BURSA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bizim ki
marti değil, parti kardeşim. Adalet ve Kalkınma Partisi. Adalet de güzel
kalkınma da güzel. Bir itirafta bulunayım, kalkınmamız çok iyi ama adaletin biraz
daha desteği ihtiyacı var. Adaletin sarayları var ama adaletin kendisini biraz
arıyoruz, bulmaya çalışıyoruz dedi.
Arınç, partisinin Bursa il başkanlığı tarafından düzenlenen Siyaset
Akademisinde yaptığı konuşmada, AK Partinin hizmete endeksli bir siyaseti
benimsediğini ve bizzat icra ettiğini, bunun karşılığının ise 10 yıldır devam
eden ve 11. yılına giren kesintisiz iktidarları olduğunu söyledi.
Bunun bir benzeri var mı- En azından son 60 yıllık siyasi hayatımızda.
1950 seçimlerinden bu yana yoktur diyen Arınç, bunun sırrının ise AK Partinin
ilkelerine sahip çıkması olduğunu vurguladı.
Arınç, bir süre önce yapılan kabine değişikliğinde 4 bakanın görevlerini
devretmesini hatırlatarak, şöyle devam etti:
Başka hiçbir partinin ağzına almadığı bir şeyi biz bizzat, fiilen
uyguluyoruz; yarışmacı siyaset. Başka partilerde böyle değil, ön açık olmaz,
lider oligarşisi vardır, onun bir çevresi vardır, o çevrenin içinde olmadıkça
sizin önünüz kapalıdır. CHPde birisi geçen günlerde işte Atatürkten sonra da
Ecevitten sonra da en güçlü lider benim liderimdir demiş. Şimdi onun
internetteki cevaplarını yolda gelirken epeyce inceledim. En hafif tabiriyle üç
beş kişi ona bu, yalakalıktan başka bir şey değildir diyor. Yani Atatürk ile
birisini kıyaslarken bula bula birisinin ismini zikretmesi, o partilerdeki
maalesef zafiyetlerin ne hale geldiğini bize gösteriyor, çünkü buna acımak
lazım.
Siyasi partilerde değişim ve dönüşümün hayati önemde olduğunu, dönüşemeyen
partilerin ortadan kalktığını ifade eden Arınç, AK Partinin bu konuda en radikal
kararı alan parti olduğunu belirtti.
-Birilerinin hesap yaptığını da biliyorum-
Arınç, partisinde üç dönem üst üste milletvekilliği yapanın artık en azından
bir dönem ara vermesi gibi bir kuralın olduğuna değinerek, şöyle konuştu:
Kendi koltuklarına yapışmak adına bu yaptığımızı görmezden gelen,
küçümseyen bazı siyasetçiler de var. En güçlü olduğunuz zamanda Bana Allaha
ısmarladık diyebiliyorsanız, Benim arkamdan gelecek çok daha güçlü arkadaşlarım
var, milletvekilliği, bakanlık onların da hakkı diyebiliyorsanız, bunu herkesin
alkışlaması lazım. Çok şükür AK Parti bugün Genel Başkanıyla Başbakanıyla
Türkiyenin bugüne kadar gelmiş en güçlü Başbakanı olarak dost düşman herkesin
kabul ettiği bir noktada yeter artık, benim sürem doldu, ben gidiyorum... Farz
edin her türlü ihtimal olabilir ama biz kendi irademizle milletvekili de olsak
belediye başkanı da olsak arkadaşlarımıza bu imkanı vereceğiz diyebiliyoruz.
Önümüzde yine böyle bir değişim yaşanacak, en azından mecburi bir değişim
yaşanacak ve ben şahsen çok mutluyum. 5 dönemdir milletvekilliği yaptım,
Fazilette, Refahta, 3 dönem de AK Partide. Elbette bana git diyen biri yok.
En güçlü zamanımda ben diyorum ki; Ne güzel bir kural artık ara vermek
gerekiyor, biz ona belki ara vermek diyoruz yani tüzükteki tabiriyle ama biz
artık siyasete de günü geldiğinde bir nokta konulması gerektiğine inanıyoruz. Bu
canlı organizmayı zinde tutmamız için her şeyden önce böyle bir değişime
ihtiyacımız var. Ben bunda samimiyim ve çok önceden de bu dönemin sonunda artık
bize Allaha ısmarladık yerimize yeni güçlü arkadaşlarımız gelsin diyoruz.
Siyasetçiler önce kızıyorlar bana hem de kendi partimin içinden, Ya niye böyle
önceden söylüyorsun kardeşim. Söylemezsek sonra sağdan soldan girersiniz,
fikrimizi değiştirirsiniz yahu. Şimdiden söyleyelim de herkes ona göre tedbirini
alsın.
Tedbirini başka türlü alanların da olduğunu dile getiren Arınç, şunları
söyledi:
(Tedbirini alsın) deyince başka türlü tedbirini almaya kalkanlar da var
tabii. Bu adam nasıl olsa gidecek, şu kadar sene sonra meydan bize kalacak diye
birilerinin hesap yaptığını da biliyorum. Gidecek olmaktan dolayı da hiçbir
endişe duymuyorum. İnsanlar bir yere tutunup kalmamalı, hiçbir hesabı olmamalı,
gideceği zamanı bilmeli ve arkasına tekme vurarak değil, en güçlü olduğu zamanda
ben kendim karar verdim, bana Allaha ısmarladık diyebilmeli. Bu noktada
hepimizin fedakar, ön açıcı olmamız gerekiyor. Kocaman bir kaya gibi yolları
kapatmanın alemi yok.
-Selahhaddin Eyyubi Üniversitesinin kurulması-
Arınç, dün akşam TBMM Genel Kurulundaki çalışmalar sırasında çok mutlu
olduğu bir olay yaşadığına da değinerek, TBMMde, Diyarbakırda Selahhaddin
Eyyubi Üniversitesinin kurulmasına karar verildiğini belirtti.
Selahhaddin Eyyubinin adına Diyarbakırda bir üniversitenin kurulmasının
fevkalade önemli olduğunu vurgulayan Arınç, Bunun hükümetimiz döneminde olması,
170. üniversite olarak ilan edilmesi fevkalade önemlidir. Dün dikkat ettim, bazı
partiler bizim dışımızda bazı eleştiriler getirse bile sonunda Hayırlı olsun
dediler. Bu da Selahaddinin büyüklüğünü gösteriyor. Selahaddin mi Selahattin mi
tartışması oldu komisyonda da sonunda Selahaddine karar verdiler. Bu karar
üzerinde özenle durduk. İnşallah Zehra Üniversitesini de Van merkezinde kurmak
nasip olur dedi.
-Televizyon dizilerindeki gibi ifadelerle konuşmak yok-
AK Partinin kimliğinin güzel bir kimlik olduğunu dile getiren Arınç,
Muhafazakar olmak ne demek- İşte Sultan Selahaddini, Atatürkü, milli mücadele
kahramanlarını, maneviyat dünyamızın büyüklerini sevmek demek ifadesini
kullandı.
Arınç, dili iyi konuşmak ve zenginliğinden istifade etmek gerektiğine işaret
ederek, şöyle dedi:
Tabii bu kısa mesajlardaki dili kastetmiyorum. Nbr ne haber, slm
selam, ok okey demekmiş, böyle saçmalıklar olmaz. Biz konuşurken, 30, 40, 100,
400 kelimeyle değil, en azından 25 bin kelimeyle konuşacağız. Türkçe öyle zengin
bir dildir ki 70 bine yakın kelime vardır... Güzel kelimelerle konuşacaksınız,
argo veya böyle kısa cümlelerle televizyon dizilerindeki gibi ifadelerle konuşmak
yok. Konuştuğunuz zaman, bülbül gibi şakıyacaksınız, bir su şırıltısı kadar zarif
olacaksınız.
Aile hayatının çok güçlü olmasını istediklerini, çünkü muhafazakar bir
düşünceye sahip olduklarını ifade eden Arınç, Aile çok önemlidir. Nikahsız
birliktelikler dışarıda ama nikah ve evlilikler... Allah nasip ediyorsa, imkanı
da varsa mutlaka insanları yanlıştan koruyacak, nesillerin çoğalmasına yol
açabilecek, insanların mutlu ve huzurlu yaşamasına yol açabilecek çok önemli
faktörlerdir. Bunun için elbette gerekli tedbirleri almak da hükümetin, sosyal
alanda çalışanların da önemli bir görevidir diye konuştu.
-Kurban olduğum Allah bize veriyor, biz de millete veriyoruz
Arınç, AK Partinin her iki kişiden birinin oyunu aldığını ve bunu
muhafazakar demokrat kimliğiyle elde ettiğini belirterek, Muhafazakar demokrat
kimliğin yüzde 60lara tırmandığını da son anketler bize gösteriyor. AK Parti
yüzde 53lerde, 54lere yakın, CHP 24-25ler bandında, bazılarına göre biraz daha
altında, diğer parti yüzde 12ler 11ler seviyesinde, beriki de 6-7ler, en
yüksek çıkan oy oranıyla. Demek ki ortak paydası güçlü olan bir siyasi kimliğe
sahibiz dedi.
Türkiye ekonomisinin önemli başarılara imza attığını, IMFye olan borçtan
sadece 500 milyon dolar kaldığını ve bunu aheste aheste ödediklerini dile getiren
Arınç, Şimdi IMFnin kendisi krizde. Türkiye IMFye 5 milyar dolar kredi
açacak. Çok şükür, veriyoruz, veriyoruz, veriyoruz. Kurban olduğum Allah bize
veriyor, biz de millete veriyoruz ifadesini kullandı.
-Milletin tam damarına girmişiz-
Arınç, 1071in bin sene sonrasını düşündüklerine dikkati çekerek, şöyle
konuştu:
Bunu düşünmek bile heyecan verici. Bunu kim düşünüyor- CHPde, MHPde bunu
düşünen var mı- Bunlar zaman tünelinde kalmış partiler. Eskimiş, köhnemiş, kendi
içinde hala kendilerini tarif edemez, zavallı durumdalar. Bu millet ne istiyor,
neye inanıyor hala bilmiyorlar. Bu millet için çalışmayı hayatlarında hiç
yapmadıkları için bizim çabalarımızı başka türlü yorumluyorlar. Biz Türkiyede
inşallah bu terör bitecek, bitsin, bitmeli diyoruz, onlar hala 30 sene öncenin
laflarıyla bizi eleştirmeye çalışıyorlar. Zaman tünelinde kalmışlar, çıkamıyorlar
çıkmaları da mümkün değil. Dolayısıyla yüzde 50ler yüzde 60 olacaksa Allahın
izniyle biz milletin tam damarına girmişiz, milletin damarını yakalamışız, o ne
istiyorsa biz de onu istiyoruz.
-Adaletin kendisini biraz arıyoruz-
Definecilerden zengin olanı görmediğini, siyasette de böyle meraklı insanlar
olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları kaydetti:
(Ah bir genel başkan olsam, benim de bir levham olsa), püskevitim olsa
diyen var işte benim de bir levham olsa diyen var. Geçenlerde bizim torun
internete girmiş, püskevitim olsa diyor ya Sayın Bahçeli, onun üzerine
çocukları çıkarmışlar konuşturuyorlar. Bizim torun daha 9-10 yaşlarında çocuk,
benim bulamadığım yerlerden bulmuş, hem dinledik hem güldük hem sevindik. Kötü
bir şey de söylememiş Bahçeli ama, Püskevitim olsa diyen adamlar varsa
Türkiyede, Benim de bir partim olsa, bir eksiğim kalmasa diyenler de var. Ama
bizim ki marti değil, parti kardeşim. Adalet ve Kalkınma Partisi. Adalet de
güzel kalkınma da güzel. Bir itirafta bulunayım, kalkınmamız çok iyi ama,
adaletin biraz daha desteği ihtiyacı var. Adaletin sarayları var ama adaletin
kendisini biraz arıyoruz, bulmaya çalışıyoruz. Adalet kutup yıldızı gibi insan
yolunu kaybetse, ona bakıp yolunu bulacak, adalet de tam olacak inşallah. Ondan
da kurtuluş yok.
(Bitti)
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Murat Taydaş