çünkü terör sadece Türkiyenin iç meselesi değildir. Terör uluslararası
bir sorundur ve uluslararası destek görür ve Türkiyeye dönük terör de bölücü
terör örgütü de uluslararası alanda destek görmektedir. Onun için de biz bu
süreci çok dikkatli yürütüyoruz diye konuştu.
Stratejik çalışmaları doğru, çok kapsamlı yürüttüklerini belirten Atalay,
İnşallah bu süreci sabotajlara, provokasyonlara yenik düşürmeyeceğiz. O konuda
çok dikkatliyiz ve kararlıyız. Olduğunda da milletimizle bunları paylaşacağız
dedi.
Önceden gereksiz konuşmaların, gereksiz ve yanlış haberlerin çok
spekülasyonlara sebep olduğunu ve süreci zedelediğini dile getiren Atalay, şöyle
konuştu:
Bu konuda herkesin tabii hassasiyet göstermesi lazım. Burada herkes bir
samimiyet ve güven testinden geçiyor. Eğer güven sarsılırsa süreçleri yürütenler,
bu süreçte rol alanlar o rollerini kaybederler. Güven çok önemlidir. Güveni
sarsmamak lazım. Tabii siyaset kurumunun biz burada daha fazla rol almasını
istiyoruz. Kürt kökenli vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin temsilcisi oldukları
için değil, AK Partidir bütün ülkede her kesimi en fazla temsil eden ve onların
temsilcisi. Biz siyaseti, biraz daha bu konuların içine sokmak için BDPye burada
bir rol yüklüyoruz. İstiyoruz ki meclis çatısı altında bunlar yürüsün. Ama bu
arkadaşlarımızın da hassasiyetlerinin daha fazla olmasını bekleriz. Şimdi gidip
İmralı ile görüştükten sonra, hemen gelip televizyonlara, tartışma ortamlarına
tabii katılmaları bu süreçle ilgili fayda getirmez.
Başbakan Yardımcısı Atalay, şöyle devam etti:
Sonra kendileri parti olarak yalanladılar, biz vermedik dediler. İşte
birkaç gündür basında bir konuşma zaptı diye bir metin geziyor. Halkımız da
burada yanılıyor, sanki bu bir resmi metin, sanki işte karşılıklı görüşülerek
oluşturulmuş bir metin gibi falan diye. O değil, öncelikli onu düzelteyim. Bu
söylenen tabii biz onu bilmiyoruz kendi aralarındaki konuşmanın bir tutanağı gibi
yani gittiklerinde sanki orada konuşmalarını kayda alınmış gibi onun tutanağı
gibi o konuşmaların özeti gibi daha doğrusu tutanak da değil. Kim kanalıyla
verildiği de bilinmiyor. Biz onu tespit için çalışıyoruz. Ama BDP bunu reddetti.
Biz yapmadık dedi. Ama bizim tabii buradaki ifademiz hem basınımızın daima bu
konuda hassasiyet göstermesi, yani ülke olarak çok çektiğimiz bu belalardan
kurtulmak için herkesin üzerine düşeni iyi yapması. Ben en iyi habercilik
yapacağım diye, kendisine ulaştırılmışsa bile böyle şeyler eğer sürece fayda
vermiyorsa burada basınımızın da hassasiyet göstermesi gerekir.
-Çözüm süreci, iç siyaset malzemesi yapılmamalı-
Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun süreçle ilgili
değerlendirmelerine değinen Atalay, Kendi aralarındaki konuşma metni ya da onun
özeti diye basında çıkan şeyler üzerine değerlendirmeler yapıyorlar. Şunu
söylüyor; Biz zamanında söylemiştik bu mecliste yürütülmeliydi veya başka bir
komisyon tarafından yürütülmeliydi falan gibi sözler söylüyor. Bakın değerli
arkadaşlar, AK Parti olarak, AK Parti hükümeti olarak biz bu konuları muhalefetle
birlikte yürütmek için elimizden gelen her çabayı gösterdik dedi.
Uluslararası terör gibi belaları ülkenin başından defetmek, çözmek için
hangi ülke çalıştıysa, özellikle iktidarla ana muhalefet partisinin çok yoğun
işbirliği yaptığını ifade eden Atalay, şöyle konuştu:
Bunda İngiltere örneği var, İspanya örneği var, diğer ülkeler var.
Hatıralar, o dönemlerin şeyleri yayınlanıyor, biz de gittik oralarda incelemeler
yaptık. O dönemleri yürütenlerle uzun uzun görüşmeler yaptık zamanında. Yani
dünyanın bu konulardaki tecrübelerini iyi biliyoruz. Muhalefet daima şöyle bir
tutum sergilemiştir oralarda, bu konuyu iç siyaset malzemesi yapmamışlardır. Tony
Blair hatıratında bunu anlatıyor. Anamuhalefet partisi dedi ki diyor; Biz bunu
iç siyasette hiç kullanmayacağız dedi ve 9 yıl sürdü bu süreç, hiç kullanmadı.
Yani bizdeki muhalefete şöyle bir bakın Allah aşkına. Doğru yanlış basında bir
şey çıkıyor, ertesi gün muhalefet büyük bir memnuniyet duyuyor bundan. Sürecin
aleyhinde bir şey kullanılacak bir malzeme çıkınca hemen hah hükümeti
yıpratacağım bir şey buldum diye sarılıyor buna ve ileri geri yorumlar
başlıyor.
Atalay, Kimisi ihanetle suçluyor, kimisi hangi ifadeleri kullanıyor falan
ve tabii böyle bir muhalefet Türkiyeye doğrusu layık değil. Türkiye böyle bir
muhalefete layık değil. Bu tür süreçler siyasetin içinde ajite edecek, vatandaşı
tahrik edecek günlük malzeme olarak kullanılacak konular değildir. Muhalefetin
daha sorumlu bir üslup kullanması gerekir diye konuştu.
(Bitti)
Muhabir: Çağlar Sefertaş / Ayşe Yıldız
Yayıncı: Zekeriya Kaya