BURSA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Tuvalete
girerken bile altı sıfırlı bir parayı ödemek zorundaydınız. Şimdi geldiğimiz
noktaya bakıp da dudak bükmek vicdanlı bir davranış olamaz dedi.
Arınç, MÜSİAD Bursa Şubesinin 17. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada,
yüzde 6lık enflasyon oranının, 40 yıldan bu yana gelinmesi arzu edilen bir nokta
olduğunu belirtti.
150 milyar doların üzerindeki ihracatın ise bir zamanlar hayalken bugün
gerçekleştiğini dile getiren Arınç, bu rakamın, 2023 yılının 500 milyar dolarlık
ihracat hedefine yaklaşabileceğini gösteren bir rakam olduğunu belirtti.
Türkiyenin büyüme hızında, makro ekonomik göstergelerde iyi bir noktada
olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
İyi bir noktadayız derken, hem Türkiyenin geçmişine bakmalıyız, geçmişi
derken de 50 sene öncesinden bahsetmiyorum. En azından 10, 11 sene öncesine
bakmalıyız. Yani 2000de, 2001de daha önceki yaşanan ekonomik krizlerde
Türkiyenin geldiği noktaya bakıp bugün içinde bulunduğumuz noktayı görmemek
körlük demektir. İdeolojik körlüğü anlarım, ama insanların elindeki para, paranın
itibarı, geçim noktası, bunları inkar etmesini bir türlü kabul edemem. 2 bin
dolarlık milli gelirden, bugün 10 bin 500 dolarlık milli gelire ulaşabilmiş ve
yine 2023 hedefi 25 bin dolarlık milli gelir ise ve buna ulaşabileceğinize de
herkesin aklı kesiyorsa, bunları eleştirmek için biraz da vicdanımızı ve
izanımızı kullanmamız gerekir. Hamdolsun gelinen nokta iyidir, daha iyi olacaktır
ve olmalıdır. Hedefimiz de budur.
Arınç, MÜSİADa da değinerek, Müstakil Sanayici ve İşadamlarının,
müstakilden birileri, ilk zamanlar başka bir kelimeyi anlamışlardı, ama
müstakillik diye bir şey var. Azerbaycanda da var biz de de var. Müstakil
olmak demek, bağımsız olmak demektir. Yani bağımsız kelimesini kullansaydı
MÜSİAD, mutlaka BASİAD olacaktı, Bağımsız Sanayici ve İşadamları Derneği. Ama
müstakilliği, müstakil olmayı tercih ettiler. Yani kendi içlerinde düşüncelerinde
bağımsız olmayı tercih ettiler, onun için müstakil kelimesini kullandılar. İyi ki
de kullanmışlar dedi.
-Dudak bükmek vicdanlı bir davranış olamaz-
Siyasi istikrar varsa ekonomik istikrarın da olacağını, bunların siyam
ikizleri gibi olduğunu ve birbirinden ayrılmadığını vurgulayan Arınç, Türkiyenin
geçmişte, siyasi istikrarı olmadığı için ekonomik istikrarı, büyümesi ve
gelişmesinin de olmadığını söyledi.
Arınç, şimdi yıllar sonra kavuştuğumuz siyasi istikrarın ne kadar değerli ne
kadar önemli olduğunu herkesin çok iyi görmesi ve bilmesi gerektiğini
vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
10 sene içinde hükümetimiz döneminde yapılanlara bakıyoruz; sadece Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesi için 60 katrilyondan fazla bir kamu yatırımı yapılmış.
Bazı sektörlere bakarsanız bu, 100 katrilyonu bile buluyor. Havaalanları,
üniversiteler, hastaneler yapılmış, yani kamu adına yapılabilecek her türlü
yatırımları kastediyorum. Diğer bölgelere onlarca, yüzlerce katrilyonluk yatırım
yapılmış, sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, enerjide ve diğer sektörlerde. Nereden
bulmuşuz da yapmışız- Evet bir zamanlar havuzlara dolan su, kaçaklar marifetiyle
maalesef sulamada kullanılamıyordu. Birilerinin tarlalarına veya arklarına
gidiyordu. Paranın bereketi yoktu, ortada para yoktu, her gün yeni sıfırlar
eklenen, belki çok değersiz bir kağıt parçasını elimizde tutuyorduk. Her dönem
bir sıfır ekleniyordu, biz geldiğimizde altı sıfır olmuştu. Halbuki TLden altı
sıfırın atılmasının üzerinden 6-7 sene geçti. Pek çok insan da unuttu, eskiden
altı sıfırımız vardı diye. Unutmayın tuvalete girerken bile altı sıfırlı bir
parayı ödemek zorundaydınız. Şimdi geldiğimiz noktaya bakıp da dudak bükmek
vicdanlı bir davranış olamaz. Bu hayaldir, nasıl atacaksınız bu sıfırı, nasıl
ekonomiyi dizayn edeceksiniz, nasıl insanlar böyle bir paraya güvenecekler- Çok
şükür, neredeyse 1 TLnin 1 dolar olduğu günleri de gördük.
-Diplomasideki başarılarımız bize yeni pazarlar ekledi-
Arınç, bütün bunlarla, devletin kamu yatırımlarında pek çok şey yaptığını,
özel sektörün de önününü açtığını, imkan tanıdığını, ona göre yasal düzenlemeler
yaptığını ifade ederek, şunları kaydetti:
Yurt dışında diplomasideki başarılarımız bize yeni pazarlar ekledi.
Afrikanın 35 ülkesi var, 12sinde büyükelçiliğimiz vardı, 2005te Afrika
hedefini ortaya koyduk, şu anda 28 afrika ülkesinde büyükelçiliğimiz var. Avrupa
ülkeleri, yani avro bölgesi ekonomik krizde ve bizim Avrupa pazarlarımızda
gerileme var. İhracatımızı yaparken, Avrupadaki talep daralması bizim karşımıza
bir sıkıntı çıkarttı. Ama hemen sıkıntıyı atlattık. Neden- Çünkü ihracatta,
Avrupa pazarında bir sıkıntı varsa, Avrupa, Amerika, Orta Doğu, Uzak Doğu, Asya
pazarı imdada yetişti ve bizim ihracatımız 150 milyar doları geçti. Demek ki
diplomasideki başarı, aynı zamanda ihracatla da ekonomiyle de ilgili. THY, bugün
dünyada 192 merkeze uçuş yapardı, eskiden 40 merkeze uçardı, şimdi dünyanın her
yerine THY ile ulaşmak mümkün. Bırakınız, Türkiyede yaşayanları, bütün dünya
şimdi bu hava yolunu tercih ediyor. Şimdi artık ellerinde çantaları ve o
ülkelerle ticaret yapmak için yola çıkmış insanlarımız var.
Kendisinin Ugandadan sorumlu olduğunu bildiren Başbakan Yardımcısı Arınç,
sözlerini şöyle tamamladı:
Ugandaya çok şükür biz mal satıyoruz, orada yatırım yapıyoruz, orada
birlikte iş yapmak için yola çıkıyoruz. Kamboçya benim sorumluluğumda.
Kamboçyada, Uzak Doğuda, Vietnamda, yani 20-25 sene önce Amerikalıların
bombardımana tabi tuttuğu, insanların uçaktan atılan bombalardan kaçmak için
çoluk çocuk sağa sola saklandıkları ülkede, bugün yatırım yapan Türk iş adamları
var ve bizim pazarlarımız buralar. 10 milyon dolarlık ticaret hacminin 500 milyon
dolara ulaştığı ülkelerden geliyoruz. Türkiye böyle bir gelişme yaşıyor. Şimdi
söyleyeceğim şudur; istikrarı bozmamak lazım, siyasetteki, ülkedeki, bölgemizdeki
istikrarı, dünyadaki barışı korumamız lazım.
(Bitti)
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Şükran Yücel