SİİRT (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Günahsız yere
insanları öldürenler cennete mi gider- Anneleri çocuklarıyla havaya uçuranlar,
annelerin, babaların ellerinden çocuklarını alıp onlara silah sıkmayı öğretenler,
mayınları gizleyerek şuralarda buralarda patlatıp, günahsız insanların
hayatlarına son verenler" dedi.
Arınç, Siirt Halk Eğitim Merkezinde partisince düzenlenen "İl Danışma
Kurulu" toplantısında, 2023 yılında kişi başına düşen gelirin yıllık 25 bin
dolar, ihracat için 500 milyar doları hedeflediklerini, Allahın izniyle işler
iyi giderse daha fazlasının olacağını belirtti.
Çözüm sürecinin kan döken, içlerini yaralayan, gözyaşlarıyla 30-35 yıldan
beri acısını çektikleri bir konu olduğunu, bunun için her şeyi yaptıklarını
anlatan Arınç, bugüne kadar ellerinden geleni yaptıklarını, doğru bildikleri ne
varsa bunları yerine getirdiklerini ifade etti.
"Ama baktık ki kesin sonuç alınamıyor. Ölenler şu veya bu taraftandır. Bunun
tartışmasını yapacak değiliz" diyen ve Türkiyede kanayan yaranın tamir edilmesi
gerektiğini dile getiren Arınç, şöyle dedi:
"Bir insanın bile ölmemesi lazım. Biz bu yüzden teröre karşı farklı
tedbirlerle, acaba silahlar susabilir, bırakılabilir ve bundan sonra kan
dökülmesinin önüne geçebilir miyiz- diyerek büyük bir risk aldık. Herkes
görevinin başında. Hamdolsun ki niyetimiz hayır olunca akıbet de hayır olacak. 5
aydan bu yana Türkiyede kan dökülmüyorsa, bundan memnun olmak gerekir değil mi-
Memnun olmayanlar var, hiç önemli değil."
-"Baldıran zehiri içebiliriz ve iktidardan da uzaklaşabiliriz"-
Terörle mücadelede özellikle son yıllarda bütün faillerin bir şekilde ele
geçirildiğini, bir kısmının de teslim olduğunu bildiklerini anlatan Arınç, şöyle
dedi:
"Ama bu bizi sonuca götürmedi. Dağa çıkan bu kadar genç olduktan sonra,
eline silah alan bu kadar insan olduktan sonra. Gittikleri yerden öldüreceksiniz
talimatını almaya devam ettikçe, demek ki kan akacak, başka şehitlerimiz olacak.
Demek ki artık Cudide, Gabarda, başka yerde değil, belki İstanbulun ortasında,
Kayseride, Gaziantepin en işlek yerinde Allah korusun, Allahtan korkmayan
birisi bir patlama yapacak. 3-5-10 kişi hayatını kaybedecek. O zaman bizim
güvenlik güçleri yapacaklarını yapsınlar. Ama bir başka tedbir olarak da bizim
Öcalan ile birilerinin anlayacağı dilden mesajlar verilmesiyle bir çözüm sürecini
başlatmamız lazımdı."
Arınç, hiç kimseden çekinmediklerini, yaptıkları işin doğru olduğuna
inandıklarını, 5 aydır kan dökülmediğini vurgulayarak, silahlı unsurların dışarı
çıkmaya başladığını, bunun sonunda da silahların tamamen bırakılmasını ümit
ettiklerini dile getirdi.
Türkiyenin yeniden buluştuğunu, yeniden kucaklaştığını Allahın izniyle
göreceklerini, bunu hiçbir hükümetin yapamayacağını ifade eden Arınç,
"Geçmiştekilerin hepsi korktu. Başaramayacaklarını biliyorlardı ve zor işe
ellerini sokmadılar. Biz bu zor işe elimizi değil, bütün bedenimizi koyduk.
Baldıran zehiri içebiliriz ve iktidardan da uzaklaşabiliriz. Ama yeter ki bu işte
başarılı olalım. Yeter ki annelerin gözyaşları dinsin" diye konuştu.
Ağızlardan çıkacak sözlerin ve davranışların süreci zora sokacak ölçüde
olmaması gerektiğini, buna dikkat ettiklerini ama başkalarının dikkat etmediğini
kaydeden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdi beni eleştiren birkaç tanesi var. Onların şu birkaç aydan beri
yaptıkları konuşmalara bakın gülersiniz ve üzülürsünüz. Sinir uçlarına dokunacak
ne kadar laf varsa hepsini söylüyorlar. Millete lanet olsun dedirtecek ne hareket
varsa yapıyorlar. Ondan sonra da bize dönüp birilerinden özür dilememizi
bekliyorlar. Hayır, bu sürecin başlamasına ve başarıyla sonuçlanmasına gayret
eden insanların başında geliyorum. Kimse buna hiçbir şekilde itiraz edemez."
Cennete gitmek isteyenlerin cennete götürecek işler yapması gerektiğini
belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Günahsız yere insanları öldürenler cennete mi gider- Anneleri çocuklarıyla
havaya uçuranlar, annelerin, babaların ellerinden çocuklarını alıp onlara silah
sıkmayı öğretenler, mayınları gizleyerek şuralarda buralarda patlatıp, günahsız
insanların hayatlarına son verenler. Sizin inancınızla cennete gidecekse onu
bilmem. Ama Müslümanlık inancında böyle bir şey yok. Onların gidecekleri yer
bellidir. Ancak hayattayken yapacakları çok işler var. O işleri yapacaklarsa,
rabbim de dilerse belki o günahlarından kurtulacak bir noktaya gelebilirler."
-"Emine Erdoğan olmasaydı, Başbakan da Tayyip Erdoğan olmazdı"-
Konuşmasında "Bakın Başbakanın arkasındaki büyük başarı kim- Emine Erdoğan
değil mi-" diyen Arınç, "Siirtin bir kızı. Emine Erdoğan olmasaydı, Başbakan da
Tayyip Erdoğan olmazdı. Daha ne diyeyim ben size yahu" şeklinde konuştu.
Bir partilinin "Ama herkes Tayyip Erdoğan olamaz" demesi üzerine de Arınç,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"E olamaz ne yapalım bir tane o. Ama ona benzemeye çalışırız, onun gibi
gayret ederiz. Hani bu kadar milleti de yok sayma kardeşim. Bunların da her biri
Tayyip Erdoğan kadar. İnşallah başarılı olmak için gayret edecek. Öyle tek
adamlık bizde yok. Hepimiz faniyiz. Fani olan herkes dünyadayken güzel, iyi
şeyler yapacak. Bir gün hesaba çekileceğini bilecek. Biz de böyle insanlarız. Bu
seçimleri kazandığımız zaman arkası cumhurbaşkanlığı seçimidir. Mahalli
seçimlerde ne kadar başarılı olursak, cumhurbaşkanlığı seçiminde de o kadar
başarılı olacağız. İki imtihan önümüzdeki sene. Ondan sonra 2015 milletvekili
seçimi. Allahın izniyle Siirte yakışan 3te 3 yapmak."
AK Parti Siirt Milletvekili Afif Demirkırana dönerek, "3 dönem oldu mu Afif
bey-" diye seslenen Arınç, "Gözünüz aydın bir tanesinden kurtulacaksınız. Benden
de kurtulacaksınız tabii ki ben de yokum, 2015te. Ondan sonra hanımı alıp
geleceğim, 10 gün Siirtte kalacağım köy köy dolaşacağım inşallah" diye konuştu.
Muhabir: Nail Kadırhan-Nurten Aslan-Ayhan Mergen
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu