KÜTAHYA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İnanıyorum
ki, CHPnin seçmenleri de teşkilatları da en az bizim kadar vatansever, toprağına
bağlı, Türkiyenin egemenliğine saygılı insanlardır. O zaman gereğini yapsınlar,
Kılıçdaroğlunun bu tutumunu yanlış bulduklarını ifade etsinler, gönlümüzü
ferahlatsınlar dedi.
Arınç, partisinin Kütahya İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada,
dün akşam bir Suriye uçağının, Rusyadan Şama giderken Ankarada mecburi inişe
zorlandığını hatırlattı.
Suriyede rejimin halkına alçakça zulmettiğini, çocuklar, kadınlar gibi
masum insanların bulunduğu 30 bin insanın katledildiğini belirten Arınç, şöyle
devam etti:
Karadan karaya halkla savaşamadığı için uçaklar, helikopterlerle
bombalıyor ve füze atıyor. Bu füzelere karşı yabancı ülkelerden silah sevkıyatı
durdurulmuştu. Bu, Birleşmiş Milletlerin (BM) de kararıdır. Esasen sivil
uçakların silah taşıması mümkün değildir. Dolayısıyla Türkiye, uluslararası
hukuktan kaynaklanan hakkını kullandı. İçinde silah bulunduğu söylenen bu uçağın
mecburi inişini temin etti. Yapılan aramalarda 180 kişilik uçakta 30 yolcu var.
Bu dikkat çeken bir durum. Kargo bölümünde de mühürlenmiş kapılar içinde ne
olduğu belli değil. Evet sivil bir uçak ama içinde silah olmadığını beyan etmiş.
İhbar üzerine bu uçak indirildi. İçinden silah sayılabilecek veya buna yönelik
birtakım teknik, teknolojik ekipmanlar ele geçirildi. Bunlar üzerinde şu anda
incelemeler yapılıyor. Bütün malzemeler indirildi. Uçağın, sivil yolcularla
gidişine müsaade edildi.
-Hiç dinlemedi, bizimle bozuştu-
Suriye politikalarının doğru olduğunu belirten Arınç, Suriye politikamız o
kadar doğrudur ki, Kemal Kılıçdaroğlu ve CHPnin Suriye politikası ne kadar
yanlışsa, o kadar doğrudur diye konuştu.
Arınç, komşu ülkede halkın zulüm görmesini, katliama seyirci kalmayı hiçbir
zaman düşünmediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
Esed ile ilişkilerimiz iyi olduğu zamanlarda halkına zulmeden bir anlayış
yoktu. Hama, Humus, İdlib bombalanmıyordu. İnsanlar sokaklarda öldürülmüyordu.
Evlere girilip kadınlar, çocuklar katledilmiyordu. Ne zaman ki bunlar başladı,
biz Esede dedik ki, Yanlıştan vazgeç, halkına zulmetme, şiddeti durdur, yoksa
seninle bozuşuruz. Hiç dinlemedi, bizimle bozuştu. Çünkü biz dedik ki, Bizim
dostluğumuz senin ve ailenle değil, Suriye halkıyladır. Suriyenin Müslüman
halkı, bizim İslam tarihinin de en güzel eserlerinin ayakta durduğu o beldede en
büyük dostumuzdur. Hiçbir mezhep, etnik köken ayrımı yapmadan Suriyeyi bir bütün
kabul ederek, Suriye halkıyla bizim kardeşliğimiz, dostluğumuz var. Sen onu
öldürürsen biz senin elini sıkmayız, sana sırtımızı döneriz, senin yıkılman için
de elimizden geleni yaparız. Bizim politikamız bu, bunda anlaşılmayacak bir şey
yok.
-1950 yılından bu yana yapılan genel seçimler-
CHPnin politikasında, Esed ve onun zalim Baas rejimine destek olduğunu
söyleyen Arınç, bu desteğin tamamen duygusal olduğunu ifade etti.
Arınç, bu duygusal ilişkinin, Türkiyenin dış politikasına olduğu kadar
CHPne de zarar verdiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çünkü bunlar başta diyorlardı ki, Suriyenin iç meselesidir,
karışmayalım. Bunu anlayışla karşılayabilirsiniz ama seyirci mi kalacağız-
İnsanlar hayatlarını kurtarmak için Türkiyeye geliyor. Onları almayacak mıyız-
Türkiye kendisine sığınan insanlara gönlünü de açmış, ekmeğini de bölüşmüş. Bu
bizim inancımızda, ahlakımızda var. Biz tarih boyunca evimize koşup gelene
kapımızı kapatmamışız. Ey Kılıçdaroğlu, sen şunu mu demek istiyorsun; oradan
kaçan insanlara sınırı kapat, bırakın ölsünler, bırakın o zulüm devam etsin, siz
onların işine karışmayın. Hayır, bunu yapamayız, kusura bakma. Sen bunu iktidar
olduğun zaman yapacaksan millet sana bu fırsatı vermez. O yüzden zaten senin bu
zihniyetin sebebiyle 1950de yıkıldı, 62 sene geçti. 40 tane seçim yaptık,
hiçbirinde millet, CHPyi tek başına iktidar yapmadı. 1950, 1954, 1957, 1961,
1965, 1969, 1973, 1977, 1980 darbesi, 1983, 1987, 1991, 1995, 1999, 2002, 2007,
2011... Ben bunların tarihini yazarım. Bir defasında bile CHP tek başına iktidar
olmadı, bunun bir sebebi var.
-Akçakaleye düşen top mermileri-
Arınç, Şanlıurfanın Akçakale ilçesine düşen bombalar nedeniyle 2 kadın ve 3
çocuğun hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Hala bu bombalamaların sürdüğünü belirten Arınç, şunları söyledi:
Peki şimdi Türkiyeye bir saldırı varsa biz ne yapmalıyız- Kılıçdaroğluna
sorarsan, Aman gene karışmayalım, onlar istediği kadar bomba atsın, bizden ölen
olur, kalan olur ama Suriye bildiğini yapsın diyor. Bu işin Türkçesi bu.
Suriye ölsün dedik, gözümüzü kapattık diyelim. Türkiyede bizim insanımız
ölüyor. Biz egemen bir ülke değil miyiz, bizim sınırlarımız yok mu, bizim
insanımız değerli değil mi- Bu ne büyük bir Esed sevgisi ki, ne yaparsa yapsın,
yeri var. Sen ona kızma, hiçbir şey de yapma diyorlar. Bu nasıl milliyetçilik,
bu nasıl bir Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olmak- Yani sen iktidar
olduğun zaman, gücün yettiği zaman bizim bayrağımızı, toprağımızı çiğneyen bir
saldırı olsa bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler mi diyeceksin- Bu bayrak
niçin var, bu İstiklal Marşı niçin okunuyor- Bağımsızlık mücadelemizi niye
verdik- Bu nasıl bir duygudur-
Kılıçdaroğlunun duygusal bağlarını görerek bunu bir şekilde hoş
göreceksiniz. CHPye bu kadar oy veren insan var, bu kadar teşkilatı var. En
azından Kütahyadaki teşkilatı, Sen yanlış yapıyorsun, Hükümet doğrusunu
yapıyor. Tezkere de çıkarır, gerekirse müdahale de eder, benim ülkem bağımsızdır
niçin söylemiyorsun. Oradaki insanların zulüm görmesine, BM kararlarına karşı
lakayt mı kalmak istiyorsun- Sen nasıl bir devlet anlayışına sahipsin. Boş laf
konuşmayalım. CHPnin zihniyeti, Esede bu kadar sevgi beslemek, duygusal ilişki
kurmak, belki bunlar bir kenara ama bu ülkenin bağımsızlığını, devlet oluşunu da
inkardır.
Arınç, tezkerenin TBMMde kabul edilmesine destek veren MHPye teşekkür
ederek, CHPnin tek başına tezkereye hayır demesini, Türkiyedeki seçmenleri
ve teşkilatları bakımından affedilemez bir yanlış olarak gördüğün anlattı.
Partisinin, gereken ikazı Kılıçdaroğlu ve ekibine mutlaka yapması
gerektiğine işaret eden Arınç, İnanıyorum ki, CHPnin seçmenleri de
teşkilatları da en az bizim kadar vatansever, toprağına bağlı, Türkiyenin
egemenliğine saygılı insanlardır. O zaman gereğini yapsınlar, Kılıçdaroğlunun bu
tutumunu yanlış bulduklarını ifade etsinler, gönlümüzü ferahlatsınlar diye
konuştu.
(Sürecek)
Muhabir: Hadi Şengül - Sedat Gök
Yayıncı: Mürsel Çetin