MUĞLA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Tek tipçi,
kısıtlayıcı, eleştiriyi, felsefeyi, edebiyatı, düşünceyi kısıtlayan, dışlayan
dogmatik zihniyete üniversitelerde yer yoktur ve olmamalıdır. Üniversiteler
çoğulculuğun demokrasinin, aklın ve bilimin temsilcisi olmalıdır dedi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 2012-2013 akademik yılı açılış töreninde
konuşan Bülent Arınç, 21. yüzyılın bilgiye sahip olanların ve gençlerini en iyi
şekilde bilgiyle donatanların yüzyılı olacağını söyledi.
Bu anlamda en büyük sorumluluğun üniversitelere düştüğünü belirten Arınç,
toplumdan uzak duran, gündelik yaşama kulaklarını tıkayan bir üniversitenin bilgi
üretmesinin imkanı olmadığını kaydetti.
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Tek tipçi, kısıtlayıcı, eleştiriyi, felsefeyi, edebiyatı, düşünceyi
kısıtlayan, dışlayan dogmatik zihniyete üniversitelerde yer yoktur ve
olmamalıdır. Üniversiteler çoğulculuğun, demokrasinin, aklın ve bilimin
temsilcisi olmalıdır. Bir ülkenin gelişmesinde ve ilerlemesinde eğitim ile
üniversitelerin rolünün ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz için hükümetimizin
öncelikli hedefi hep eğitim oldu.
2005 yılından itibaren eğitime ayrılan bütçe kalemini diğer tüm kalemlerin
üzerine çıkardıklarını ve ilk sıraya yerleştirdiklerini anlatan Arınç Sadece
bir rakam bunu anlatmaya yeter. 2002de 7,5 milyar olan eğitim bütçesini yüzde
425 artışla 2012 yılında 39 milyar liraya çıkardık. 10 yılda Türkiye genelinde
181 bin yeni dersliği eğitime kazandırdık. Türkiyenin her ilinde ilçelerinde
okullar açtık. Öğrencilerin barınmasında, ulaşımında, kitaplarının temininde,
eğitim kalitesinin yükselmesinde önemli yatırımlar yaptık. Okullarımızı ve
öğrencilerimizi bilgisayarla tanıştırdık. Okullarımıza 1 milyon bilgisayar
gönderdik. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık diye konuştu.
-Son 10 yılda 92 yeni üniversite-
Kamu bütçesi ve yatırımlarıyla eğitime ayrılan payın yeterli olmayacağını
ifade eden Arınç, Sıtkı Koçman gibi hayırsever, elindeki imkanlarını eğitime
katkı için sarf eden işadamlarına teşekkür etti. Arınç, Eğitime Yüzde 100 Destek
Kampanyasında Türkiyede yüzlerce okul yapıldığını, fakülte ve yüksekokulların
hizmete açıldığını da hatırlattı.
Yükseköğretimde 2002 yılında 53 devlet 23 vakıf olmak üzere toplam 76
üniversite bulunduğuna işaret eden Arınç, Son 10 yıllık dönemde 50si devlet ve
42si vakıf üniversitesi olmak üzere tam 92 yeni üniversite açtık. Üniversitesi
olmayan ilimiz kalmadı. Sadece üniversite açmakla da yetinmedik. Üniversite
öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını yurt yatırımlarımızla karşıladık. Kredi
Yurtlar Kurumumuz toplam 331 yurtta 300 bin kişilik kapasiteyle yükseköğretim
öğrencilerimize hizmet veriyor. Yeni yurt projelerimiz devam ediyor dedi.
Bu 10 yılın Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eğitime, bilime yapılmış en büyük
yatırım dönemlerinden olduğunun altını çizen Arınç, eğitimin Türkiyenin geleceği
olduğunu ifade etti.
Bunların haricinde bu yıl Cumhuriyet tarihi boyunca yapılamayan bir adımı
daha attıklarına değinen Arınç, Osmanlı döneminden bugüne öğrencilerden alınan
harçları kaldırdık. Bu her açıdan tarihi bir adımdır. Artık yaklaşık 3,5 milyon
öğrenci harç vermeyecek. Aynı şekilde açıköğretimden katkı paylarının alınmasına
da son verdik diye konuştu.
Anasınıfından itibaren eğitime yapılan yatırımın uzun vadede ülkenin
çehresini değiştireceğini dile getiren Arınç, sadece yurt dışına gitmiş
vatandaşların değil, diğer ülkelerde yetişmiş yabancı bilimadamı ve
araştırmacıların da Türkiyeye gelmesinin yolunu açtıklarını söyledi. Arınç,
gelecek yıllarda tersine beyin göçünün daha artacağına inandığını anlattı.
-Üniversite diploması artık ömür boyu yaşam sigortası değil-
İmkan verildiğinde ülkenin her çocuğunun güzel hayaller kurabileceğini
belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:
Bir vizyon çizilirse, bir zemin hazırlanırsa bu ülkenin gençlerinin
ülkemiz ve insanlık adına büyük hayaller kurup bu hayallerini gerçeğe
dönüştüreceklerine inancım tam. Küresel düzeyde çok hızlı değişimlerin yaşandığı
bir dönemden geçiyoruz. Bundan böyle üniversite diplomasının ömür boyu yaşam
sigortası olduğu dönemler geride kaldı. Artık eğitim ve öğrenme süreci bütün bir
ömür olarak tanımlanıyor. Eğitime yaşam boyu süren bir faaliyet olarak
yaklaşmalıyız. Küresel rekabetin olduğu bir dünyada başarılı olmak zorundayız.
Sizlerin rakibi artık Muğlada, Diyarbakırda, Manisada, İstanbulda bulunmuyor.
Rakipleriniz artık dünyanın bir ucunda. Amerikada ve Avrupada ve Tokyoda
bulunuyor. Hedefleriniz yerel düzeyde değil, küresel düzeyde oluşturmalısınız. Bu
noktada gençlerimize güvenimiz ve inancımız var. Sizler büyük bir ülkenin
çocukları, bütün dünyaya ışık tutmuş bir medeniyetin mirasçılarsınız.
-Fikirlerin bile özgürce konuşulabilmesi zenginlik-
Üniversitelerin barış ortamının oluşması, gençlerin fikirlerini
arkadaşlarıyla paylaşabilmesi, eleştiriler, öneriler getirmesinin vazgeçilmez bir
unsur olduğunu belirten Arınç, gençlerin siyasete ilgi duyması ve Türkiyenin
daha iyi nasıl yönetilebileceği konusundaki özgür fikirlerini ortaya koymasının
önemli olduğunu söyledi.
Arınç, Tek bir şartımız var, şiddet olmayacak, baskı olmayacak, dayatma
olmayacak, hele hele silah hiç olmayacak. Böylesine barış ortamlarında bize çok
aykırı gelen fikirlerin bile özgürce konuşulabilmesi bizim için büyük bir
zenginliktir. Farklılıklar da bizim bu zenginliğimize güç katan unsurlar
olacaktır dedi.
Barışçı ve demokratik protestoların yapılmasının normal olduğunu ifade eden
Arınç, bu hareketlerin hiçbir zaman saldırıya varmayan, ortamın sükunetini
bozmayan türde olması gerektiğini bildirdi.
Konuşmasının ardından üniversite Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar,
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınça plaket sundu.
Törene Muğla Valisi Fatih Şahin, AK Parti Muğla Milletvekilleri Yüksel
Özden, Ali Boğa, AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Üniversite Rektörü
Mansur Harmandar, Muğla Belediye Başkanı Osman Gürünün yanı sıra öğretim üyeleri
ve öğrenciler katıldı.
(Bitti)
Muhabir: Levent Kişi / Güç Gönel
Yayıncı: Osman Kurt